HDP ve Yeşil Sol Parti’nin, gözaltılara karşı yapmak istediği açıklamaya polis saldırdı. Kitle saldırıyı protesto etmek amacıyla oturma eylemi yaparak, ‘HDP ve Yeşil Sol Parti’ye saldıran iktidar, ‘kumpas iktidarıdır” dedi
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP), bu sabah yönetici ve üyelerinin de aralarında olduğu en az 20 kişinin gözaltına alınmasına dair Beyoğlu’nda bulunan ortak parti binalarının önünde “HDP algı operasyonlarınızın aracı değildir. Demokratik siyasette ısrarcıyız” şiarıyla basın açıklaması yapmak istedi. Açıklamaya HDK Eş Sözcüsü ve Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek’in yanı sıra HDP ve Yeşil Sol Parti İstanbul il ve ilçe örgütü temsilcileri katılırken, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi de destek verdi.
Açıklama öncesi onlarca polis ve gözaltı aracı parti binası etrafını sardı. Açıklama öncesi polis, HDP İl Eşbaşkanları İlknur Birol ve Murat Kalmaz ile görüşerek açıklamaya hiçbir şekilde izin vermeyeceklerini bildirdi. Açıklama yapmakta ısrar eden onlarca kişi, parti binasından çıktıkları esnada polisler tarafından yaka paça gözaltına alınmaya başlandı. Bu esnada kitle sık sık, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “HDP umuttur umut dimdik atakta” sloganları atmaya başladı.
Gazeteciler darp edildi
Gözaltı işlemlerini görüntülemek isteyen birçok gazeteci ise polisler tarafından darp edilerek il binası önünden uzaklaştırıldı. Parti binasını ablukaya alan polisler daha sonra yaklaşık 10 kişiyi gözaltına aldı
Oturma eylemi yapıldı
Parti binasının ablukaya alınmasının ardından kitle, polisin gözaltı işlemine tepki gösterip, polis ablukasının son bulması için parti binası içerisinde ve önünde oturma eylemi gerçekleştirdi. Oturma eylemi partililer tarafından sürerken sık sık, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.
Polis ablukasının kalkmasının ardından kitle il binası içerisinde yaşananlara dair açıklama yaptı.
Burada konuşan HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, HDP ve Yeşil Sol Parti’ye saldıran iktidarı “kumpas iktidarı” olarak tanımlayarak, iktidarın her sıkıştığında Kürtlere, sosyalistlere, emekçilere ve kadınlara saldırdığını belirtti. “İktidar, kendi yönetim kabiliyetsizliğinin faturasını bu ülkenin en onurlu insanlarına, en direnişçi insanlarına kesiyor” diyen Çiçek, iktidarın savaş politikalarıyla ülkeyi adeta cehenneme çevirdiğine vurgu yaptı.
Çiçek, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye’ye ve Ortadoğu’ya savaşı ihraç edenler, bir kez daha kendi pisliklerini örtbas etmek için bir kez daha HDP’ye ve Yeşil Sol Parti’ye saldırmaktadır. Biz bu oyunları tezgahları çok gördük. Daha dün Gezi Davası’nda, Kobanê davasında, Madımak katliamında gördük. Her yönetim kabileysizliklerinde ülkenin muhaliflerine saldıran bir kumpas aygıtıyla karşı karşıyayız. Bizi ‘terör’ yardakçısı olarak yaftalayan İçişleri Bakanlığı’na açıkça söylüyoruz; ‘Kimlerin kimlerle beraber işbirliği halinde olduğunu biliyoruz. Biz sizi Madımak Katliamı’nda katliamcılarla işbirliğinizden biliriz, kadın katliamlarınızdan biliriz. O yüzden kimse HDP’ye ve Yeşil Sol’a dil uzatmasın.”
İçişleri Bakanlığı’nın Ankara’daki saldırıya ilişkin HDP ve Yeşil Sol Parti’yi hedef alan açıklamalarına tepki gösteren Çiçek, “Hiçbir Yeşil Sol Parti’li ve HDP’linin evinde; sizin yandaş çevrenizdekiler gibi uyuşturucular bulunmaz, cephanelik bulunmaz. Ama bu iktidarın yanında olduğunu söyleyen birçok kişinin evinde her türlü şey çıktı. Hangisinin bu ülkeye sevdalı olduğunu biliyoruz. Biz bu ülkenin en aydınlık, en onurlu insanlarıyız” ifadelerini kullandı.
Ardından konuşan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol da bugün yapmak istedikleri açıklamaya yönelik saldırıya tepki göstererek, “Gözaltı haberlerini alırken aynı zamanda sosyal medyada devletin resmi hesaplarında yapılan açıklamaların altında dibace de gördük. O resmi hesaplarda ayan beyan bir şekilde HDP’ye ve Yeşil Sol Parti’ye karşı bir algı operasyonlarının yönetildiğini gördük. Onlara ‘hade oradan’ diyorum. Bu operasyonlara aracı kılarak toplumu kutuplaştırarak, algı operasyonlarıyla yöneterek HDP’yi kriminal bir alanda değerlendirme pozisyonunda tutarak, demokratik muhalefetin sesini kesmeye çalıştığınızı biliyoruz. Bugün olanlar ilk kez olanlar olmuyor. O yüzden sözümüz şimdi de toplumadır. Halkımız bu oyunlara gelmeyecektir. Demokrasiden yana saf tutan, özgürlüklerden yana saf tutan, sömürüden ve yoksulluktan yana olmayan bizimle saf tutmalıdır. Bizim gibi ‘hade oradan’ demelidir. Biz yine barış demeye devam edeceğiz, biz yine Kürt sorunun demokratik çözümü devam edeceğiz” dedi.
Açıklama alkış ve sloganlarla son buldu.
İSTANBUL