KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine iade talebiyle gerçekleştirilen eylemin 269’uncu haftasında KESK Kadın Meclisi öncülüğünde yapıldı
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine iadesi talebiyle Karşıyaka Çarşıda düzenlediği oturma eylemine 269’uncu haftasında devam etti. Bu hafta KESK Kadın Meclisi öncülüğünde yapılan eylemde “Savaşa, şiddete, yoksulluğa karşı barışı hayatlarımızı ve haklarımızı savunuyoruz ” pankartı açıldı.
KESK İzmir Kadın Meclisi adına basın metnini Meclis Üyeleri Sibel Uyan ve İlkay Özdemir okudu.
Dünyada ve Türkiye’de sağ, muhafazakâr iktidarların savaş ve şiddet politikalarıyla kadın kimliği ve emeğine dönük saldırılarını sürdürdüğüne yer verildi.
Ekonomik eşitsizliklerin kadın emeği sömürüsüne yol açtığına dikkat çekilen metinde, “Bunların yanında iktidar örgütlü kadın mücadelesini hedef alan baskı, gözaltı ve tutuklamaları hız kesmeden sürdürerek, anayasal haklarımızı, toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkımızı engelleyerek de kadına yönelik şiddeti farklı biçimlerde sürdürüyor. Bu yolla açıkça kadınların hayatına kastederek de olsa erkek egemen sistemi tüm mekanizmaları ile korumaya kararlı olduğunu göstermekten çekinmiyor. Kadın emeği üzerindeki denetimini sıkılaştırarak ayakta kalmaya çalışan AKP-MHP erkek iktidarının Türk-İslam sentezine yaslanan bir kültürel hegemonya kurma çabası da ailenin kutsallığına zeval getirmeyecek cinsiyetçi politikalarla devam ediyor. Kürtajın ve sezaryenin hak olmaktan çıkarılması, şiddet uygulayan erkekle arabuluculuk uygulaması, boşanmayı zorlaştırma raporları, nafaka hakkına dair tartışmaları ile kadınları sistematik olarak aileye mahkûm etmeye çalışıyor. Bunlara mahkûm değiliz” diye belirtildi.
Kadın mücadelesinin iktidarı korkuttuğu belirtilen metinde, şu ifadelere yer verildi: “Ekonomik ve sosyal güvenceden yoksun bırakılmayı, yoksullaşmayı, bize dayatılan kimliklerle yaşamayı, güvencesiz- kayıt dışı çalıştırılarak sömürülmeyi, dünyanın bakımı da dahil tüm bakım yüklerini karşılıksız olarak yüklenmek zorunda görülmeyi, şiddet ve istismar tehdidi altında yaşamayı reddediyoruz. Bu sorunlara çözüm üretecek politikalar yapılsın, kadına yönelik şiddetin tüm biçimleri ortadan kalksın istiyoruz. Kadınların eşitlik ve özgürlük sorunu çözülmeden siyasi, medeni, sosyal ve ekonomik haklara erişimden bahsedilemeyeceğinin altını çiziyoruz Varız! Diyoruz. Vardık ve var olacağız.”
HABER MERKEZİ