Kürt siyasetçi Feleknas Uca, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılara ilişkin ‘Sessizlik varsa ölenlerin Kürt olmasından dolayıdır’ dedi
Türkiye’nin 4 Ekim’den bu yana altyapı, hizmet kurumları ve stratejik merkezlerin yanı sıra sivilleri de hedef alan Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırıları devam ediyor. Saldırıların başladığı günden bu yana 30’u aşkın sivil hayatını kaybederken, çok sayıda kişi de yaralandı. Türkiye’nin bölgeye yönelik saldırılarına karşı da tepkiler gelmeye devam ediyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski milletvekili Feleknas Uca, Kuzey ve Doğu Suriye’nin neden hedef alındığını ve bu saldırılara karşı sessizliği Mezopotamya Ajansı’ndan Ergin Çağlar’a değerlendirdi.
İçişleri Bakanlığı’na dönük 1 Ekim’de gerçekleştirilen eylemden saatler sonra iktidarın yetkili ağızları tarafından Özerk Bölge’nin hedefe konularak saldırı için bir gerekçe ya da bir bahane yaratıldığını hatırlatan Uca, bu açıklamaların ardından bölgedeki okul, hastane, cami ve enerji tesislerine yönelik saldırılara girişildiğini ve bu saldırılarda kadın ve çocukların da aralarında olduğu onlarca insanın yaşamını yitirdiğine işaret etti.
‘Fidan, bölgeye yönelik bir savaş suçu işleneceğini itiraf etti’
Uca, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ‘Irak ve Suriye’de PKK/YPG’ye ait olan bütün altyapı üstyapı tesisleri, enerji tesisleri bundan sonra topyekûn meşru hedefimizdir’ şeklindeki sözlerinin de bölgeye yönelik bir savaş suçu işleneceğinin itirafı olduğunu ekledi.
Bölgeye yönelik tehditlerin ve saldırıların ilk olmadığını belirten Uca, Hakan Fidan’ın MİT Başkanı iken Kuzey ve Doğu Suriye’ye ilişkin sarf ettiği ‘Gerekirse Suriye’ye dört adam gönderirim. Türkiye’ye 8 füze attırıp savaş çıkartırım’ şeklindeki sözlerini de hatırlattı.
‘Sessizlik varsa ölenlerin Kürt olmasından dolayıdır’
Uca, tüm bu saldırıların Kürt kazanımlarının bertaraf edilmesi amacı taşıdığını vurguladı. Türkiye’nin Kürt kazanımlarını ortadan kaldırmak için daha önce bölgeyi yönelik kara harekatı yapmayı planladığına dikkat çeken Uca, “Fakat bölgedeki koalisyon güçleri buna izin vermedi. Taksim saldırısı sonrası böyle bir planları vardı ama şimdi Türkiye’nin hava saldırılarına izin verdiler. Çünkü bölgedeki hava saldırıları koalisyon güçlerinin elinde, ABD ve Rusya’nın elinde. Bu güçler izin vermezse Türkiye bu saldırıları yapamazdı. Bu saldırılarla Rojava’ya dönük yeni bir konsept devreye girdi. Son iki haftadır her gün hava saldırıları yapılıyor. Tüm bu saldırılara karşı dünya kamuoyundaki sessizlik buna izin verdikleri anlamına geliyor. Bugün eğer sessizlik varsa ölenlerin Kürt olmasından dolayıdır” dedi.
Uca, Türkiye’nin bu saldırılarla DAİŞ’i tekrardan canlandırmak istediğini de ifade etti.
Küresel güçlerin bölgede zayıf, iradesiz ve pasif bir Kürt yapısı istemesinden dolayı saldırılara sessiz kaldığını ifade eden Uca, “Hedef bölgede 3’üncü yolu savunan örgütlü gücün zayıflamasıdır” dedi.
‘Rojava’ya sessiz kalıyorlar’
Hem İsrail’in Filistin’e yönelik saldırısında yaşanan sivil ölümleri hem de Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırısında yaşanan sivil ölümleri kabul etmediklerini, kınadıklarını belirten Uca, bu saldırıları yapanların aynı zihniyette olduğunu kaydetti. Filistin’de yaşananlara karşı kamuoyundan yükselen tepkilerin Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşananlar karşısında da oluşması gerektiğini söyledi. Uca, ‘Rojava için sessiz kalıyorlar. Kürt halkı da olsa Filistin halkı da olsa ses çıkarılmalı. Mazlum halklar arasında ayrım olmamalı. Mazlum halk neredeyse orada olunmalı, onlarla olunmalı. Yaşanan katliamlara karşı olunmalı. Avrupa Konseyi’nde yapılan toplantıda sol partiler bu durumu orada da dile getirdiler. Onlar da bu sessizliğe tepki gösterdi ve eleştirdi” İfadelerini kullandı.
‘Halk bu saldırılara karşı ayağa kalkmalı’
Dünya kamuoyuna Kürt halkına karşı geliştirilen bu saldırı konseptini kınama ve buna izin vermeme çağrısında bulunan Uca, “Herkese Kürt halkının haklı direnişinin ve onların birliğinin tüm bu saldırılardan daha güçlü olduğunu anlatmalıyız, onlara göstermeliyiz. Bu faşizme karşı mücadelemizi yükseltmeliyiz. Halk bu saldırılara karşı ayağa kalkmalı. Başta Kürt halkı ve dostları olmak üzere herkes bu saldırılara karşı tüm dünya ayağa kalkmalı. Diplomasiyi de çok iyi yürütmeliyiz. Yani bugün Rojava’da savaş suçu işleniyor. Bundan dolayı ayağa kalkmalıyız. Kürtler, Kobanê direnişini nasıl ki tüm dünyaya gösterdi, bu direnişle de göstermeli” diye konuştu.
İSTANBUL