Yargıtay’ın TİP Milletvekili Can Atalay kararını değerlendiren avukatı Akçay Taşçı, ‘Mesele Can Atalay’ı çoktan aşmış durumda. Artık bir anayasal düzen tartışması yaşıyoruz. O nedenle konu artık iktidar grupları arasındaki bir çatışmanın ürünü’ diyerek ortak bir karşı duruş gerektiğini ifade etti
Yargılandığı Gezi Davası’nda 18 yıl hapis cezası verilen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hakkında verdiği “hak ihlali” kararına rağmen tahliye edilmiyor.
AYM kararı sonrası tahliye başvurusu yapılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sunulan mütalaada Atalay’ın dokunulmazlık maddesinden yararlanamayacağı iddia edildi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise, AYM kararını tanımayıp, Anayasa hükümlerini “ihlal ettikleri” ve “yetki aşımında bulunduklarını” ileri sürerek, “ihlal” yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Mesele Atalay’ı aşmış durumda
Muhalefetin “darbe” olarak nitelendirdiği Yargıtay kararını Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Esra Solin Dal’a değerlendiren Atalay’ın avukatı Akçay Taşçı da, “Mesele Can Atalay’ı çoktan aşmış durumda. Artık bir anayasal düzen tartışması yaşıyoruz. O nedenle konu artık iktidar grupları arasındaki bir çatışmanın ürünü. Can Atalay hakkındaki AYM kararı kesin ve eninde sonunda uygulanacak. Ancak zamanını kestirmemiz mümkün değil” dedi.
Siyasetin yargı üstündeki etkisini gösterdi
Yargıtay’dan çıkan karar üzerinden siyasetin yargı üzerindeki etkisine dikkat çeken Taşçı, “Siyasetin yargı üzerindeki etkisini her zaman biliyorduk ama bu kadar aleniyet kazanmasını ben de beklemiyordum” diye belirtti.
Hukuksuzluğun onlarca örneği var
Atalay’ın milletvekili olması nedeniyle daha fazla gündeme gelse de Türkiye’de birçok kişinin hukuksuzlukla karşı karşıya geldiğini söyleyen Taşçı, “Gezi davasında Can Atalay dışında hala dört tane tutuklu hükümlü var. Gezi ve Kobanê davaları gibi hayal ürünü davaları, iktidarın siyasi inada çevirdiği davalar olarak tanımlamak gerekir. Bu davalarda önemli olan şey, hukuksuzluğun ortak olmasıdır. Çünkü Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gülten Kışanak ve diğer tutuklular, aynı hayal ürünü davalarla yargılanıyorlar. Kobanê dosyasında çok hayal ürünü var. Savcı, açıkça sanıklara ‘eylemde insanları doğrudan öldürdünüz’ diyor. Yani burada bir hukuki tartışmaya bile gerek duymuyor artık. İnsanlar doğrudan öldürme suçundan yargılanıyorlar” diye belirtti.
Birlikte karşı durmamız gerek
Hukuksuzluklara karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Taşçı, “Binlerce avukat ve hak savunucusu var, demokrasiye inan milyonlarca insan var. Hep birlikte mücadele edersek eninde sonunda kazanacağız” dedi.
İSTANBUL