Ağır sağlık sorunlarına rağmen tahliyesi 2 kez engellenen 32 yıllık tutsak Kasım Karataş, ‘Ölümümden cezaevi idaresinin ve İGK’nin sorumlu olacağını kamuoyuna duyurmak istiyorum’ derken, İHD Ankara hasta tutsak Celalettin Can için tahliye talebinde bulundu
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenledikleri “F Oturması’nın” 607’ncisini şube binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutsak Kasım Karataş’ın sağlık durumuna dikkat çekildi. Eylemde “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta mahpus Kasım Karataş serbest bırakılsın” pankartları açıldı.
Hasta tutsak Karataş’ın kalp ana damarlarının tıkalı olduğunu belirten Barut, bu nedenle 2016’da açık kalp ameliyatı olduğunu söyledi. Karataş’ın kalp hastalığının yanı sıra hipertansiyon, şeker ve bel fıtığı rahatsızlıklarının da olduğunu vurgulayan Barut, “Bu hastalıklarına bağlı ciddi sağlık sorunları yaşamakta, omurilikte gelişen disk kaymasına bağlı olarak büyük oranda yatağa bağımlı olarak yaşamını sürdürmektedir” dedi.
Karataş’ın mektubu
Karataş’ın kendilerine 7 Kasım’da mektup gönderdiğini ifade eden Barut, mektuba şöyle yer verdi: “32 yıldır bil fiil cezaevindeyim. 2 Ağustos 2023 tarihinde cezam bitti ve şartlı salıverilmem gerekiyordu. Bunun için hiçbir hukuki engel yoktu ve hala da yoktur. Çünkü 3 buçuk yıl önce Urfa 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nden Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’ne sürgün edildim. Bu 3 buçuk yıl boyunca hakkımda ne bir disiplin soruşturması açılmış ne de herhangi olumsuz bir durum yaşanmamıştır. Ancak cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun, örgüt üyesi olduğum ve pişmanlık duymadığım için 3 buçuk yıl boyunca hep ‘kötü halli’ olduğum yönündeki dayanaksız iddiasıyla tahliyem önce 2 Kasım tarihine kadar yani üç ay ertelendi. 2 Kasım’da ise yine ve gerçek bir hukuki bir dayanak olmaksızın 3 ay daha yani 2 Şubat 2024 tarihine ertelendi.
‘Yatalak konumundayım’
Sorun şu ki 32 yıllık zindan yaşamımda ciddi ve kalıcı sağlık sorunlarım oluştu. Şu an ağır kalp hastasıyım. Birkaç yıl önce bypass ameliyatı oldum. Cezaevlerinin fiziki koşulları, tedavilerde yaşanan gecikmeler nedeniyle ameliyatla değiştirilen kalbimdeki üç damardan ikisi yeniden tıkanmış durumda. Bu damar tıkanıklığının tehlikesinin ne olduğunu hemen herkes bilir. İşin ilginç yanı şu ki bypass ameliyatından sonra üç kez anjiyo oldum. Son anjiyonun üzerinden 1 buçuk yıl geçti. Anjiyoda damarlarım da tıkanma olduğunu anjiyoyu yapan doktor söylemedi. 1 buçuk yıl sonra kontrol ve şikâyetlerim nedeniyle gittiğim başka bir doktor anjiyo sonucuna baktığında damarlarımda tıkanma olduğunu söyledi ek ilaçlar verdi. Günde 12 doz ilaç kullanıyorum. Son birkaç yıldır kalp spazmı ve küçük kalp krizi geçirmediğim gün yok gibidir. Diğer bir sağlık sorunum ise bel fıtığı ve disk kaymasıdır. Şu an yatalak konumundayım. Neredeyse ihtiyaçlarımın yüzde 90’nını oda arkadaşlarım tarafından yerine getirilmektedir. Oda iki katlı olduğu için merdivenleri inip çıkmak tam bir işkence. Sadece benim için değil oda arkadaşlarım için de öyle.
