IŞİD’li Servet Koç’un gazeteci Bağdu cinayetini anlattığı itiraftaki ölüm listesinde yer alan Bağdu’nun kardeşi Temel Bağdu, ”Abimi öldürenler ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Devletle bir ilişkileri var ki bu olay çözülmüyor” dedi.
IŞİD’li Servet Koç’un gazete dağıtımcısı Kadri Bağdu cinayetini anlattığı görüntü ve yazışmalarda hazırladıkları bir ölüm listesi olduğu ortaya çıkmıştı. O ölüm listesinde yer alan Bağdu’nun kardeşi Temel Bağdu, IŞİD’in infaz timini Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı. IŞİD’li Ercan ve Talip Güler ile Servet Koç’un mahallelerinde oturup esnaflık yaptığını söyleyen Bağdu, IŞİD’li Güler’lerin kahvehanesinin hemen karşısında kasap ve market dükkanlarının olduğunu ve aynı mahallede oturduklarını anlattı.
‘Esnaflık ilişkimiz vardı’
IŞİD’li Koç’un Gülerlerin damadı olduğunu aktaran Bağdu, “Servet Koç Kıbrıs’tan Adana’ya geldi ve Talip ile Ercan Güler’in yanında kalmaya başladı. Onlarla hiç husumetimiz yoktur. Onlarla beraber oturup yemek yerdik. Zaten işyerleri de kahvehanenin hemen karşısındaydı. Benim kahvehaneme gelmezlerdi ama sürekli onların işyerlerine çay gönderirdik. Esnaflık ilişkimiz vardı. Onların IŞİD’li olduğunu bilmiyorduk. Ta ki ağabeyim öldürülene kadar. Zaten bunlar Cuma’ya da gitmezdiler. Birkaç kez ‘neden Cuma’ya gitmiyorsunuz?’ diye sordum onlara. Bana, ‘Bizim bu hocanın arkasında namazımız kılınmıyor. Biz kendimiz kılarız’ dediler. Onların dükkanına çok insan gelirdi. Daha çok yabancılar gelirdi. Biz onların ne olduğu bilmiyorduk. Onlar bu dükkanlarda toplantı yapıyorlardı ama ne için ve ne yaptıklarını bilmiyorduk” şeklinde konuştu.
‘Ailemizi yok etmek istediler’
Güler’lerin 90’larda Şakirpaşa Mahallesi Ova Caddesi’ne yerleştiğini söyleyen Bağdu, “Bu Güler’ler Bitlislidir. Bizim bunlarla hiç düşmanlığımız yoktu. Ama bu Kobanê olaylarında düşman olduğumuz ağabeyimin öldürülmesiyle ortaya çıktı” dedi. “Bunlar ailemizi yok etmek istediler” diyen Bağdu, “Bunun sebebi ağabeyim Kürt gazeteci olduğu içindir. Benim listede olmam ise hem ağabeyim hem de parti (BDP) ve halkımızın buraya gelmesidir. Burada yıllardır ben esnaflık yapıyorum. Ağabeyim de yıllardır Kürt gazetecidir. Bizler bu nedenle aile olarak hedef gösterilip, infaz kararımız verildi” diye konuştu.
‘Görüntü bulsak bile emniyette kaybedilir’
Ağabeyi Bağdu öldürüldüğü gün hastanede cinayet büro polislerine ifade verdiğini aktaran Bağdu, “Ağabeyim Kadri Bağdu’nun öldürülmesiyle ilgili cinayet büro soruşturma yürüttü. Bir Bitlisli polisle birlikte mahallede dükkanların kameralarını inceledik ama bir şey bulamadık. Polis bana, ‘biz görüntü bulsaydık bile bu görüntü emniyette kaybedilir’ demişti. Kaç kezdir avukatımız ve biz dava açılması ve katillerin yargılanmasını istedik ama olmadı. Biz bu davanın peşini bırakmıyoruz. Eğer devlet olayı çözmek isterse, çözer. 2014’ten bu yana mücadele ediyoruz. Ama devlet çözmek istemiyor” ifadelerini kullandı.
‘IŞİD’lilere dokunulmuyor’
IŞİD’li Koç’un vicdan azabı çektiği ve “kandırıldığı” için 2016’da yeğeni Ferhat (İsmail) Bağdu’ya itirafları içeren yazışma ve görüntüleri attığının altını çizen Bağdu, Koç’un anlatımlarıyla önce ağabeyinin öldürülmesini kabul etmediklerini ancak daha sonra IŞİD’li Barış Tekçe’nin talimatıyla yapıldığını belirtti. Koç’un itirafları ve tüm delillere rağmen ağabeyinin katillerinin bulunup yargılanmadığını anlatan Bağdu, “Bu IŞİD’liler halen ellerini ve kollarını sallayarak dışarıda geziyorlar. Devletle bir ilişkileri var ki, bu olay çözülmüyor. Katiller bulunup yargılanmıyor. Bizler katillerin bulunup yargılanmasını istiyoruz”
Kaynak: MA/Hamdullah Kesen