DAD İstanbul Şubesi kongreye gitti. Kongrede Alevilerin eşitlik yurttaşlık talebi olduğu vurgulanırken, bir devlet projesi olan Başkanlık ve ÇEDES için ‘Aleviliğin tabutuna çakılmış son çivi’ denildi
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İstanbul Şubesi, 4’üncü Olağan Kongresi’ni “Hak ve hakikat mücadelesini büyütmek” şiarıyla Sultangazi ilçesinde bulunan Gazi Cemevi Konferans Salonu’nda gerçekleştirdi. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Cengiz Çiçek ve Esengül Demir’in yanı sıra çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyaseti parti temsilcisi kongreye katıldı.
Kongre deyişler ile başladı. Ardından divan üyeleri seçildi. Kongrenin açılış konuşmasını DAD İstanbul Şube Eşbaşkanları Ali Şeker ve Dilber Aslan yaptı. Şeker, ülkede yaşayan Kürt, Arap ve Türkmen Alevilerinin geçmişten bu yana devlet tarafından baskı ve imha politikalarıyla karşı karşıya kaldığını belirtti. Şeker, cumhuriyetin ikinci yüzyılında temel taleplerinin “eşit yurttaşlık” olduğunu belirtti.
Başkanlık ve ÇEDES: Aleviliğin tabutuna çakılmış son çivi
DAD Eş Genel Başkanı Musa Kulu, ülkede baskı ve zulüm politikalarının arttığını belirterek, “Dedelerimiz, ‘Eğer siz dilinizden kültürünüzden vazgeçmişseniz artık sizi bir ölüm beklemiyor, siz zaten ölmüşsünüzdür’ derdi. O nedenle eğer ülkede bir zulüm sürüyorsa bunun karşısında Hallacı Mansurlar gibi olmak gerekiyor. Bugün bizim dilimiz, inancımız, kültürümüz yasak. Biz kendimizi tanımlamıyoruz. Bugün bizi tanımlayan sistemin kalemşörleri oluyor. Bu bizim asla kabul edilebileceğimiz bir şey değil” ifadelerini kullandı.
Kulu, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesine kurulan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na işaret ederek, “Başkanlık ile ÇEDES birer devlet projesidir. Bunlara Aleviliğin tabutuna çakılmış son çivi olarak bakmak gerekiyor. Bu ülke bir şeriat rejimine doğru gidiyor. Bugün Kürt siyasetçilere dönük yürütülen Kobanê Davası’nda diyanetin müdahil olmasını hangi ahlaka ve değere sığdırabilirsiniz?” diye konuştu.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecride de değinen Kulu, “Tecrit bu ülkenin kendi anayasa ve hukuk sistemini alt ettiği bir şeydir. İmralı tecridi, Osman Kavala kararı, Kürt siyasetçilere dönük tutuklamalar tesadüf değil. Bu ülkede Kürdün, Alevinin yaşam talebine karşı tüm halkların bir sözü olması gerekiyor. Eğer buna karşı söyleyecek söz yoksa bu zulmün kabulü olmuş oluruz” diye belirtti.
Alevilikte kadının rolü
DAD Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, Aleviliğin korunması ve gelişmesinde kadınların rolünün önemine değindi. Doğan, “Eğer bir ülkede kadın özgürse toplum özgürdür ve o ülkede özgür eş yaşam kurulmuşsa toplum demokrasiyi yaşıyordur. Çünkü kadın demokrasi demektir. DAD olarak demokrasiyi inşa ederken, kadının yaşamda yer almasını ve hayatın her alanında kendisini var etmesinin esas olduğunu biliyoruz” dedi.
Eşbaşkanlar seçildi
HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek ise, Aleviliğin yalnızca bir inanç olarak sınırlandırılmaması gerektiğini vurguladı. Aleviliğin ayrıca sınıfsal bir özelliğinin olduğunu ifade eden Çiçek, “Alevi hareketi, ideolojik netliğini sağlamak zorunda ve bu anlamda kapitalist modernitenin köleleştirici ve yoksullaştırıcı bütün argümanlarının karşısında olmalı” ifadelerini kullandı. Çiçek, HDK olarak Alevilerin sorunlarına dair üzerlerine düşen her şeyi yapmaya hazır olduklarını belirtti.
Konuşmaların ardından faaliyet ve mali raporlar okundu. Seçimlerde Ali Kılıçgedik ve Emine Söylemez yeni eşbaşkanlar olarak seçildi.
HABER MERKEZİ