Gazeteci Ferhat Parlak’ın ‘örgüt üyesi olmak’ iddiasıyla yargılandığı davada, beraat kararının bozulmasından sonra yerel mahkemenin verdiği ret kararı istinafta onandı
Silvan Mücadele Gazetesi İmtiyaz sahibi Ferhat Parlak hakkında 2016 yılında, gizli ve açık tanıkların ifadeleri gerekçe gösterilerek, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Parlak, yapılan yargılamada beraat etti. Karar, 2017’de Antep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onandı. Ancak 2019 yılında Parlak hakkında aynı tanıkların, aynı ifadeleri gerekçe gösterilerek, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla bir kez daha dava açıldı. Diyarbakır 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada 2020’de beraat kararı verildi. Savcılığın karara itiraz etmesi üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi, dosyada yeni delil bulunmadığını belirterek, yargılamanın mükerrer olduğunu işaret edip kararı bozdu.
Gizli tanık, yeni delil
İstinaf Mahkemesi’nin 2022’deki bozma kararı sonrası gizli tanık “Takvim”, ifadelerine ek yaparak, Hamitoğlu Market’in civarında akrep marka polis aracına Parlak’ın molotofkokteyli attığını öne sürdü. Gizli tanığın iddiası, yargılamada “yeni delil” olarak kabul edildi.
Beraatla sonuçlanan suçlamalar
Bu kapsamda iddia, Silvan Emniyet Müdürlüğü’ne soruldu. Emniyet Müdürlüğü, söz konusu eylemle ilgili kendilerinde bilgi, belge veya görüntü kaydı bulunmadığını mahkemeye bildirdi. Mahkeme, bir kez daha Parlak’a yönelik suçlamaların 2016 yılında Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan ve beraatla sonuçlanan suçlamalar olduğunu, bu tarihten sonra yeni bir suçlama olmadığını kaydederek, davanın reddine karar verdi.
Ret kararı onandı
Davayı inceleyen Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi, kararın hukuka uygun olduğunu belirterek, verilen hükümde bir isabetsiz bulunmadığını kaydetti. Hükmün bozulmasını yerinde bulmayan Bölge Adliye Mahkemesi, kararın bozulması talebini oy birliğiyle esastan reddetti. Ret kararında, şu ifadelere yer verildi: “Dairemizce verilen bozma kararı üzerine yapılan yargılamaya, dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanan delillere, mahkemenin kanaat ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından Cumhuriyet savcısının istinaf talebi yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine…”
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına Yargıtay nezdinde itirazda bulunulması için kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre buluyor.
20 yılda 50’ye yakın soruşturma
Konuyu değerlendiren gazeteci Parlak, yaklaşık 20 yıldır Silvan ilçesi başta olmak üzere bölgede yaşanan insan hakları ihlalleri konusunda haberler yaptığını ve kitaplar yazdığını belirterek, “Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için yazdığım kitap ve haberler gerekçe gösterilerek, bugüne kadar hakkımda 50’ye yakın soruşturma ve dava açıldı” dedi.
Gizli tanıklar soyut
Kendisine yönelik baskının 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarıyla arttığına işaret eden Parlak, sırf gazetecilik faaliyetleriyle yargılandığının perdelenmesi için hakkında zorlama suç icat edildiğini söyledi. Parlak, “Gizli tanıkların soyut, gerçeklikten çok uzak olan ifadeleriyle hakkımda asılsız iddialarda bulunuluyor” diye konuştu.
Savcının cezalandırma ısrarı
Cezalandırma yönündeki savcılık ısrarının söz konusu soruşturmadan 15 ay hapis yatmasının hukuksuz olmadığı algısını oluşturmaya yönelik olduğunu belirten Parlak, “Duruşma savcısının beraat kararına itiraz etme ısrarını da şuna bağlıyorum. Savcılık, 15 ay boyunca cezaevinde tutulmamın hukuksuz olmadığı yönünde algı oluşturmak ve olabildiğince süreci uzatmak istiyor” şeklinde konuştu.
AMED