İzmir depreminin 3’üncü yıl dönümünde hayatını kaybedenler için yapılan açıklamada, sonuçlanan davalarda caydırıcı cezalar çıkmadığına dikkat çekerek, depremin değil binaların ölümlere yol açtığı belirtildi
İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin üçüncü yılında, hayatını kaybeden 117 kişi anma düzenlendi.
İzmir Barosu ve yakınları kaybeden aileler Bayraklı’da bulunan Baro Bahçe’de bir araya geldi. Burada konuşan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, “Ne yazık ki hep söylüyoruz, deprem öldürmüyor, bina öldürüyor. Ama binanın yanında başka şeylerde öldürüyor, ihmal, liyakatsizlik, denetimsizlik, hepsi bir araya geldiği zaman can kaybı daha da artmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Çocuklarımın fotoğrafını koyamayacağım
Açıklamanın ardından Baro Bahçe’den depremde yıkılan Rızabey apartmanının bulunduğu alana yürüyen kitle, burada açıklama yaptı. Çocukları Lena ve Vera’yı depremde kaybeden Nilay Yücel, Bayraklı Belediyesi’nin apartman önüne geçici olarak koyduğu anıta tepki göstererek, “Çocuklarımın fotoğrafını o anıta koymayacağım. Bayraklı Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi sorumluluklarını yerine getirmiyor” dedi.
Önemler alınmalı
Son olarak konuşan çocukları Diren ve Feda’yı depremde kaybeden Emine Yücel ise, “Dünyada en şiddetli depremlerin meydana geldiği ülkelerde bile bizim ülkemizdeki kadar can kaybı yaşanmıyor. Çünkü bizim ülkemizde imara açılmaması gereken, deprem riski taşıyan alanlar imara açılıyor. Binalarda kullanılan malzemeler çalınıyor. Yapılar denetlenmiyor. Sorumlular hak ettikleri gibi cezalandırılmıyor” diyerek alınması gereken önlemlere dikkat çekti.
Boynumuzun borcu
Rızabey Apartmanı dışındaki deprem dosyalarında kararın açıklandığını belirten Yücel, “Rızabey Apartmanı yargılaması tüm deprem dosyaları için emsal oluşturacak bir dosyadır. Bu hukuk mücadelesinden çıkacak yargı kararı, ülkemizde deprem adı altında yaşanan katliamlara emsal oluşturacaktır. İnsan hayatı yerine beton sevdalılarının rantlarını koruyan, suçlarına ortak olan, siyasiler, kamu görevlileri, yargı mensupları, ölen her canın ve bundan sonra ölecek her canın asıl sorumluları sizlersiniz, sizleri takip edip, teşhir etmek de bizim boynumuzun borcudur” dedi.
İZMİR