TİP Genel Başkanı Erkan Baş, partilerinin tutuklu milletvekili Can Atalay için başlattığı yürüyüşün sonunda, ‘Korkunun acele faydası yok, mutlaka başaracağız ve Can’ı o zindanlardan çıkaracağız. Buradan söz veriyorum’ dedi
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş’ın partililerin tutuklu milletvekilleri Can Atalay’ın tahliye edilmemesi nedeniyle 1 Ekim’de Hatay’dan başlattığı “Özgürlük yürüyüşü” adlı eylemi, Ankara Anıtpark’ta “Cumhuriyete özgürlük” adlı miting ile sonlandırdı.
Mitinge Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Colemêrg Milletvekili Öznur Bartın ve beraberindeki heyet ile çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi de katıldı.
‘Gün evde oturma günü değil’
Mitingde konuşan TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, Baş’ın Hatay’dan başlattığı yürüyüşe dikkati çekti ve 800 kilometrelik yolu adım adım yürüdüğünü ifade etti. Kadıgil, “İkinci yüzyılla giriyoruz. Önümüzde keskin bir yol var. Biz bundan sonra ne yapacağız? Asıl mesele bu. Evde oturup Cumhuriyeti mahfedenler gözyaşları içinde mi izleyeceğiz? Yoksa sonsuz cumhuriyet için mücadele mi edeceğiz? Gün evde oturma günü değil. Asli sahipleri olduğumuzu gösterme zamanıdır” şeklinde konuştu.
‘Can’ı o zindanlardan çıkaracağız’
Ardından söz alan Baş, “Can Atalay’ın esaretine son vermek için yolla çıktık. Zor bir mücadeleyi hep birlikte kazandık. Gideceğiz ve Can’ı o zindandan çıkaracağız. Son üç gündür her şey iyice netleşti. İstanbul’daki mahkeme Saray’dan talimat bekliyor ve ‘Saray’ın tutsağıdır’ sözümüz bir kez daha tescillenmiştir. ‘Adalet Sarayı’ dedikleri o binalar buradaki ‘Kaçak Saray’ın’ şubesinden ibarettir. Korkunun acele faydası yok, mutlaka başaracağız ve Can’ı o zindanlardan çıkaracağız. Buradan söz veriyorum. Cezaevinde haksız hukuksuz bir şekilde tutulan tüm gezi tutsaklarını, milletvekillerini, belediye başkanlarını sadece bu iktidara teslim olmadığı için tutuklanan tüm arkadaşlarımıza söz veriyorum hep birlikte özgürleşeceğiz” diye konuştu.
‘Birimiz bile özgür değilsek hiçbirimiz özgür değiliz’
Baş, sözlerine şöyle sürdürdü: “Kürtleri ezdikleri, horladıkları, hakir gördükleri, Diyarbakır zindanlarında Kürtlere işkence ettikleri günler, bu ülkede kardeşliğe en büyük darbe vurulan günlerdi. Kayyumların olduğu yerde, halkın yok sayıldığı yerde, halkın iradesinin kırıldığı yerde cumhuriyet kutlanamaz. Alevileri yok saydıkları, aşağıladıkları, Rumları, Ermenileri küfür gibi kullandıkları gün birlikteliğimize ihanet ettiler. Kürtler ile Türklerin kardeşliğini, bu ülkede yaşayan herkesin emek ve toprak kardeşliğini temel alırız. Birimiz bile özgür değilsek hiçbirimiz özgür değiliz.”
HABER MERKEZİ