Cumhuriyet tarihi boyunca siyasi cinayetlerin yaşandığını belirten HEDEP’li Gülistan Kılıç Koçyiğit, 10 yıl içinde bin 964 kişinin siyasi cinayetlerde katledildiğini belirtti
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Türkiye’de katledilen “aydınlara” ilişkin Meclis Genel Kurulu’nda tartışılan Araştırma Önergesi kapsamında söz alan HEDEP Qêrs Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Cumhuriyet tarihi boyunca siyasi cinayetlerin tartışılmadığına dikkat çekti.
Koçyiğit, “Bu ne demek? Aslında bu, zımni olarak cumhuriyet tarihi boyunca bu ülkedeki bütün iktidarların açığa çıkaramadığı siyasi cinayetler olduğunun ve bütün bu siyasi cinayetlerin de üstünün örtüldüğünün açık bir şekilde göstergesidir. Peki, sadece cumhuriyet tarihiyle mi sınırlı? Hayır. Bakın, geçmişten bugüne kadar aslında bu ülkede sürekli siyasi cinayetler işlendi ve bütün bu siyasi cinayetlerin arkasında da her zaman devletin derin odakları, onunla iş birliği yapan iktidarlar ve belirli çeteler, belirli çıkar grupları oldu. Bu, neredeyse hiç değişmeyen, devletin tunç yasasıydı” diye konuştu.
90’lardan bugüne
90’lı dönemlerde Başbakanlık yapan Tansu Çiler’in “Devlet için kurşun atan da kurşun yiyen de şereflidir” sözlerini anımsatan Koçyiğit, “Kurşunu kimin attığı, hangi yöntemle attığı ne yazık ki bu ülkede hiçbir zaman sorgulanmadı. O nedenle de Teşkilat-ı Mahsusadan İttihat Terakkiye, Özel Harp Dairesinden JİTEM’e, Kontragerillaya kadar bu ülkede, bu ülkenin aydınlarına, yazarlarına, gazetecilerine, çizerlerine yönelik onlarca suikast planlandı, onlarcası faili meçhul cinayetlerde katledildi, aslında hepsinin faili belliydi. Bu ülkede 17 bin faili meçhul var. Bu ülkede, yıllardır, Cumartesi İnsanları, kendi sevdiklerinin kemiklerini bulmak için cumartesi meydanında oturuyorlardı -Galatasaray Meydanı’nda- şimdi, onlara karşı işlenen bir suç var, hukuksuzluk var. Ama sadece bunlar mı?” diye sorarak, tepki gösterdi.
‘İnsanları öldüren bir müesses nizam var’
HEDEP’li Koçyiğit, katledilen Mustafa Suphi, Sabahattin Ali, Musa Anter, Vedat Aydın, Hrant Dink ve Tahir Elçi yanı sıra pek çok isme dikkat dikkat çekti. Koçyiğit, “Onları yaşamdan koparan bir sistem var, bir müesses nizam var. Gerçek anlamda, bu müesses nizamı sorgulamadan, bu müesses nizamın arkasındaki güç odaklarını açığa çıkarmadan bu ülkede ne faili meçhul -aslında belli olan- cinayetleri açığa çıkarabiliriz ne de siyasi cinayetlerin önüne geçebiliriz” dedi.
Rakam verdi
Koçyiğit, 10 yıl içinde yaşanan “siyasi cinayetlere” dair yıl yıl rakam vererek, “1989-91 yılları arasında 42, 1992 yılında 210, 1993 yılında 510, 1994 yılında 292, 1995 yılında 321, 1996 yılında 78, 1997 yılında 109, 1998 yılında 192, 1999 yılında 210; toplam 1.964 insan aslında faili belli olan siyasi cinayetlerde yaşamını yitirmiş. Şimdi, bu Meclis, cumhuriyetin 100’üncü yılına üç gün kala gerçekten bu meseleye el atacak mı, bunu gerçek bir sorun, gerçek bir gündem olarak görecek mi? Yoksa aslında, burada yeniden konuşacağız ama tarihin tozlu raflarında mı kalacak? Dersim’den Zilan’a uzanan, Sivas, Çorum, Malatya, Gazi katliamının, en son Suruç ve Ankara katliamlarının da aynı zihniyet tarafından işlendiğini ifade etmek istiyorum” diye belirtti.
Koçyiğit’in sözleri, HEDEP ve CHP sıralarından alkış aldı. Oylamaya sunulan önerge AKP-MHP milletvekillerinin oyları ile reddedildi.
HABER MERKEZİ