Wan depreminin yıldönümü nedeniyle açıklama yapan yerine kayyum atanan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Mustafa Avcı, depremin üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen hiçbir hatadan ders alınmadığını ve hala kentte olası bir depreme karşı bir toplanma alanın olmadığını belirtti
Wan’da 23 Ekim 2011 tarihinde yaşanan ve 644 kişinin yaşamını yitirdiği depremin yıldönümü nedeniyle Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) basın açıklaması düzenledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP ) İl Örgütü binasında düzenlenen basın toplantısında birçok siyasi parti temsilcisi de katılırken, toplantıda yerine kayyum atanan Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Mustafa Avcı konuştu.
Önlem alınmazsa aynısı olur
Depremin bu ülkenin bir gerçekliği olduğunu söyleyen Avcı, “Gerekli önlem ve hazırlıklar yapılmadığı sürece 6 Şubat 2023’te Hatay-Maraş ve diğer illerde olduğu gibi açığa çıkan vahim tablolar tekrar edecektir. Aradan geçen aylara rağmen deprem mağduru olan insanlara insan onuruna yakışır bir yaşam koşulu halen oluşturulmadığı gibi, iktidarın depremde bile rantı öncelediği, ayrımcılık yaptığı, kayyum zihniyeti ile hareket ettiği görülmüştür. Geride bıraktığımız Van Depremi’nde de devlet ve hükümetin halkımıza yönelik tutumu bundan farklı olmamıştır” dedi.
Sorun çözmek yerine kavga ediyorlar
Depremden sonra yıkım kararı verilen 12 bin konutun halen yıkılmadığına dikkati çeken Avcı, “Ciddi sayılacak bu sorunu çözme bir yana AFAD ile büyükşehir belediyesi arasındaki bürokratik kavgalara tanıklık ediyoruz. Belediyeyi kayyum gaspıyla işgal edenler muhtemel bir deprem durumunda bu binalardan kaynaklı yaşam kayıplarından da sorumlu olacaktır” dedi.
Denetimler yapılmalı
Bölgenin aktif bir deprem kuşağında yer almasına rağmen gerekli önlemlerin hala alınmadığını sözlerine ekleyen Avcı, “Yapılacak yeni yapılarda, bütün canlıların sürdürülebilir, sağlıklı, depreme dayanıklı yaşama hakkı için, mühendislik biliminin gerekleri dikkate alınmalı, yapıya başlanmadan önce ilgili raporlar, projelendirmeler, kontrol ve denetimler standartlara uygun yapılmalıdır. Riskli alanlar imara açılmamalı, bilimsel normlara dayalı yer seçimi yapılmalı, ada ve parsel bazlı tüm yapılaşmalarda mühendislik hizmeti almayan hiçbir uygulamaya ruhsat verilmemelidir. Zemin etütleri, yapı statiği gibi hayati önemlere sahip çalışmalar mühendislik gözetim ve denetiminden uzak tutulmamalı, bunlarla beraber imar ve rant meselesine çıkar menfaatlerine göre oluşturulmamalı, bunun için hazırlanan imar çalışmaları kamuoyuna açık olmalıdır” diye konuştu.
Zararları aza indirecek politikalar gerekli
Depremlere karşı hazırlıklı olma ve deprem zararlarını en aza indirmek için yeni politikaların hazırlanması gerektiğini söyleyen Avcı, “Doğa olaylarında yaşanan can ve mal kayıplarını kaza ya da kader olarak tanımlamak yanlıştır asla kabul edilmemelidir. Alınacak bilimsel önlemler ve bilinçli eğitimler ile zararların en aza indirilebileceğini unutmamalıyız” dedi.
Kentimiz sahipsiz değil
Mevcut kayyum yönetiminin depremlere yönelik bir tedbirinin olmadığının altını çizen Avcı, Wan ilinde bugün itibariyle altyapısı hazırlanmış bir toplanma yerinin olmadığına dikkati çekti. Avcı, “2011 depreminin üzerinden 12 yıl geçmiş olmasına rağmen halen deprem konutu sağlanmamış depremzede yurttaşlar yaşamaktadır. Hem iktidar hem de birinci ve ikinci kayyumlar ise depremi değil rantı öncelemektedir. Belediyelerimize ait olup satışa çıkarılan birçok parsel yeniden imar planlarında konut alanına açıldı. Konut dışı olanlar ise cins değişikliği ile konut imarına mümkün hale getirildi” ifadelerini kullandı.
İktidarı ranta değil yaşamı savunmaya çağıran Avcı sözlerini “Kentimiz sahipsiz değildir. Sahipsiz kalmayacaktır” dedi.
WAN