‘Ölümümden İKG sorumlu’
Tekirdağ Şehir Hastanesi’nin uzman doktorlarının raporu ve yapılan tahlillerin sonucuna göre acil ameliyat olmam ve disk kaymasının felce neden olmaması için platin takılması gerekiyor. Ancak yine uzman doktorların bana bizzat söylediğine göre; bu ameliyat riskli bir ameliyat ve kalpteki sağlık sorunun ciddi olduğu için bu da ayrıca ameliyatı çok daha riskli hale getiriyor. Tüm bunlara rağmen başta da belirttiğim gibi cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu hukuksuz bir biçimde beni ısrarla cezaevinde tutmaya devam ediyor. Bundan sonra sağlığımla ilgili, bu ölümüm de dâhil olabileceklerden cezaevi idaresi ve cezaevi İdare ve Gözlem Kurulunun sorumlu olacağını kurumunuz aracılığıyla kamuoyuna duyurmak istiyorum.”
Eylem, “Kasım Karataş serbest bırakılsın”, “ Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganlarıyla son buldu.
İHD Ankara: Hasta tutsak Celalettin Can derhal tahliye edilmeli
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için eylemlerinin 479’uncu haftasında bir kez daha bir araya geldi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube önünde yapılan açıklamada, “Tedavi Haktır Engellenemez, Hasta Mahpuslar Serbest bırakılsın” pankartı açıldı.
Açıklamada konuşan İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen, Marmara 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu aynı zamanda 78’liler Derneği Sözcüsü Celalettin Can’ın derhal serbest bırakılmasını istedi.
‘Hukuksuz tutuklandı’
Çevirmen, Can’ın Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem Gazetesi ile dayanışma amacıyla yaptığı bir günlük yayın yönetmenliğinin gerekçe gösterilerek, 1 yıl 3 ay hapis cezasına çaptırıldığını söyleyerek, “En fazla 5 gün cezaevinde yatacağı söylenen Can, Metris Kapalı Hapishanesi’ne götürüldü. Metris’ten de Marmara 5 No’lu L Tipi Cezaevi’ne sevk edildiği süreçte kendisine su dahi verilmedi” dedi.
‘Acilen ameliyat olması gerekiyor’
Can’ın birçok kronik rahatsızlığının bulunduğunu da belirten Çevirmen, “Can 2018 yılında prostat kanseri teşhisi konulmuş ve bu hastalık ile ilgili tedavi süreçleri geçirmiştir. 2013 yılında mide kanaması meydana gelmiştir. En önemli hastalıklarından biri de kalp rahatsızlığıdır. Can 2011 yılında kalp ameliyatı olmuştur. Nefes darlığı, bronşit ve tansiyon gibi hastalıkları da bulunmaktadır. Bu hastalıktan dolayı sürekli ilaç kullanmak ve sürekli olarak doktor kontrolü altından bulunmak zorundadır. Hastaneye gittiğinde doktor tarafından ‘acilen ameliyat olman gerekiyor, kalbin zorlanıyor, yaşamsal risk altındasın’ denilmiştir. Bu konuda doktor tarafından rapor yazılmış ve iki kez Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiştir. Adli Tıp Kurumuna sevk edildiğinde, sabah 06.00’dan, akşam 18.00’a insanlık dışı koşullarda tutularak ne yiyecek ne de su verilmiştir” dedi.
CPAP cihazı verilmedi
Çevirmen, Can’ın ayrıca uyku apnesi hastası olduğundan dolayı CPAP cihazı kullandığını, cezaevinde bu cihazın kendisine verilmediğini söyledi. Çevirmen Can’ın 29 Eylül günü rahatsızlandığını da söyleyerek, “Koğuşta rahatsızlanıyor, başı dönüyor ve ranzaya başını vurarak yere düşüyor. Gece olduğu için ambulans çağırmak istememiş ancak sabah kalktığında göğüs ve kolunda ağrı ve uyuşma hissettiğinden Marmara Hapishane kampüsündeki hastaneye kaldırılıyor. Oraya götürülürken elleri kelepçelenmiştir” diye konuştu.
Tahliye talebi
Can’ın derhal serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Çevirmen, “Denetimli serbestlik hakkı olmasına rağmen bu hakkı kullandırılmayan ve cezaevinin olumsuz koşullarından dolayı da sağlık durumu gittikçe ağırlaşan Celalettin Can’ın bir an önce tahliye edilmesini talep ediyoruz” dedi.
İSTANBUL