Meletî’de bulunan Kurtuluş Kilisesi mensuplarından Mesut Türkmen, önce ‘Burası Müslüman mahallesi, ayağını denk al’ notu ile tehdit edildi, ardından silahlı saldırıya uğradı. Türkmen’in yaptığı suç duyurusu ise sonuçsuz bırakıldı
Meletî’nin (Malatya) merkez Hacı Abdi Mahallesi’nde bulunan Kurtuluş Kilisesi yöneticileri ve mensuplarına yönelik tehdit ve saldırılara bir yenisi daha eklendi. 18 Nisan 2007 yılında biri Alman, ikisi Türkiye vatandaşı üç Hristiyan’ın boğazları kesilerek katledildikleri Zirve Yayınevi katliamı sonrasında kentte yaşayan birçok Hristiyan ölüm tehditleri alıp saldırıya uğradı. Failler ise hiçbir zaman bulunamadı.
Bütün personel tehdit edildi
Kurtuluş Kilisesi mensubu Vedat Serin de, 6 Eylül 2022 tarihinde Zirve Yayınevi katliamı referans gösterilerek ölümle tehdit edilmesinin ardından suç duyurusunda bulundu. Bu olay sonrası Kilise’de vaiz ve yönetici olarak görev yapan Mehmet Çolak, Türk İntikam Tugayı (TİT) adlı grup tarafından 10 Ağustos 2023’de “Eğer kiliseyi bırakmazsan kafanı koparacağız” şeklinde ölümle tehdit edildi.
Ölümle tehdit edildi
Her iki olaya dair yapılan suç duyuruları ile ilgili herhangi bir gelişme yaşanmazken, Çolak’ın tehdit edilmesinden 11 gün sonra bu kez kilise mensubu Mesut Türkmen’ın ölümle tehdit edilip, silahlı saldırıya uğradığı ortaya çıktı.
Geçimini inşaatta çalışarak sağlayan Türkmen, aldığı tehdit ve maruz kaldığı silahlı saldırıyı Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Emrullah Acar’a anlattı.
Not bıraktılar
Türkmen, 21 Ağustos 2023 günü Wêranşar (Doğanşehir) ilçesine bağlı kırsal Ornek Mahallesi’nde bulunan arkadaşını ziyaret ettikten sonra dönüş yolunda silahlı saldırıya uğradığını belirtti. Türkmen, saldırıdan bir ay önce aracının üzerine bırakılan el yazısı yazılmış “Burası Müslüman mahallesi ayağını denk al” şeklindeki not ile tehdit edildiğini paylaştı.
Polis noktasına yakın saldırıya uğradı
Malatya 1 Nolu Polis Kontrol Noktası’nda saldırıya uğradığını dile getiren Türkmen, sıkılan iki kurşunun aracının koltuklarına saplandığını belirtti. Saldırıyı bildirdiği polislerin, olayın yetki alanlarında yaşanmadığı gerekçesiyle kendisini jandarmaya yönlendirdiğini aktaran Türkmen, ifadesinde daha önce maruz kaldığı tehditleri anlatmasına rağmen jandarmanın “kişisel husumet” içinde olduğu birilerinin olup olmadığını sorguladığını ifade etti.
Bir gelişme yaşanmadı
Türkmen, yaşadıklarına dair avukatı aracığıyla 24 Ağustos tarihinde Malatya Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunarak güzergahta bulunan güvenlik ve Mobese kayıtlarının incelenmesi ve saldırganların kimliklerinin tespit edilmesini talep etti. Ancak aradan geçen yaklaşık 2 ayda suç duyurusu ile ilgili herhangi bir gelişme yaşanmadı.
‘Gizli araştırma’ yapıyorlarmış
Bu güne dek birçok kilise mensubunun ölümle tehdit edildiğini, ötekiler gibi kendi bulunduğu suç duyurusu ile ilgili de bir gelişme yaşanmamasına tepki gösteren Türkmen, “Savcılıktan soruyoruz ama ‘gizli araştırma’ yapıyoruz diyorlar. Bugüne kadar yaşanan olaylarla ilgili hiçbir fail bulunmadı” dedi.
MELETÎ