Amed’de su kıtlığının sorumluluğu halka yüklenirken kardeşlikle alakası olmayan ’su kardeşliği’ toplantısı düzenlendi. Toplantıda su havzasını imara açan Batman kayyum belediyesi ile DİSKİ arasında protokol imzalandı
Diyarbakır Su Kanalizasyon İdaresi (DİSKİ) Genel Müdürlüğü su verimliliği seferberliği çerçevesinde 28 belediyeyi kapsayacak, “Belediye Su Kardeşliği” toplantısı düzenlenerek, Batman Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü ile DİSKİ Genel Müdürlüğü arasında bir protokol imzalandı. Uygulamaya katılan belediyeler arasında da kardeşlik protokolü imzalandı. Buna gerekçe yapılan ise 31 Ocak 2023 yılında Beştepe ‘sarayında’, Tarım ve Orman Bakanlığının, “Su Verimliliği Seferberliği” tanıtımı toplantısında su kayıplarının azaltılması kalite ve miktar açısından korunmasını ve sürdürülebilir şekilde yürütülme konuşmalarına dayanmakta.
DİSKİ’den inciler
İçme Suyu Temin ve Dağıtım Sistemlerindeki Su Kayıplarının Kontrolü Yönetmeliği’ne göre, bu oran büyükşehir ve il belediyelerinde 2028 yılına kadar, diğer belediyelerde ise 2033 yılına kadar kademeli olarak yüzde 25 seviyesine indirilmesinin hedeflendiği belirtiliyor. Toplantının açılış konuşmasında konuşan Tutşi’nin, “Suyumuza sahip çıkmanın her birimizin sadece vatandaşlık görevi değil insani bir yükümlülüğü” vurgusuyla susuzluğa yol açan hiçbir şeyde dahli olmayan halka sorumluluk yükleme çabası dikkat çekici.
Amed’de susuz yazlar
Amed’de geçtiğimiz Temmuzda DİSKİ tarafından 8 saati bulan su kesintileri yaşanırken, DİSKİ’nin su sorununu yurttaşlara yükleme çabası, gelecek yıllarda susuzluğun çok daha büyüyeceğine işaret ediyor. Dicle ve Fırat nehirleri ile bu nehirleri besleyen akarsular üzerine kurulan yüze yakın barajdan köylere, çiftçilere su iletilmezken, kentlerde DİSKİ’nin halkı önceleyen hiçbir uygulaması görülmüyor. Amed’de su kesintilerine yurttaşlar tepki gösterirken, DİSKİ’nin ise bilinçsiz kullanım olduğunu öne sürerek depolarda su kalmadığı için kesintilerin devam edeceğini belirtmesi dikkat çekiciydi.
Susuzluğun nedeni halkmış!
DİSKİ yetkilileri su kesintileriyle ilgili, “Depolarda sular azalmış, tasarruf yapmak için su kesintisi yapılıyor” açıklamasında bulunmuştu. Yetkililer, “DİSKİ’nin suyunu tutan ana depolarında vatandaşlarımızın bilinçsiz bir şekilde suyu kullanmasından dolayı o depolarda şu an yeteri kadar su yok, onun için suyu bırakamıyoruz. Bu sebepten dolayı bölge bölge su kesintisine gidiyoruz. Geçen yıl da bu şekilde oldu ve yaklaşık bir ay sürdü. Sorunun ne kadar süreceğini bilemiyoruz. Periyodik bir şekilde bu kesintiler devam edecek. Mecburi bir kesinti suyu 3 gün kesintisiz bırakırsa 4. güne su kalmayacak” sözleriyle susuzluğun nedeninin yurttaşlar olduğunu iddia etmekten geri durmadılar.
Halka su yok, petrolcüye var
Amed’de tüm su varlığı barajların ardında enerji, maden ve kaya gazı üretimleri için tutulup kullanılırken susuzluğun nedeni olarak yurttaşların gösterilmesi manidar bir durum. Amed çevresinde açılan yüzlerce petrol ve kaya gazı sondajları için kesintisiz su taşınırken, kentte ve kırsalda susuzluk yaşanıyor olmasının nedeni, iktidarın ve kayyum belediyelerinin Kürt düşmanı politikalarından kaynaklı olduğu bilinmektedir. Çiftçiyi de susuzluğa mahkum eden iktidar halkı yeraltı suyuna mahkum ederken, DEDAŞ’ın adeta kölesi haline getirmiştir.
Êlih’te su havzasına imar
Êlih merkez ilçesi havaalanı ve çevresini kapsayan alanda uygulama imar planı, Belediye Meclisi’nde onaylanırken bölgenin su havzası olması kayyum belediyesinin umurunda bile değildi. TMMOB Şehir Plancıları Odası Amed Şubesi hazırladığı raporda, Batman Çayı ve havzasının kentin içme-kullanma suyu kaynağını sağladığı belirtilerek, “Bu alanın ve çevresinin bahse konu plan ile imara açılması, jeolojik olarak geçirimli özellikteki bu topraklarda sızmalara, atık suların yeraltı sularına karışmasına ve kirlenmesine neden olacaktır. Bu da içme-kullanma suyunun kaynağındaki su kalitesinin, insanların sağlığını tehlikeye atacak şekilde kirlenmesine neden olacaktır” diye belirtilmişti. Bu su düşmanı rant dostu uygulama, DİSKİ ile Batman Belediyesi’nin ‘su kardeşliği’ protokolünün farklı amaçlar taşıdığını gösteriyor.
Kurdistan suları Kürde yasak
Bölgede susuzluk sorunu yaşanırken, mebranlar sererek kendi olanaklarıyla yağmurlardan topladıkları su havuzları oluşturan çiftçilere DEDAŞ tarafından yüksek faturalar yollanabilmekte. Pancar motoroyla sulama yapan çiftçiye elektrik kullanmadığı halde kaçak elektrik kullanma iddiasıyla elektrikleri kesilip yüksek faturalar göderildi. Bu haksız faturaları ödemeyen çiftçinin tarımsal destekleri DEDAŞ hesaplarına aktarıldı. Suya erişemeyen çiftçiler yeraltı sularına mahkum edilerek, elektrik dağıtım şirketi olan DEDAŞ’a bağlandılar. Çiftçilerin tarımsal destekleri DEDAŞ’a aktarılırken, enerji borcu olduğu iddiasıyla binlerce çiftçinin elektrikleri kesilerek susuz bırakılıyorlar.
Üretimde yüzde 90 düşüş
GAP bölgesi olarak nitelenen Kürt coğrafyasında yapılan devasa barajlardaki sulara rağmen çiftçiler kuru tarım yapmaya itiliyor. Riha, Mêrdîn, Amed ve Êlih’te yaşanan kuraklık ve susuzluk nedeniyle ürün rekoltesinde kayıplar yüzde 90’lara ulaşırken, susuz tarım yapan ya da yapmak zorunda bırakılan çiftçiler, tarlalarındaki ürünleri toplama gereği bile duymuyorlar. Bölgede devasa büyüklükteki barajlar inşa edilirken milyonlarca dekar tarım arazisinin sulanacağını iddia eden iktidar, su birlikleri üzerinden istedikleri bölgeye su verirken, yüzbinlerce dekar alana sular ısrarla ulaştırılmıyor. Tüm bu uygulamalara ek olarak kentlerde susuzluk yaşanmasının sorumlusu olarak halkın evlerinde çok su kullanıyorlar iddiasında bulunabiliyorlar.
EKOLOJİ SERVİSİ