Siyasi analistlere göre, Arjantin siyasetinin, aşağılayıcı bir şekilde “kast” olarak adlandırdığı geleneksel sektörlerine yönelik doğrudan eleştirisi, onu ülkedeki mevcut durumdan memnun olmayan genç seçmenlerle bağlantı kurmaya iten şey oldu
Lucrecia Kuri*
Arjantin’de 22 Ekim 2023’te Başkan’ı belirlemek için genel seçimler yapıldı. Başkanlık seçimlerinde en çok oyu alan aday iktidar partisi Unión por la Patria’dan Sergio Massa oldu. Aşırı sağcı La Libertad Avanza Partisi ikinci oldu ve 19 Kasım’da ikisi arasında belirlenmiş olacak.
Ağustos ön seçimlerinde kazanan parti, Arjantin’de Javier Milei liderliğindeki yeni aşırı sağın temsilcisi La Libertad Avanza olmasına rağmen, en çok oyu alan parti, Patria adına Sergio Massa % 36,68 ile mevcut Ekonomi Bakanı ve Birliğin adayı oldu.
La Libertad Avanza’dan Javier Milei % 29,98 aldı. Üçüncü sırada Patricia Bullrich’in aday olduğu Değişim İçin Birlikte Partisi (ana referansı eski başkan Mauricio Macri olan aşırı sağın bir başka kesimi) % 23,83 oy oranıyla yer alırken, onu % 78 ile Hacemos por Nuestra Patria 6’dan Juan Schiaretti izledi. Son olarak sol partinin temsilcileri olan İşçilerin Sol Cephesi – Birlik % 2,7 oy alarak kongreye bir sandalye daha ekleyerek 4 sandalyeden 5’e çıktı.
Böylelikle iktidar partisi ön seçimden bu yana en çok büyüyen ve aşırı sağ partiyi geçmeyi başaran parti oldu. Ancak 19 Kasım’da hem Massa hem de Milei, Arjantin’in bir sonraki başkanını belirlemek için ikinci turda tekrar karşı karşıya gelecek.
Kirchnerizm, Peronizm ve adaylar
En çok oyu alan aday ise ülkeyi yöneten Vatan İçin Birlik adlı partiden Sergio Massa oldu. Bu, en güçlü güçlerin Başkan Yardımcısı Cristina Fernández liderliğindeki Kirchnerizm, Başkan Alberto Fernández’in bulunduğu Justicialista Partisi ve referansı başkan adayı Massa olan Renovador Cephesi olduğu Peronist eğilime sahip bir siyasi koalisyondur.
Massa aynı zamanda bir yıldır Ekonomi Bakanı olarak görev yapıyor ve bu nedenle fiyatların sürekli artması nedeniyle şiddetle eleştiriliyor. Eylül ayında yıllık enflasyon % 138,3 olarak kaydedildi. Aynı zamanda, uluslararası örgütün talep ettiği şekilde işçi sınıfına yönelik bir düzenleme yaptığı için sol kesimlerden kınama aldığı Uluslararası Para Fonu (IMF) ile müzakere etme görevi de var.
Önerileri merkez sağ olarak kabul ediliyor ve ekonomiye odaklanıyor. Ana ekseni, ülkenin yeniden sanayileşmesini teşvik etmek için ithal ikamesidir.
Aynı zamanda devletin idaresi altında “doğal kaynakların sömürülmesi”ni de ekseninde tutuyor, bu nedenle maden çıkarmacılığı teşvik ediyor.
Kadın hakları ve ücretsiz kamu eğitimi
Rakibi Javier Milei kendisini “özgürlükçü liberal” olarak tanımlıyor ve La Libertad Avanza Partisi’nin bir parçası. Ana önerileri dolarizasyon ve “siyasi kastın sonu.” Politikacı iklim krizini reddediyor ve ülkenin son sivil-askeri-dini diktatörlüğünü inkar ediyor.
Aynı zamanda “cinsiyet ideolojisi” olarak adlandırdığı feminist mücadelelere ve Cinsiyet Kimliği Yasası, Kapsamlı Cinsel Eğitim Yasası ve yasal, güvenli ve ücretsiz kürtaj gibi temel zaferlerine de karşı çıkıyor. Konuşmasında ücretsiz kamu eğitiminin ortadan kaldırılmasını, organ satışını, silahların serbestçe taşınmasını, babalıktan feragat edilmesini vb. savunuyor.
Siyasi analistlere göre, Arjantin siyasetinin, aşağılayıcı bir şekilde “kast” olarak adlandırdığı geleneksel sektörlerine yönelik doğrudan eleştirisi, onu ülkedeki mevcut durumdan memnun olmayan genç seçmenlerle bağlantı kurmaya iten şey oldu.
Trump, Bolsonaro, Milei
Milei, ABD eski Başkanı Donald Trump ve Brezilya eski Başkanı Jair Bolsonaro gibi diğer aşırı sağ politikacılarla karşılaştırıldı.
Tüm piyasalarda güçlü bir spekülasyon eğiliminin olduğu mevcut politik-ekonomik senaryoda, 19 Kasım’daki ikinci tur seçimlerinin tam olarak nasıl sonuçlanacağını bilmek zor. Hem ön seçim hem de başkanlık seçimlerinde bile her iki sonucu da yansıtan hiçbir anket yok; aday Sergio Massa şaşırtıcı bir şekilde ağustos ayından bu tarihe kadar 3 milyon seçmen ekledi.
*Arjantinli gazeteci tarafından Yeni Yaşam için kaleme alındı. Çeviren Ali Haydar Niğdeli