Yeşil Sol Parti Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılara dikkat çekerek, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine atfen ‘Gazze için kullandığı sözleri Kuzey ve Doğu Suriye için de kullansın’ dedi
Yeşiller Sol ve Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarına ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
‘Filistin meselesi araçsallaştırılıyor’
Ortadoğu’da yaşanan savaş ve ölümler özel olarak da Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşananların hegemon güçlerin savaş merkezi olma özelliğini koruduğunu hatırlatan Beştaş, “Dış güçler, uluslararası mekanizmalar, devletler Ortadoğu’yu sürekli savaş haline getirdikleri için, Kuzey ve Doğu Suriye’de, Gazze’de insanlar ölmeye devam ediyor” dedi. Beştaş, ayrıca Filistin meselesinin araçsallaştırıldığına da vurgu yaptı.
Savaşın merkez üslerinden birinin de bir bütün olarak Kurdistan coğrafyası olduğunu söyleyen Beştaş, “Kuzey Doğu Suriye’de, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde ve Türkiye’de bu çatışmalar, bu ölümler, bu savaş hali devam ediyor. Maalesef bunun en büyük sıkıntısını Türkiye’de yaşayan insanlar çekiyor” diye konuştu.
Fidan’ın açıklamalarını eleştirdi
Beştaş, “Filistin ve Kuzey Doğu Suriye’ye ilişkin nedir tutumumuz? Belki dünya tarihinde ve Türkiye tarihinde bir Dışişleri Bakanının savaş ve operasyon çağrısı yaptığını çok duymadık. Bu görev Milli Savunma Bakanı’nındır, askeri güçlerindir. Ama Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, belki Milli Savunma Bakanı sıfatıyla belki MİT başkanı sıfatıyla şöyle bir açıklama yaptı. ‘Özellikle Irak ve Suriye’de PKK ve YPG’ye ait alt yapı üst yapı tesisleri, enerji tesisleri silahlı kuvvetlerimizin istihbarat örgütlerimizin topyekûn meşru hedefidir. 3’üncü taraflardan ve şahıslardan operasyon bölgelerinden uzaklaşmalarını tasfiye ederim’ dedi. Devamında Ankara’da gerçekleştirilen saldırıya dair saldırganların Kuzey Doğu Suriye’den geldiğini tespit ettiklerini ifade ediyor ama buna ilişkin somut bir veri ve kanıt sunmaya gerek duymuyorlar. ‘Biz meşrudur, şuradan geldi diyoruz, siz de kabul edin’ diyorlar, ‘buna itiraz edemezsiniz’ diyor” sözlerini kullandı.
Beştaş, “Dışişleri Bakanı’nın bu açıklaması; başlı başına taraf olduğumuz Cenevre Konvansiyonu’na, BM statüsüne ve savaş hukukuna aykırıdır’ ifadelerini kullandı.
İkiyüzlülük ve riyakarlık
Beştaş açıklamasının devamında, “Dış politikanın görevi ülkenin huzuru ve güvenini sağlamakla birlikte diplomatik ilişkiler geliştirmektir. Bu konuda her türlü yatırımdan tutalım, Türkiye’nin uluslararası arenada temsil edildiği makamdır dış işleri bakanı. Fakat maalesef böyle bir açıklama yaptı. Bu açıklamadan sonra ne oldu. Kuzey Doğru Suriye’de elektrik santrali, tuğla fabrikası, buğday depoları, gıda üretim tesisleri, baraj, köprü, yollar dahil çok sayıda yer hava saldırıları ile bombalandı. Burada bu saldırılarının adını koymak gerekiyor. Bir taraftan da İsrail’deki savaşı görüp, barış savunuculuğu yapıyorlar. İkiyüzlülüğün ve riyakarlığın dibini görüyoruz” dedi.
Beştaş, “Açıkçası burada Hakan Fidan Irak’a gittikten sonra Federe Kürdistan Bölgesi’nde neler yaşandığını biliyoruz. Yine Hakan Fidan’ın ‘Gerekirse karşı taraftan 4 füze attırırım, gerekçe yaratırız’ sözleri, AKP’nin pragmatik iktidarının resimlerinden birini daha oluşturuyor” diye belirtti.
‘Gazze için kullandığı sözleri Kuzey ve Doğu Suriye için de kullansın’
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gazze için sarf ettiği sözlerini hatırlatan Beştaş, “Burada bir de Cumhurbaşkanı’nın açıklaması var, Filistin ve İsrail meselesine ilişkin ne diyor; ‘Sivil yerleşim yerlerine yönelik hiçbir eylemi ve saldırıyı doğru bulmuyoruz, savaşın da bir ahlakı vardır.’ Evet Sayın Erdoğan savaşın da bir ahlakı vardır. Bu sözleri kamuoyunun takdirine sunuyorum. Başka bir tweetinde de ‘Gazze iki gündür ağır bir bombardımana maruz kalıyor, ateşe benzin dökmenin sivil yerleşim yerlerini bombalamanın kimseye bir faydası olmaz. Türkiye çatışmaların bir an önce durması ve gerilimin düşürülmesi için elinden geleni yapacaktır’ diyor. Şu Gazze sözünü çıkaralım, bu sözlere imza atarım. Ama sadece Gazze için değil, bütün çatışmalı süreçler için Kuzey Doğu Suriye için de bu sözler kullanılırsa samimiyeti ve etkisi artar” ifadelerini kullandı.
‘Hani insan hakları?’
