İsrail’in saldırılarını kınayan iktidarın Kuzey ve Doğu Suriye’de çocukları bombaladığına dikkati çeken Barış Anneleri, ‘Filistin halkı mazlum da Kürt halkı değil mi?’ diye sordu
Türkiye’nin 4 Ekim’de Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı ve okul, hastane, baraj, su, elektrik, petrol istasyonu gibi birçok hizmet binasını da hedef alan saldırılar devam ediyor.
Türkiye’nin düzenlediği saldırılarda, çok sayıda sivil yaşamını yitirirken Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW), Türkiye’nin 5-10 Ekim tarihlerinde gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin yayınladığı raporda, saldırılardan 3,5 milyon kişinin etkilendiği belirtildi.
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarına tepki gösteren Barış Anneleri, sivil yerleşim yerlerini hedef alan İsrail’e tepki gösteren iktidarın benzer saldırıları Kuzey ve Doğu Suriye’de gerçekleştirdiğine işaret etti.
‘Rojava’daki sivillerin ne suçu var’
Mezopotamya Ajansı’ndan Rukiye Adıgüzel’e konuşan Barış Anneleri, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarının hiçbir zaman durmadığına dikkat çekti.
Barış Annesi Sabiha Bozan, Türkiye’nin bölgeye sürekli saldırdığını hatırlattı. İktidarın, “Terörü vuruyorum” diyerek, hastaneleri, çocukları, kadınları sivilleri hedef aldığını belirten Bozan, “Oradaki insanlar mağdur. Rojava’daki sivillerin ne suçu var? Her zaman devletin zulmü Kürtlerin üzerinde oldu. Dünyada kimse bizim için ses çıkarmıyor. ‘İnsanların hakkı var’ diyorlar ama insan hakkı bizim için uygulanmıyor. Böyle olmaması gerekiyor” diye konuştu. Bozan, “İnsanım” diyen herkesin bu saldırılara tepki göstermesi ve bunu kabul etmemesi gerektiğini kaydetti.
“Bu sistem Rojava üzerinde kirli bir savaş yürütüyor. Kürt başını kaldırmasın, hak sahibi olmasın istiyorlar” diyen Bozan, iktidarın “Kürtler benim kardeşimdir” söylemlerine karşı, “Böyle bir kardeşliği biz kabul etmiyoruz. Neden kardeş kardeşi vursun? Demek ki hiçbir zaman kardeşimiz olmamışlar, olmayacaklar da. Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz Rojava’daki, mazlum halk üzerindeki bu savaşı istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Filistin halkı mazlum da Kürt halkı değil mi?’
Kuzey ve Doğu Suriye’de insanların savaşın içinde dünyaya geldiğini, büyüdüğünü ve yaşlandığını kaydeden Bozan, “O kadar derin, kirli, uzun savaş ki insanın beynini durduruyor. Artık yeter, bu mazlum Kürt halkı neden bu kadar zulüm altında? Anneler olarak çok üzülüyoruz. Bu savaşı artık istemiyoruz. Halkların birbirine düşmanlığı yok. Bu sistem, devlet, kendi menfaati için Kürtler üzerinde katliam uyguluyor” diyerek, katliamı kınadığını belirtti.
Savaşların insanlığa karşı gerçekleştirildiğini söyleyen Bozan, Filistin’deki savaşın da kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Savaş açlıktır, ölümdür” dedi. Bozan, “Bugün baktığımızda Filistin üzerindeki savaşı biz de istemiyoruz, karşı çıkıyoruz. Ama Filistin için ses çıkaran dünya, neden Kürtler için de ses çıkarmıyor? Neden dünya bizim üzerimizdeki savaşa sessiz? Bunların hepsi siyasidir. İktidar her zaman, ‘Lanetliyoruz, İsrail neden böyle yapıyor’ diyor ama onların bombası Rojava’nın çocuklarına, hastanelerine düşüyor. Çelişkili bir durum. Filistin halkı mazlum da Kürt halkı değil mi? Dünya nasıl ki Filistin için rahatsızlığını dile getiriyorsa, biz Kürtler için de aynı şeyi yapmasını istiyoruz. Hiçbir ülkede savaş istemiyoruz” diye konuştu.
‘Ölene kadar mücadele edeceğiz’
Barış Annesi Fatma Yılmaz da, savaş istemediklerini, hayatta oldukları sürece mücadele ile olacaklarını belirterek, “Onlar ne kadar bizi öldürse, tutuklasa da biz yine de alanlarda, meydanlarda olacağız. Ne yaparlarsa yapsınlar savaşa karşıyız. O çocuklar, insanlar ‘havar’ ediyor. Çocuklar anne-babasının cenazesine gidiyor. Ölene kadar bu mücadelede, bu yolda olacağız” diye belirtti.
‘Artık yeter demeliyiz’
Yılmaz, iktidarın Kürtleri bitirmeye çalıştığını kaydederek, “Kürtçe konuşmayın, Kürtçe yok diyorlar. Biz Kürdüz, kimliğimiz de Kürt. Bir olabileceğimiz, çocuklarımızın mahvolmayacağı bir barış istiyoruz. Barış anneleri olarak AKP önünde oturup ‘Artık yeter’ dememiz lazım. Bizi öldürseler de, tutuklasalar da ‘Barış istiyoruz’ demeliyiz” ifadelerini kullandı. PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan haber alınamama haline de dikkat çeken Yılmaz, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması durumunda savaşın bitebileceğini kaydetti.
İSTANBUL