Wan Büyükşehir Belediyesi kayyumunun taşınmazları satmasına tepki gösteren sivil toplum örgütü temsilcileri, kayyumun satışlarla yeni gelecek belediyeyi borç batağında bırakarak işlevsizleştirmeye çalıştığını belirterek, ‘Belediye binasını da satsalar borcu ödeyemezler’ dedi
Wan Büyükşehir Belediyesi kayyumu, seçim öncesi kentteki tüm taşınmazları teker teker satıyor. Tüm taşınmazları ihaleye çıkaran kayyum, elde kalan taşınmazlar için de kentin billboardlarına satış reklamları astı.
Sivil toplum örgütleri temsilcileri, taşınmazların satılmasına tepki göstererek, kayyumun seçimlerin ardından göreve gelecek yeni yönetimi işlevsiz bırakmak istediğini söyledi.
‘Yeni belediye işlevsizleştirilmeye çalışılıyor’
Wan Büyükşehir Belediye Meclis üyesi ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Sözcüsü İsmet Tan, belediyeye atanan ilk kayyum Murat Zorluoğlu döneminde başlayan gayrimenkul satışlarının, son kayyumla birlikte hız kesmeden devam ettiğini vurguladı. Tan, kayyumun, HEDEP’lilerin tekrar bu kenti yönetmeye geleceklerini bildiği için kendilerinden sonra bir borç batağı bırakmak istediklerini ifade etti.
Tan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bu, sadece HEDEP’lilerin itiraz edecekleri bir konu değil. Kentteki bütün sivil toplum örgütleri, bütün siyasi partiler, bütün dernekler, gayrimenkullerin satışına dönük bir itirazda bulunması, seslerinin yükseltilmesi gerekir. Özellikle Wan’daki yerel basın bu konuda çok sessiz kalıyor.”
2024 yerel seçimlerinde yine belediyeleri alacaklarını ifade eden Tan, “Bunu bildikleri için belediyelerin sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda herhangi bir faaliyette bulunmaması için, eli ve kolunun bağlanması için gayrimenkuller satışa çıkarılıyor” dedi. Tan, gelecek yeni yönetimin işlevsiz bırakılmak istediğini belirterek şöyle devam etti:
“Sadece belediyenin bir binadan ibaret olduğu görünümünü yaratmak için bir çaba olduğunu görüyoruz. Var olan birkaç arsa ve gayrimenkul olsa da onu seçime kadar satmayı hedefliyor. Sadece büyükşehir değil, ilçelerde de bunu görebiliyoruz. Sosyal belediyecilik anlayışı sadece yol, su ve kanalizasyon işleri değil. Bir belediye eğer sağlık, kültürel, kreş, dil kursları, sağlık alanında bir şeyler yapabiliyorsa başarılıdır. Maalesef kayyım zihniyetinin tek derdi, belediyeyi işlevsiz bırakmaktır. Arkadaşlarımız geri geldiğinde, belediyenin satılan tüm gayrimenkullerini yasal yollardan geri alacaktır. Bu konuda çağrımız kentin tüm dinamikleri ve sivil toplum örgütlerinin satışlara karşı ses çıkarmasıdır.”
‘Belediyenin kaynakları yandaşa aktarılıyor’
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Wan Dönem Sözcüsü Murat Atabay ise yerel yönetimlerle ilgili Wan’da ciddi sorunlar yaşandığını vurguladı. Atabay, kayyumun mevcut iktidarın memuru, bir siyasi partinin başkanı gibi çalıştığını belirterek sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Kayyumların belediyenin bütçesini, özellikle siyasi parti destekleme noktasında çok ciddi bir çalışması var. Bir de belediye bütçesini belediye alanına harcaması gerekirken, farklı alanlara kullanılıyor. Yerel yönetimlerle ilgisi olmayan birçok yerlere ciddi bir miktarda para harcanıyor. Gençlik merkezleri üzerinden AKP’nin siyasi kadrolaşmasının ya da gençlerin küçük yaşta ideolojik yapılarına çekme çabası da var. Bu gençlik merkezleri üzerinden büyük paralar aktarılmaktadır. Yine her seçim öncesi gibi belediyenin birçok gayrimenkulünü satışa çıkarıyor. Satabildiklerini satıyor, satamadıklarını ise kendi kurumlarına devrediyor. Belediyenin kaynağı halka kullanılmalıdır, yandaşlara peşkeş çekmek için değildir.”
‘Belediyeyi borç batağı içinde bırakacaklar’
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Wan İl Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Mihail Atik, kayyum anlayışının toplumdan uzak bir anlayış olduğunu ifade ederek kayyum sistemine dair şu ifadeleri kullandı:
“Burada toplumsal bir menfaatten söz etmemiz mümkün değildir. Zira öyle olsaydı, belediye meclisini dağıtmazlardı ve meclis kararını esas alırlardı. En önemli mesele, belediyeye ait arazilerin, taşınmazların satışa çıkarılması ve devredilmesi meselesidir. Burada yürütülen politika, sonraki dönemde belediyeyi niteliksiz kılmaktır. Kayyumların sürelidir, ömürleri uzun değildir. Mutlaka gelecek seçimde kayyumlar gidecektir. Bunun için kamu arazilerini, kamu taşınmazlarını olabildikçe, imar planında en iyi cinse çevirip, elden çıkarmak istiyorlar. Şu an belediyenin tüm mal varlığını, hatta belediye binasını da satsalar, yaptıkları borcu ödeyemezler. Yarın seçimle gelen bir belediye başkanı hizmet üretmeye çalıştığı anda, İller Bankası bütün mal varlığına, hatta belediye başkanının koltuğuna bile icra koyabilir. Belediyeyi tamamen tıkayabilir, hizmet edemez hale getirebilir. Şu anki tutum ve uygulamanın böyle bir amacı hedeflediği söyleyebiliriz.”
WAN