AİHM kararlarının uygulanmamasını eleştiren Yeşil Sol Parti Milletvekili Serhat Eren, AİHM’in 2014’te verdiği kararda tecridin, işkence ve kötü muamele yasağının ihlali olduğuna yönelik kararı hatırlatarak, ‘AİHM, fiilen askıya alınmıştır’ dedi
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Amed Milletvekili Serhat Eren, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarına uymamasına tepki gösterdi.
‘AİHM, fiilen askıya alındı’
iş insanı Osman Kavala hakkında verilen karara rağmen Yargıtay’ın derece mahkemesinin kararını onadığını hatırlatan Eren, “AİHM, fiilen askıya aldığını göstermiş oldu. Gerçi biz bunu bugün öğrenmedik. AİHM 2014’te Sayın Öcalan’ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ölünceye kadar infazı ile tutulma koşullarının yani tecridin, işkence ve kötü muamele yasağını ihlal ettiğine karar vermişti. Bu karara da uymuyorsunuz. Sayın Öcalan 30 aydır vasisi ve avukatı ile görüştürülmüyor, hiçbir yasal iletişim haklarından faydalandırılmıyor” dedi.
‘Yargılanması gereken IŞİD zihniyetidir’
AİHM kararlarına rağmen Kobanê Davasının da sürdüğüne dikkati çeken Eren, “AİHM, 2016 tarihli ilk tutuklama kararı ile 2019 tarihli ikinci tutuklama kararının birbirinin devamı olduğunu, aynı deliller ve aynı olgusal temellere dayandığını, bu delillerin makul şüphe için yeterli olmadığını, siyasi saiklerle tutuklandıklarını ve aynı saiklerle tutukluluğunun sürdürüldüğünü tespit edip derhal tahliyelerini istemişti. 2020 yılından beri bu karara uyulmuyor. Yargılanması gereken HDP’nin IŞİD’e yönelik mücadele çağrısı değil, yargılanması gereken HDPli siyasetçiler değil, IŞİD zihniyetidir, IŞİD’i besleyip büyütenler, göz yumanlardır. IŞİD Şengal’de soykırım yaparken, sonra Kobani’ye saldırıp militanlarına ‘Kürtlerin canı ve malı size helaldir’ derken HDP susacak mıydı? Siz sustuğunuz için Diyarbakır mitingimizde, Suruç’ta, Ankara garında yüzlerce insanımız katledilmedi mi” diye sordu.
‘Rojava’nın intikamı alınıyor’
Hukukun HDP’ye karşı bir silah olarak kullanıldığını ifade eden Eren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kobanê’de, Rojava’da, Afrin’de IŞİD’e karşı yürütülen mücadelenin ve başarının intikamı alınmak isteniyor. Yargılamayı yapan hakimlerin bağlı olduğu Adalet Bakanlığı, soruşturma aşamasını yürüten Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Et ve Süt Kurumu’na varana dek devletin tüm kurumları topyekun dosyaya müşteki sıfatıyla dahil oldu, Devlet tüm kurumlarıyla topyekun HDP’yi ve siyasetini cezalandırmaya çalışıyor. Türkiye bir hukuk devleti öyle mi? AİHM’in Encü kararı, Demirtaş ve Yüksekdağ kararları Kobane kumpas davasının devam edemeyeceğini açık açık ilan ederken arkadaşlarımızın hala rehin tutulması hukukla açıklanabilir mi?”
HABER MERKEZİ