Yasak ve engellere karşı kendi sahnesini kuran Şaneşîn Performans’ın kurucularından Şêrko Janzêm, çalışmalarının sürdürülmesi ve salonlarının sürekli açık olması için desteğe ihtiyaçları olduğuna işaret etti
Kürt tiyatrosuna katkıda bulunmak amacıyla 2020 yılında bir araya gelen bir grup genç, 2022 yılından bu yana Şaneşîn Performans adı ile Mêrdîn başta olmak üzere Kurdistan’ın birçok kentinde oyunlarını sahneliyor. Şimdiye kadar “Becir”, “Penceşêr” ve “Înfaz” isimli 3 oyunu izleyicileriyle buluşturan Şaneşîn Performans oyuncuları, sık sık karşı karşıya kaldıkları salon engellemelerine karşı bir süre önce kendi salonlarını kurma kararı aldı. Bunun üzerine harekete geçen grup üyeleri, önce kuracakları salon için bir yer kiraladı. Ardından kolektif bir şekilde salonu oyun sahnelemeye hazır hale getirdiler.
Kurdistan’ın her parçasına bir oyun hedefiyle “Ji Çaran yek” şiarıyla yola çıkan Şaneşîn Performans, Kurdistan’ın her bir parçasına adadıkları oyunlarından Rojhilat için hazırladıkları “Înfaz” oyununu kendi emekleriyle kurdukları salonlarında sahneledi.
Mêrdîn’de tiyatro eksikliği bir araya getirdi
Şaneşîn Performans’ın kurucularından Şêrko Janzêm, Mezopotamya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal’a konuşarak, Kürtçe öğretmenleri ile tiyatroya yakınlığı olan bir grubun bir araya gelmesiyle topluluğun oluştuğunu dile getirdi. Janzêm, “Mêrdîn’de tiyatro, kültür ve sanat alanında eksiklikler olduğunu gördük. Bunun üzerine bu topluluğu oluşturup, tiyatro yapmaya karar verdik. İlk oyunumuz Becir’i de 2021 yılında oynadık. Yaklaşık olarak 13 yerde oynadık. Ardından ise, Penceşêr’i hazırladık. Kurdîstan’ın birçok kenti ile beraber Ankara’da ODTÜ’de de sahneledik” dedi.
‘Farklı dillerde tiyatro yapmak isteyenler bu sahneyi kullanabilecek’
Sonrasında Mêrdîn’de alternatif bir sahneye ihtiyaç olduğunu gördüklerini kaydeden Şêrko Janzêm, “Birçok defa sahne almak istediğimizde izin alamadık. Biz de bunun üzerine ‘neden kendi sahnemizi kurmayalım’ dedik. Önce burayı kiraladık. 6 ay içinde yavaş yavaş tamamlamaya çalıştık. Ardından kombine bilet çalışmasına başladık. Destek vermek isteyen izleyicilerimiz bir yıl boyunca sahneleyeceğimiz oyunları izleyebilecekleri şekilde kombine bilet kampanyamıza destek verdiler. Mêrdîn’de salon yoktu. Belediye salonunu vermiyordu, üniversite salonunu vermiyordu. Özel salonlar da çok yüksek fiyatlar istiyordu, biz de sadece kendimiz için değil, oyununu sahnelemek isteyen herkesin kullanabileceği şekilde bu salonu kurduk. Burada alternatif sinemaya da yer vereceğiz. Dil ve kültür üzerine seminerlere de yer vereceğiz. Yarın öbür gün Mêrdîn’in kozmopolit yapısına göre; Süryanice, Arapça ve diğer dillerde de tiyatro yapmak isteyenler olduğunda burayı kullanabilecekler” dedi.
İlk salon heyecanı
Büyük bir heyecanla başladıklarını ve salonun hazırlanması sırasında anlatılamayacak duygular yaşadıklarını kaydeden Şêrko Janzêm, “İlk sahneye çıktığımda bu kadar heyecanlı değildim. Yani kendi salonumuzu açmışız, bir şey çıkacak mı, teknik olarak bir sorun olacak mı? Bir şey olmasından endişe ediyorsun. Kusursuz olmasını istiyorsun. Tüm bunlarla birlikte dile getirilemeyecek bir heyecanımız var” dedi.
Şêrko Janzêm, “Bugün Mêrdîn’de böyle oluşumlar ve Kürtçe ders vermek isteyenler bir araya gelmeli. Onlara destek olunmalı. Böyle bir yer açıldığında destek olunması lazım. Bir konser olduğunda oraya gidip o konseri verenleri yalnız bırakmamak gerekiyor. Her zaman kitleleri bir eylem halinde bir araya getirmemiz lazım. İnanın bugün biz birbirimize sahip çıkmazsak, bugün salon dolmazsa, sonraki hafta dolmazsa, mecbur kalıp salonu kapatacağız. Açıkça söyleyeyim; bizim bizden başka kimsemiz yok” ifadelerini kullandı.
‘4 parça birdir diyeceğiz’
Rojhilat’a atfen hazırlanan “Înfaz” oyunu ile diğer oyunlarına dair de bilgi veren Şêrko Janzêm, ilk başladıklarında Kurdîstan’ın her bir parçasına bir oyunları ile selam vermek istediklerine dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Pernceşer kolonyalizmi anlatıyor. Bakur’u anlatmaya çalıştık. Ardından Rojhilat’taki devrim süreci başlayınca oraya selam vermek istedik. Belki dört dörtlük anlatamadık. Ama izleyiciler, baktıkları zaman onu hissedebiliyor. Bugün Mêrdîn’deyiz diye sadece Mêrdîn’e özgü bir şey oynamamızın bir anlamı yok. Başur, Bakur, Rojhilat ve Rojava’daki kardeşlerimiz, diasporadakiler, Kürt kimliğiyle sahneye çıkıyoruz, bir Kürt’ün bile derdini sahneleyebilirsek bizim için yeterlidir. Bu 4’ü tamamlayacağız yakında. Yani 4 parça birdir diyeceğiz.”
MÊRDÎN