HEDEP Milletvekili Cengiz Çiçek, toplumsal eylem ve etkinliklerde polisin kullandığı gazların kimyasal silah statüsüne sahip ve ölümcül etkilerinin olduğunu belirterek, kullanımının yasaklanması için kanun teklifi verdi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, polisin özellikle toplumsal olaylarda muhaliflere karşı kullandığı gaz kullanımını düzenleyen “Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu”nun değiştirilmesi için Meclis Başkanlığı’na kanun teklifi verdi.
Teklifte, biber gazının ölümcül etkilerinin olduğu, içinde kimyasal maddeler bulunduğu ve bunların üç kategoriye ayrıldığı belirtildi.
Kanun teklifinde biber gazına dair şunlar aktarıldı:
“Bunlar göz yaşartıcılar, aksırtıcı kimyasal gazlar ve kusturuculardır. Gaz bombası olarak adlandırılan bu kimyasal silahların içerisinde kullanılan kimyasal maddelerin on beş farklı türü vardır. Boğucu, Zehirleyici ve Benzer Gazların ve Biyolojik Araçların Savaşta Kullanımının Yasaklanmasına İlişkin 1925 Cenevre Protokolü ve Kimyasal Silahların Geliştirilmesinin, Üretiminin, Stoklanmasının ve Kullanımının Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili 1993 Sözleşmesi uyarınca, toplumsal olaylarda, kitlenin kontrolü amacıyla kullanılan biber gazı dâhil olmak üzere kimyasal silah kullanmak kesinlikle yasaktır.”
‘Kimyasal silah sayılsın’
Söz edilen gazların kimyasal silah arasına alınmasının 80 ülkenin talebi olduğu hatırlatılan teklifte, gazın kimyasal silah sayılması talep edilerek şunlar kaydedildi:
“Toksik potansiyelleri hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu bildirmiş ve hiçbir durumda kullanımına izin verilmemesini belirtmişlerdir. Erişkinlerde ölümcül etkilere de yol açabilmektedir ve genel olarak gazın etkileri günler sonra ortaya çıkmaktadır. Özellikle astım hastaları ya da geçirilmiş akciğer hastalığı olan yaşlı hastalarda gaza maruz kalım sonrası ölümler meydana gelebilmektedir ve ülkemizde de bu sebeple kayıt edilen birçok ölümlü vaka mevcuttur. Gazdan etkilenme düzeyi, gazın aşırı miktarda kullanımı, kapalı bir ortamda gaza maruz kalma, dakikada solunan gaz partikül sayısının yüksekliği ki bu da aşırı miktar kullanımı ile bağlantılıdır. Gaz; deri, göz ve solunum yollarında ciddi düzeyde tahriş ve tahribat yaratır. Etkileri saniyeler içerisinde başlayarak bir saate kadar sürebilir. Deriden emilip sinir uçlarında biriktiğinden kişinin maddenin etkisinden kurtulması saatler alabilmektedir.”
Gazların, yaşam hakkını ihlal edecek düzeyde etkiler bırakması nedeniyle aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 2’nci maddesi ile Anayasa’nın 5, 17 ve 56’ncı maddesine aykırı olduğu ifade edilen teklifte, gazların kimyasal silah olması nedeniyle bu düzey ve nitelikteki silahların kullanımının da Anayasa’nın 34’üncü ve AİHS’in 10 ve 11’inci maddelerini ihlal ettiğinin altı çizildi.
HABER MERKEZİ