Muğla’da su sorunu büyürken Milaslı yurttaşlar yaptıkları basın açıklaması ile duruma tepki gösterdi. Yurttaşlar yetkilileri önlem almaya çağırdı
Muğla’da su sorunu büyürken Milaslı yurttaşlar kitlesel basın açıklaması yaptı. Geçtiğimiz günlerde aynı nedenle sokağa inen Bodrumlu yurttaşlar, Bodrum’un ihtiyacı olan su miktarının iki katından fazlasını kullanan termik santrallerin kapatılmasını isteyen eylem yapmışlardı. Bu kez de aynı kaynak sularından yararlanan Milaslılar sokaktaydı. Milas Yurttaş İnisiyatifi adına basın açıklamasını okuyan Neşe Tuncer, suyun yerine bir başka şeyin ikame edilemeyeceğini belirterek, “Yaşamakta olduğumuz susuzluk doğal değil. Günlük hayatlarımızı sürdürülmez hale getiren susuzluk, yetkililerin on yıllardır adaleti geciktirmesi sonucu bizlere ödetilen ağır bedellerin sadece bir boyutu” dedi.
Bir avuç sermayeye peşkeş!
Tuncer açıklamanın devamında, “Doğal yaşam kaynaklarımızın enerji ve maden şirketleri tarafından hunharca sömürülmesi devam ederse susuzluğun kaçınılmaz olduğu bilim insanları tarafından söylendi durdu. Ne bakanlıklar, ne valiler, ne halkın seçtiği yerel yöneticiler ne de milletvekilleri bu devasa yaşamsal sorunu dert etmediler. Zira onların derdi müştereklerimiz olan bu zenginliklere yani sömürülen toprağa, suya, yaşam alanlarına ‘yerli ve milli servet’ diyerek bir avuç sermaye sahibine peşkeş çekmekti” diye belirtti.
Su halka yok, santrale var!
Geyik Barajı’nın Yeniköy Termik Santrali’ne soğutma ve kül suyu temin etmek amacı ile inşa edildiğini anlatan Tuncer, “Yeniköy Termik Santrali’nin kullandığı su miktarı 14.5 milyon metreküptür. Santrale tahsis edilen suyun 9.5 milyon m3’ü Geyik Barajı’ndan geri kalan 5 milyon m3’ü ise Milas Dereköy yer altı suyu varlıklarından alınmaktadır. Bu kullanım Milas’ın yıllık kentsel su kullanımının neredeyse 2.5 katıdır. Hiç kimsenin, hiçbir kuruluşun, topluluğun, sınıfın ya da devletin suyu kirletme ve sudan kâr elde etme hakkı yoktur. Örneğin Türkiye’de başka hiçbir yerde örneği olmadığı şekilde su hizmetleri Güllük’te imtiyaz sözleşmesiyle özel bir şirkete devredilmiştir. Suyun bu şekilde bir meta haline getirilmesine hepimiz birlikte bugün karşı çıkmalıyız” ifadelerini kullandı.
EKOLOJİ SERVİSİ