Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) gönüllüleri 28. Yasama Dönemi‘nin başladığı Meclis’te kadın milletvekilleriyle birlikte açıklama yaptı. İktidarın yeni anayasa teklifine tepki gösterilen açıklamada 81 ilden gelen EŞİK gönüllüklerinin yanı sıra Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Emek Partisi (EMEP) ve Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) kadın milletvekilleri katıldı.
EŞİK adına açıklamayı yapan Hülya Gülbahar şunları söyledi: “İktidar bir yandan, kendi döneminde defalarca değiştirerek bir AKP Anayasası haline getirdiği Anayasa’yı bile onlarca kez ayaklar altına almasına karşın, Meclis’e yeni Anayasa teklifi sunacağını söylüyor. Demokratik tartışma ve uzlaşma ortamının sıfırlandığı koşullarda, kapalı kapılar ardında yazılan taslağın sivil ve özgürlükçü bir Anayasa olacağını iddia ediyor. Demokratik muhalefete yönelik baskıların gölgesinde, türlü çeşit adaletsizlikler ve kirli bilgiler ablukasında gerçekleşen seçimler sonucunda oluşan bu meclisin Anayasa yapma yetkisi yoktur. Mecliste yer alan partiler seçim sürecinde toplumdan yeni bir Anayasa yapma yetkisi istememiştir. Bu meclis Anayasa Meclisi değildir.”
‘Nefret suçu işliyorlar’
Yeni anayasanın nefret suçlarını önleyecek hükümler içereceği iddiasına ilişkin ise Gülbahar, “İktidarın RTÜK, Aile Bakanlığı gibi aracılığıyla LGBTİ+’lara karşı nefret suçu işliyor olması trajik bir ikilem olmaktan öte, insan haklarına karşı büyük bir saygısızlıktır. LGBTİ+ evliliklere anayasal yasak getirme girişimleri ile ayrımcılık anayasal hale getirilmeye, aile çeşitliliği ve evlilik eşitliği yok edilmeye çalışılmaktadır. Anayasa’nın aile ile ilgili 41 maddesinde önerilen değişikliğin bir amacı da, erkek çok eşliliğinin önünün anayasal olarak açılmasıdır” dedi.
‘Reisli aile modeli dayatılıyor’
Yapılmak istenen yeni anayasanın kadın erkek eşitliğini ortadan kaldırmak niyetiyle hazırlandığına dikkati çeken Gülbahar, “Aileyi koruma adı altında kadınların ve çocukların baskı ve şiddete mahkum edildiği reisli bir aile modeli tüm topluma dayatılmaktadır. Nafaka hakkı, boşanmanın hızlandırılması, aile arabuluculuğu, karma eğitim, erkekleri mağdur ettiği iddia edilen 6284 sayılı şiddet yasası tartışmaya açılarak toplumdaki eşitlik fikri ve kadınların hayatları ve emekleri değersizleştirmeye çalışılmaktadır. Medeni Yasa ve laik, eşitlikçi aile hukuku; seküler dindar, genç yaşlı, fark etmeksizin bu ülkede yaşayan herkesin eşit yurttaşlık güvencesidir. Medeni Yasa kadınların eşit yurttaşlık hakkı ve doğumdan ölüme tüm haklarına saygı demektir. Eşitliği sağlayan yasaları her fırsatta aşındıran iktidarın ‘Medeni Yasa’nın aile hukuku bölümünü sil baştan ele alacağız’ demesi bir tehlike işaretidir. Bu nedenle EŞİK olarak 3 yıldır, ‘Yasalara dokunmayın, uygulayın’ diyoruz. Çünkü her dokunduklarında bozduklarını biliyoruz.”
Muhalefet partilerine çağrı
Gülbahar, yeni anayasa karşısında tüm muhalif kesimleri ve muhalefet partilerini ortak bir duruş göstermeye çağırdı. Gülbahar, şunları söyledi: “Yok canım, o kadar da değil’ diyen, iktidarın tek derdi ekonomik krizi gölgelemek diyerek olan biteni görmezden gelen, kadın haklarının tırpanlanmasını sonra, hiç gelmeyen uygun bir zamanda konuşulacak ikincil bir mesele olarak gören; laikliği çekinerek savunan ya da sözünü etmeyen tüm toplumsal kesimleri, tüm kadınları ve laiklik ve eşitlikten yana tüm milletvekillerini göreve çağırıyoruz.
HABER MERKEZİ