Tutsak gazeteciler hakkında mesleki faaliyetlerinden dolayı açılan davaların duruşmaları önümüzdeki günlerde görülecek
Tutsak gazeteciler Dicle Müftüoğlu, Sedat Yılmaz, Abdurrahman Gök, Mehmet Şah Oruç ve Fırat Can Arslan hakkında mesleki faaliyetleri ve gizli tanık iddiaları gerekçe gösterilerek açılan davaların duruşmaları önümüzdeki günlerde görülecek. Gazetecilere, “örgüt propagandası yapmak”, “örgüt üyesi olmak”, “örgüt kurma ve yönetme” ile “kamu personelini hedef gösterme” suçlamaları yöneltiliyor. Söz konusu suçlamalara, gazetecilerin yaptıkları programlar, meslektaşlarıyla yaptıkları telefon görüşmeleri, yurt dışına çıkmaları, otel konaklamaları, takip ettikleri haber sayfaları, hesaplarına para yatırılması ve hesaplarına para yatırılmaması dayanak gösteriliyor.
Fırat Can Arslan
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan ve Sincan 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Fırat Can Arslan’ın ilk duruşması 31 Ekim’de. Arslan, “Kamu görevlisini hedef göstermek” iddiasıyla Diyarbakır 2’nci Sulh Ceza Hakimliği’nde hakim karşısına çıkacak. 3 sayfalık iddianamede, Fırat’ın, Amed’te tutuklanan gazetecilerin dosyasına bakan savcı ve hakim çiftinin tayin haberini sanal medya hesabından paylaşması suç sayıldı.
İddianamede, söz konusu savcı ve hakimin “terörle mücadele ettikleri” ve Arslan’ın da paylaşımıyla “terörle mücadelede görev yapan kamu görevlilerinin hedef haline getirilmelerine sebebiyet verdiği” iddia edildi.
Mehmet Şah Oruç
Tutsak gazeteci Mehmet Şah Oruç da 31 Ekim’de hakim karşısına çıkacak. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açık tanık Ümit Akbıyık’ın ifadeleri üzerine yürütülen soruşturma kapsamında 27 Nisan’da tutuklanan Mehmet Şah Oruç, Bitlis 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılanıyor. Oruç’un 31 Ekim’de ikinci duruşması görülecek.
İddianamede, açık tanık Ümit Akbıyık’ın Oruç’un gazetecilik faaliyetlerine dair ifadeleri ile 35 habere yer verildi.
İddianamede, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dair yapılan haberler, tecridin kaldırılması talebiyle 2019 tarihinde açlık grevine giren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in eylemine dair kendisiyle yapılan röportaj, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski milletvekillerinden alınan demeçler suçlama konusu yapıldı.
Abdurrahman Gök
Amed’te 25 Nisan’da birçok eve yapılan baskınlarda gözaltına alınarak tutuklanan MA editörü Abdurrahman Gök’ün 2’nci duruşması 5 Aralık’ta Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Gök, “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla suçlanıyor.
14 sayfadan oluşan iddianamenin ilk 3 sayfası, “KCK işleyişinden” oluştu. Sonraki 3 sayfada ise, açık tanık Ümit Akbıyık’ın beyanları yer aldı. Gök’ün haberini yaptığı kitaplar, meslektaşlarıyla telefon görüşmeleri, Ahmet Kısa’nın tutsak annesi için Adalet Bakanlığı’na yazdığı mektubu haberleştirmesi suçlama konusu yapıldı.
Gök’e isnat edilen suçlar arasında MA’daki “Dağ-ı Devran: Tutkulu bir yolculuğa davet” başlıklı haberde Selahattin Demirtaş’ın Devran ve Leyla kitaplarının Kürtçe çevirisi ile Harun Doğan’n Dağ-ı Devran şiir kitabının tanıtımları da yer aldı.
Gök’ün 2014’te DAİŞ’in Kobanê saldırısı sürecinde haber takibi sırasında çekip YouTube kanalında paylaştığı “Kobanê: Ne fîlm e ne belge fîlm e!” başlıklı videonun da suç niteliği taşıdığı iddia edildi.
Gök’e ait HTS arama kayıtlarında, aynı iş yerinde çalıştığı kişilerle yaptığı telefon görüşmeleri “örgüt üyeliği”ne gerekçe gösterildi.
Gök’ün çalıştığı MA’nın yasal olarak ödemek zorunda olduğu SGK primlerinin yatırılması da söz konusu suçlamaya “delil” sayıldı.
Dicle Müftoğlu
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde tutuklanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Dicle Müftüoğlu’nun ilk duruşması 7 Aralık’ta Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutsak bulunan Müftüoğlu’na “Örgüte üye olmak” ve “Örgüt kurmak ve yönetmek” suçlamaları yöneltiliyor.
43 sayfalık iddianamenin 41 sayfası, PKK ve KCK’nin genel yapısı ile söz konusu işleyişe dair gizli ve açık tanık iddialarından oluştu. Bu tanıklar arasında kamuoyunun yakından tanıdığı ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatma ve Kobanê Davası’nda yer alan Kerem Gökalp, Sami Baran ve Ulaş gibi isimler de yer aldı. Ankara’da gözaltına alınıp tutuklanan ve daha sonra tahliye edilen 9 gazeteci hakkında beyanlarda bulunan “K8Ç4B3L1T5” adlı gizli tanık ifadeleri de yer aldı.
MASAK tarafından hazırlanan Mali Analiz raporu iddianamede yer aldı. Müftüoğlu’nun para alışverişi “örgüte üye olmak” iddiasına gerekçe yapıldı.
Sedat Yılmaz
Müftüoğlu ile birlikte aynı soruşturma kapsamında aynı tarihte tutuklanan MA editörü Sedat Yılmaz’ın ilk duruşması 14 Aralık’ta Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Yılmaz da “Örgüte üye olmak” ve “Örgüt kurma ve yönetmek” iddiasıyla suçlanıyor.
Yılmaz hakkında hazırlanan 44 sayfalık iddianamenin 41 sayfası, “PKK ve KCK’nin yapılanması” ile gizli ve açık tanık beyanlarından oluştu. Kerem Gökalp, Sami Baran ve Ulaş ile “K8Ç4B3L1T5” adlı gizli tanık ifadeleri Yılmaz’ın da dosyasında yer aldı.
İddianamede, Yılmaz’ın telefon numarasına ait HTS kayıtlarına yer verildi. Yılmaz’ın kardeşi Filiz Yılmaz, birlikte çalıştığı meslektaşlarıyla yaptığı telefon görüşmeleri suçlama konusu yapıldı.
İddianamede, Yılmaz’ın telefonun sinyalinin 20 Eylül 2014’te Rîha’nın Pîrsûs ilçesinde sinyal vermesi suç olarak lanse edildi. Yılmaz’ın buraya gitmesi “PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın DAİŞ’e karşı Kürt halkına yaptığı seferberlik çağrısı”na bağlandı. Yılmaz’ın bu çağrılar üzerine YPG’ye destek olmak için sınıra gittiği iddia edildi.
İddianamede, Yılmaz’a dair MASAK raporuna da yer verildi. Yılmaz’ın az sayıda bankacılık faaliyetinde bulunması ve bulunmaması da suç olarak gösterildi.
İddianamede ayrıca Yılmaz’ın Facebook hesabındaki paylaşımlarla “PKK/KCK ve PYD/YPG’nin görüş ve ideolojilerini benimsediği”, “örgüt faaliyetlerini destekleyen paylaşımlar yaptığı”, “örgüt güdümünde haber yapan sayfaları takip ettiği” iddialarına yer verildi.
Kaynak: MA