Beştaş, “Bir diğer tweetinde, şunu söylüyor; ‘Gazze’ye su verilmiyor, elektrik verilmiyor, hastaneler ne durumda çalışabiliyor mu bilmiyoruz. Maalesef hastaneler, okullar ibadet yerleri vuruluyor.’ Ben şimdi Kuzey Doğu Suriye’de bombalanan yerleri hatırlatarak bu soruyu aynen kendisine soruyorum; hani insan hakları? Derik’te hastane, Mahmur’da cami vuruldu. Yine, Eyn-İsa’da iki çocuk hayatını yitirdi. Kobanê ve diğer yerlerde korona hastanesi bombalandı. Qamişlo’da yaklaşık 2,5 milyon insana elektrik dağıtan yerin bombalanmasını nasıl izah edelim? Canınız istediğinde ağzınızdan barışı eksik etmiyorsunuz. Bir elinizde zeytin dalı diğer elinizde bomba. Filistin’e zeytin dalı uzatıyorsunuz, barış güvercini oluyorsunuz ama Kürtlere karşı orada yaşayan halklara karşı bomba tutuyorsunuz. Dünya da biz de bu nedenle sizin samimiyetinize güvenmiyoruz. Kürtlere bomba, Filistin’e zeytin dalı uzattığınızı görüyoruz. İkiyüzlülükte sınır tanımayan bir iktidar pratiği ile karşı karşıyayız” dedi.
‘BM endişeyi aşamıyor’
Beştaş Birleşmiş Milletlerin (BM) açıklamasını eleştirerek, “Peki bunu sadece AKP iktidarı mı yapıyor, hayır bu iki yüzlülüğü dünya da gösteriyor. Dünya kamuoyu şu anda suskun. Filistin ile ilgili yapılan tartışmalara bakıyoruz Kuzey Doğu Suriye’ye ilişkin bir tartışma göremiyoruz. ABD ve BM açıklama yaptı haklarını yemeyelim yine endişeliler maalesef, endişeyi aşamıyorlar. BM bu konuda rolünü oynamıyor. BM’ye çağrı yapıyoruz: Bir an önce bağlı olduğun ilkelere bağlı pratiklerini bekliyoruz.
‘Biz bir halkı ‘terörist’ olarak görmüyoruz’
Beştaş, “Öte yandan YPG’yi ‘terör örgütü’ olarak ifade eden, orada yaşayanları da ‘terörist’ olarak gören bir zihniyet ile karşı karşıyayız. İsrail’den ne farkınız var? İsrail de Filistin’i ‘düzleştireceğim’ diyor. Böyle korkunç bir şey olabilir mi? Milyonlarca insanın yaşadığı yeri düzleştireceğim diyor. Burada da siz Kuzey Doğu Suriye’de yaşayan yaklaşık 5 milyon insanı terörist ilan ediyorsunuz. Sizin dışınızda bir tek Katar terörist ilan ediyor. ‘Ben kimi terörist ilan etsem siz de terörist ilan diyeceksiniz’ dayatması var. Biz sizin terörist dediğinize terörist demek zorunda değiliz. Biz bir halkı ‘terörist’ olarak görmüyoruz. Sizin bu yaptığınız Kürt düşmanlığıdır” dedi.
Muhalefeti eleştirdi
Muhalefetin tutumunu eleştiren Beştaş, “Bugün Filistin sorunu ile ilgili konuşacağız. Kapalı oturum yapılacak. Bu anlattığım saldırılara ilişkin muhalefetten çıt çıkmadı! Çünkü iktidar yolu çiziyor sırat köprüsü gibi onlarda oradan geçiyor. Hiçbir şekilde muhalefet edemiyorsunuz. Haftaya da Irak Suriye tezkeresi gelecek. Orada da muhalefetin tutumunu göreceğiz” diye belirtti.
‘Yapacağınız iş İmralı Adası’na gitmek’
Kürt meselesinin diyalog ve barış müzakereleri ile çözülebileceğini savunduklarını belirten Beştaş, “Çok uzağa gitmenize gerek yok. Bu kadar para harcamanıza gerek yok. Bu kadar insanın yaşam alanlarını hedef almanıza gerek yok. Yapacağınız iş Bursa Gemlik’e, İmralı Adası’na gideceksiniz. Orada barışı isteyen ve yapabilecek kudrette olduğunu ispatlayan Abdullah Öcalan duruyor. Kendisinin çağrısı ile PKK’liler sınır dışına çıktı. Bir çözüm süreci yaşadık. Herkes nefes aldı. Hepimiz nefes aldık ve geleceğe daha umutla baktık ama bu yapılanlarla Sayın Öcalan’ın barış çağrısını görünmez kılmak için tecrit uyguluyorlar. Hiç kimseyle görüştürmüyorlar. Ne ailesi ne milletvekilleri ne de basınla. Tecridi kaldırın. Bu mesele sadece diyalog ile çözülür. Milyonlarca Türkiye yurttaşı sadece Kürtlerin değil ekmeğin, suyundan, yağından, ısınmasından kesip bombalara harcıyorsunuz, gerek var mı buna?” ifadelerini kullandı.
‘Sayın Öcalan devreye girsin’
Çağrısını yineleyen Beştaş, “Kuzey ve Doğu Suriye’de de ve Türkiye’de de Kürt meselesinin çözümü kesinlikle barıştır, diyalogdur, çatışmasızlıktır. Bu ülkede AKP politikasına göre milyonlarca terörist yaşıyor. Bu çözümsüzlük dilinden vazgeçin. Çağrımızı bir kez daha Meclis’ten yapıyorum. Tecridi kaldırın! Sayın Öcalan devreye girsin. Muhatap olarak bu işi çözebileceğini bir kez daha buradan ifade ediyorum” dedi.
ANKARA