Vartinis Davası’nda savunma yapan avukatlar, zamanaşımı kararı verilen JİTEM, Musa Anter ve Madımak davalarını hatırlatarak, dosyanın ‘İnsanlığa Karşı Suçlar’ kapsamında değerlendirilmesini istedi
Mûş’un Têlî (Korkut) ilçesine bağlı Vartinis (Altınova) beldesinde 3 Ekim 1993 tarihinde evleri ateşe verilerek aynı aileden 9 kişinin yakılarak katledilmesiyle ilgili Yargıtay’ın bozma kararı sonrası yeniden başlayan Vartinis Davası’nın 18’inci duruşması Kırıkkale 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Mûş Milletvekili Sümeyye Boz, Agirî Milletvekili Sırrı Sakık, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu’ndan Avukat Özgür Yaldız ve Öğüt ailesinin akrabası olan Nurullah Öğüt ve Murat Öğüt duruşmada hazır bulundu. Muş Baro Başkanı Avukat Kadir Karaçelik ve Katliamdan sağ kurtulan ailenin tek üyesi Aysel Öğüt ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, Ozan Devrim Yay ise Hafıza Merkezi ve Yaşam, Bellek, Özgürlük Derneği adına duruşmayı izledi.
Soruşturma izni 6 yıl 25 gün sonra verildi
Duruşmada ilk olarak Avukat Fuat Özgül söz aldı. Özgül, davanın zaman aşımına uğramamasını beklediklerini belirtmesi üzerine mahkeme heyeti, zamanaşımı kararının yargılama yaptıktan sonra verileceğini belirtti. Özgül ardından sözlerine devam ederek, 2006 yılında konuya ilişkin soruşturma izni istendiği ve 6 yıl 25 gün sonra verildiğini belirtti. Zamanaşımı değerlendirilmesinde söz konusu 6 yıl 25 günün hesaplanması gerektiğine dikkat çeken Özgül, “Sanığın yakalanmaması mümkün değildir. Mağdur aile yönünden bu 6 yıllık süre de dikkate alınarak sanığın bu suçtan kurtulmaması gerektiğine inanıyoruz. Masum bir aile katledildi. Masum çocuklar hunharca şekilde yakılarak katledildi. Ben kendim o olayı birebir gördüm. Orada terör örgütüne zerre kadar bir yardım söz konusu değil. O adamın uyguladığı bir vahşetti. Mahkemenizin adil bir karar vereceğinden bir şüphemiz yok” diye belirtti.
Zamanaşımından düşen JİTEM, Musa Anter, Madımak davaları hatırlatıldı
Ardından söz alan Karaçelik, Vartinis Davası’nın kamuoyu tarafından merakla beklendiğini ve benzer davalarda endişe duyulacak kararlar verildiğini anımsatarak şunları söyledi: “Madımak Davası’nda, Musa Anter Davası’nda, JİTEM Davası’nda davalar zamanaşımından düşürüldü. Bu nedenle endişeliyiz. Benzer dosyalarda böyle hadiseler söz konusu olduğu için biz buna değinmek gerekliliği duyuyoruz. Vartinis, ağır insan hakları davasıdır. Biz bu konuda bu nitelemeyi yapmak zorundayız. Evleri yakılmak suretiyle 9 kişinin can verdiği dosyada katledilenlerin 7’si çocuktu. Özel bir husumeti yoktu. İkinci bir husus kamusal güç kullanma yetkisine sahip jandarma komutanını emir komutasında gerçekleşiyor.”
‘Vartinis davası insanım diyen herkesin davasıdır’
Uluslararası hukukun insanlığa karşı suçlar bakımından incelenen davalara yönelik tutumuna dikkat çeken Karaçelik, “Vartinis davası bir ailenin davası değil bu ülkede insanım diyen herkesin davasıdır. Dolayısıyla bunun kamuoyu tarafından takip edilmesi kadar doğal bir şey de olamaz. En önemlisi Yargıtay kararından sonra imdat butonuna basar gibi ‘Kaçma şüphesi var. Tutuklayın’ dedik. Şu anda kırmızı bülten çıkarıldı ama yakalanamıyor. Nasıl aranıyor bilmiyoruz. Bu ülkede toplumsal barışı önemseyen, yaşam hakkına önem veren herkes bu davadan bir netice alınmasını ve infazının gerçekleşmesini istiyor. Bugüne kadar bu inancı yeşertecek bir gelişme göremedik. Ama umarım sizin kararınızla bunu görürüz” diye konuştu.
‘İnsanlığa Karşı Suçlar kapsamında değerlendirilmeli’
Ardından söz alan Avukat Yaldız da zamanaşımı verilerek düşürülen dosyalara dikkat çekerek, “Bu dosyanın bir farkı yok. Failin fiili bir yönlendirme, etnik bir güdü ile yaptığı çok açık. Yargıtay ceza dairesinin kararı ile de bunun bir kamu kurumu temsilcisi tarafından yapıldığı tespit ediliyor. Talebimiz, dosyanın geldiği nokta itibariyle 5237 sayılı yasanın 77’nci maddesi kapsamında (İnsanlığa Karşı Suçlar) bir değerlendirme yapmanızdır. Bir kamu kurumunun, askeri bir kurumun insan yaşamından daha kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Bu dosyada verilen karar kamuoyunun adalete olan güvenini tazeleyebilir. Beklentimiz en azından bir ek iddianame tanzim edilmesini sağlamak bunun için bir ara karar yürütmektir. Bu nedenle bir an önce eksik hususların giderilerek kırmızı bülten kararının daha etkili uygulanmasını talep ediyoruz. Akıl baliğ çocukların yakılarak öldürülmesi soykırım suçudur” ifadelerini kullandı.
Duruşma ertelendi
Ardından söz alan mahkeme başkanı, yapılacağı tarih belli olmayan nihai değerlendirmede zamanaşımı riskinin değerlendirileceğini belirterek, duruşmayı 1 Kasım’a erteledi.
HABER MERKEZİ