Yeşil Sol Parti Milletvekili Yılmaz Hun, Meclis’te tüm partilerin yer aldığı bir komisyonun kurularak İmralı’nın ziyaret edilmesini istedi
Küresel güçlerin işbirliğinde gerçekleştirilen ve Üçüncü Dünya Savaşı’nın başlangıcı olan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük uluslararası komplo, 25’inci yılını geride bıraktı. Komploya karşı Kürt sorununda demokratik çözüm ısrarıyla 9 Ekim 1998’de Ortadoğu’dan çıkarak Avrupa’da giden Abdullah Öcalan, “Çarmıha gerilme” olarak tanımladığı 130 gün süren sürecin ardından 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirildi. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altına alınan Abdullah Öcalan, 1993 yılında başlayan çözüm çabalarını, 25 yıllık süreçte de sürdürdü.
Abdullah Öcalan, devlet ile müzakerelerin başladığı 3 Ocak 2013’te “Barış için 20 yıldır uğraşıyorum” diyerek, bu ısrarını bir kez daha ifade etti. AKP tarafından 30 Ekim 2014 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında karar altına alınan “Çöktürme Planı” ile daha sonra sonlandırılacak olan “çözüm” adı altında yürütülen süreçte İmralı’nın en önemli gündemi çözümde parlamentonun önemi oldu.
İktidar adım atmadı
Abdullah Öcalan, sık sık parlamento için “en önemli konu” vurgusunda bulunarak, müzakerelerin yasallaştırılması gerektiğinin altını çizdi. PKK Lideri, özellikle sürecin ikinci aşamasında defalarca parlamento çağrısının önemine vurgu yaptı ancak iktidar bu konuda hiç bir adım atmadı. Bu sürecin sonlandırılmasının ardından savaş konseptini devreye koyan AKP iktidarı, İmralı Adası’nda tecrit sistemini ağırlaştırdı. Gelinen aşamada aile ve avukatlarıyla görüştürülmeyen Abdullah Öcalan’dan, 31 aydır haber alınamıyor. Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi olan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Îdir Milletvekili Yılmaz Hun, uluslararası komplonun 26’ncı yılında 31 aydır haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecride karşı tüm parti temsilcilerinin yer aldığı bir komisyonun kurulması ve İmralı F Tipi Cezaevi’ni ziyaret etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Meclis cevap vermiyor
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’ya getirildiği günden beri tecrit altında tutulduğuna değinen Hun, bu halin son 3 yıldır ağırlaştırıldığına dikkat çekti. Hun, tecrit hali ve görüşme engellinin hiçbir kanuna dayanmadığını, ulusal ve uluslararası normların yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği kararların dahi ihlal edildiğini söyledi. Bu durumu, “özel uygulama” olarak nitelendiren Hun, “Bu noktada Yeşil Sol Parti milletvekilleri olarak, bizler de Meclis’te soru önergeleri, araştırma önergeleri verdik. Bunlara herhangi bir cevap verilmiyor. Tecrit ile unutturulmaya, yok sayılmaya çalışılıyor” dedi.
‘Kamuoyuna açıklama yapılmalı’
Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sürdürülemez bir noktaya geldiğinin altını çizen Hun, tecridin derhal ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. “Tecrit Türkiye’nin, Meclis’in ayıbıdır, demokrasinin ayıbıdır. Meclisin de tecride ilişkin mücadeleden ayrı tutulmaması gerekir” diyen Hun, “Sayın Öcalan ve bütün tutsakların hakları kapsamında inceleme yapılması gerekiyor. Meclis’in araştırma önergelerimize cevap vererek, Sayın Öcalan’ın İmralı’da hangi koşullarda tutulduğunu araştırıp kamuoyuna aktarması gerekiyor. Meclis’te tüm partilerden oluşacak bir komisyonun, İmralı Cezaevi’ne giderek koşulları ve Sayın Öcalan’ın, orada bulunan diğer tutakların yaşamını araştırmalı ve kamuoyuna açıklaması gerekiyor” diye konuştu.
Fiziki özgürlüğü sağlanmalı
PKK Lideri Öcalan’ın Kurdistan, Türkiye ve Ortadoğu’da etkili olduğunu dile getiren Hun, “Çözüm sürecinde bu etkiyi gördük. Türkiye’nin bir nefes aldığını, toplumsal barışa ne kadar ihtiyaç duyulduğunu gördük. Abdullah Öcalan bu kapsamda ciddi bir etki sahibi. Çözümün yeniden işler hale getirilmesi için, Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı ve koşulların düzeltilmesi gerekiyor. Toplumsal barış açısından önemli olduğunu devletin kendisi de beyan etti. Bu açıdan Sayın Öcalan’ın düşüncelerini dışarıya aktarmasının, kamuoyuyla paylaşmasının önemli olduğunu düşünüyoruz” diye belirtti.
Haber: Yüsra Batıhan / MA