Devletin savaş politikasındaki ısrarı köylere baskınlar şeklinde sürüyor. Özellikle son dönemde köylere yapılan baskınlar 90’lı yılları aratmıyor
Selman Çiçek
Devletin savaş politikasındaki ısrarı, en çok kırsalda yaşayan yurttaşları etkiledi. Özellikle 90’lı yıllarda devreye konulan savaş politikaları nedeni ile birçok köye baskın yapıldı, köyler yakıldı, binlerce insan yerinden göçertilerek Kurdistan insansızlaştırılmaya çalışıldı. Zorunlu göç, hem demografik ve çevresel, hem de siyasal, sosyal ve ekonomik yönlerden bir altüst oluşu yaşatmış, kapsamlı tahribatlara yol açmıştır. İnsan hakları kurumlarının verilere göre, 90’lı yıllarda 3 bine yakın köy veya mezra boşaltıldı.
.PKK Lideri Abdullah Öcalan ile devlet arasında 2013 yılında başlatılan diyalog sürecinin başlamasıyla köye dönüşler kısmen sağlandı. Ancak AKP-MHP iktidarının savaş politikasındaki ısrarı, diyalog sürecini bitirerek İmralı’daki tecridi derinleştirmesiyle 90’lı yılları aratmayan cinsten bir baskı süreci tekrar devreye konuldu.
Derinleştirilen savaş politikaları sonucu köylülerin köyden çıkışları yasaklanırken, köylere girişlere de izin verilmiyor. Köy etrafından bulunan bağ ve bahçelerin sulanmasına izin verilmezken, hayvanların otlatılmasına müsaade edilmiyor. Askeri operasyonlardan dolayı, Berivanlar yaylaya çıkamazken Koçerlerin de çadırları ateşe veriliyor.
Köylerin doğası talan edilirken köylüler göçe zorlanıyor. Son üç ayda köylere yapılan baskınların bilançosu ise şöyle:
Bana: Köye giriş ve çıkışlar yasaklandı
Şirnex’ın Basa (Güçlükonak) ilçesinin Bana köyü yaklaşık 3 aydır asker ablukasında. 3 aydır köye giriş ve çıkışlar yasak olurken yurttaşların hayvanlarını otlatmasına, bağ ve bahçelerini sulamasına da izin verilmiyor. Köylülere dönük baskı ve tehditler de devam eden köyde, askerler köyde bulunan birçok eve baskın yaptı. Ev baskınlarında evler didik didik arandı.
13 Eylül tarihinde köylülere, hayvan otlatma ve bahçelere inmenin yasaklandığı, kimseye izin verilmeyeceği bildirildi. Hayvan otlatma faaliyetinin olmaması durumunda bu kadar uzun süre içerde hayvanların beslenemeyeceği köylülerce güvenlik güçlerine aktarıldı. Aynı gün köylülere muhtar aracılığıyla ‘isteyen hayvanlarını akşam geç saat olmadan köyden çıkarabilir’ haberi verildi. Bunun üzerine yakın köylere haber verilerek birçok yurttaş, toplamda 300’ü aşan küçükbaş hayvanını apar topar diğer köylere göndermek zorunda kaldı.
Xizan köyleri: Fındık ağaçları yerinden söküldü
Bedlîs’in Xîzan (Hizan) ilçesine bağlı Xîzan’a bağlı Hûzeran, Akûnis, Govan, Lanîlan, Xûlepûr, Kekulan, Sûreh, Pertawan, Kuran ve Mezra Pisyan köylerinde 2 Temmuz’da sokağa çıkma yasağı ilan edildi. İlçeye bağlı Xûlepûr ve Kekulan köyleri 14 Temmuz’da 15 günlüğüne “Özel Güvenlik Bölgesi” ilan edildi. Yasaklı bölgede başlatılan askeri operasyon bir aydan fazla bir süre devam etti. Bölgenin helikopterlerle aralıksız bir şekilde bombalandı, bazı alanlarda yangın çıktı. Operasyon bölgesinde kullanılan bombalardan kaynaklı yüzlerce ağaç küle dönerken, askerlerin beraberinde götürdükleri iş makineleriyle de doğaya büyük zarar verilerek bölgede yerleştirilen fındık ağaçları, askeri araçlar tarafından yerinden söküldü.
Operasyon nedeni ile bölgedeki birçok eve baskın düzenledi. Baskınlarda iki kişi tutuklandı.
Tiloran köyü: Berivanlar engellendi çobanlar alıkonuldu
Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı Tiloran’a Jêr, Tiloran’a Jor, Pagê, Mitirban, Meşkan, Mûşan, Kendalok ve Wargenima köylerinin bulunduğu alanlarda 24 Temmuz Pazartesi günü operasyon başlatıldı. Tiloran köyü kırsalındaki yaylada koyunlarını sağmak isteyen Berivanlar askerler tarafından engellendi. Askerler “yaylanın yasaklandığı ve ikinci bir emre kadar bölgeye gelmemeleri” yönünde uyarılarda bulundu.
Bir çobanın “sabıkası” olduğu iddiasıyla zorla operasyon bölgesine götürülerek operasyona dahil edildiği bildirildi. Şiyar Demir isimli bir çobanın da kırsal alanda mahsur kaldığı, askerlerin çobana herhangi kimsenin ulaşmasına ve yanına gitmesine izin vermediği öğrenildi.
Hêlînê: Koçerlerin çadırları yakıldı
Amed’in Farqîn (Silvan) İlçesi’nin Hêlînê Mahallesi Bameyda mezrasında ablukaya alındı. Ablukanın ardından 28 Ağustos’ta çıkan çatışma da HPG’li olduğu iddia edilen 3 kişi yaşamını yitirdi. Mahalleye yönelik operasyon sırasında Koçerlere ait çadırlar askerler tarafından ateşe verildi. Bölgede inceleme yapan heyete göre, bölgede çatışma izine rastlamadıklarını, Koçerlerin hayvanlarını barındıkları bölümün ateş altına alındığı aktarıldı. Çadırların ateşe verilmesinin ardından 5 Koçer gözaltına alındı, 3’ü tutuklandı.
Çamilî: Ev ağır silahlarla tarandı
Wan’ın Qelqelî (Özalp) ilçesine bağlı Çamilî (Çamurlu) köyünde saat 1 Eylül’de askeri operasyon gerçekleştirildi. Çok sayıda jandarma ve zırhlı araçlarla abluka altına alınan köyde, terk edilmiş bir evin askerlerce bombalandığı belirtildi. İki kişinin bulunduğu iddia edilen ev daha sonra ağır silahlarla tarandı. Baskında iki kişi yaşamını yitirdi. Yapılan ev baskınlarında 3 kişi gözaltına alındı.
Zorava: Evler basıldı yurttaşlar kalkan yapıldı
Amed’in Sûr ilçesine bağlı Zorava Mahallesi’nde 21 Eylül’de bazı evlere baskın düzenlendi. Çok sayıda zırhlı araç ve askerle yapılan baskında, sokağa çıkma yasağı gerekçe gösterilerek yurttaşların evlerinden dışarı çıkmasına izin verilmedi, mahalleye giriş ve çıkışlar da yasaklandı.
İsimsiz ihbarla, “örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla Tacettin Kardaş, Cahit Eren, Mürsel Bahtiyar, Mehmet Bahtiyar ve Hayrettin Kardaş’ın evlerine baskın yapıldı. Baskınlarda silah doğrultulan yurttaşlar, kalkan olarak kullanıldı ve evlerdeki eşyalar dağıtıldı.