Êlih Çayı’nın imara açılarak bölgenin talan edilmek istendiğini belirten TMMOB İKK Sekreteri Vahdettin Tüzün, kurulacak Organize Sanayi Bölgesi’nden akıtılacak kimyasal atıkların sofralara kadar gelebileceği uyarısında bulundu
Kayyum yönetimindeki Êlih (Batman) Belediyesi, 6 Aralık 2022’de aldığı bir kararla Girêsîra (Balpınar) beldesi, Selivê köyü, Girbereşk mahallesi ve Êlih Çayı’nı da içine alan geniş bir bölgeyi imara açma kararı aldı. Atanmışlardan oluşan belediye meclisinden geçen karar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan onay bekliyor. Kararın onaylanması durumunda Batman Çayı’nın yanında Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kurulacak.
Şehrin günlük su ihtiyacı 90 bin metre küpten oluşurken, çaydan su çıkarma potansiyeli 200 bin metre küpe kadar çıkıyor. Çevresinde 44 su kuyusunun bulunduğu çayı, kaynağı bol, kumdan doğal süzülme ile ayrı bir arıtmaya tabi tutulmadan en temiz ve maliyet açısından en ucuz kaynağa sahip. Kentin su ihtiyacını karşılayan çayın imara açılması tepkilere neden oldu.
Mezopotamya Ajansı’ndan Fethi Balaban’a konuşan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Êlih İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Vahdettin Tüzün, kentin geri dönülemez bir felaket ile karşı karşıya kaldığı uyarısında bulundu.
‘İmarla talan etmek istiyorlar’
Kayyumun imar planı ile bir rant alanı oluşturma hedefinde olduğunu kaydeden Tüzün, “Burayı imar ederek talan etmek istiyor. Bunu yaparken de kentin istihdamını bahane ediyorlar. Kentin temiz su ihtiyacını karşılayan bu alanı tekstile açmak bir kıyımdan başka bir şey değildir. Batman’ın geleceğine büyük zarar veriyor. En ufak bir kimyasal sızıntı büyük zarar verir. Tekstili temiz bir iş alanı olarak tanımlıyorlar. Böyle bir şey yok. Tekstil sanayisi en kirli sanayidir. Bu kanıtlanmış bir durumdur. Biyolojik atıkları suya karıştığında sudaki yaşamı ve bunu içen kent halkına büyük zararlar verir” uyarılarında bulundu.
‘Kentin geleceğinin tehlikede’
Kentin geleceğinin tehlikede olduğunu belirten Tüzün, “Batman düz ovada kurulmuş, çok değerli tarım arazileri var. Tarım arazilerinin çoğu tahrip edildi. Gıda krizi ile karşı karşıya kaldığımız bir süreçte bunu yapmak kente büyük bir zarar. Buranın imara açılması değil tarıma kazandırılması gerekiyor. Zaten yeşil alan ve tarım dokusu var. OSB’nin açılacağı alanlar var. Batı Raman eteklerinde tarıma elverişli olmayan yerler var. Kozluk tarafından benzer yerler var. Burada açılıp, insanlara istihdam açılabilir. Eğer amaçları istihdam ise buraya yönelsinler. Kentin geleceğinde rol oynayanlar 2 ya da 3 yıl sonra buradan ayrılıp gidecekler. Aldıkları kararlar ise yıllarca kentimizi tahrip edecek” diye konuştu.
Adli süreç başlatılacak
Kayyumun bu kararı tek başına aldığını dile getiren Tüzün, “Biz kararı duyduğumuzda valiliğe yazı yazdık, dönüş olmadı. ‘Ben yaptım, oldu’ şeklinde karar alıyorlar. Zaten aynı kayyum daha önce de Edirne Valisi olduğu süreçte benzer bir duruma imza atmış. Meriç Nehri’ne OSB yapmak istemiş ama orada yapılan itirazlar sonucu bu karar iptal edilmiş. Biz de itirazlarımızı dile getirmek için randevu talep ettik, randevu talebimiz kabul edilmedi. Hukuki yollara başvurmak için rapor hazırlıyoruz. Bu rapor ile birlikte adli süreci başlatacağız” ifadelerini kullandı.
‘Yanlışta ısrar etmek kente ihanettir’
Tüzün, “Betonun girdiği yer zaten zarar. Burası alüvyonal bir yer. Çay sürekli yatak değiştiriyor. Burada güçlendirmede yapılamaz. Geçtiğimiz yıl aşırı yağıştan kaynaklı yatak değişti ve Kozluk yolu çöktü. 1 karayolu işçisi yaşamını yitirdi. BOTAŞ’ın çayın altından geçirdiği petrol borusu patladı. Çaya büyük zarar verildi. Bu iki örnek bile burada OSB’nin açılmaması gerektiğinin bir göstergesi. Batmanlılara sesleniyoruz; Çocuklarınızın geleceğini tehlikeye atmayın. BOTAŞ’ın verdiği zararın ne kadar olduğu halen ölçülemezken, OSB gibi büyük bir sanayinin önlemi nasıl alınacak. Yanlışta ısrar etmek kente ihanettir” dedi.
‘Kentin geleceğe sahip çıkılması gerek’
OSB’nin yapılması ile içme suyunun büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacağı uyarısında bulunan Tüzün, “Keson kuyular yerin yüzeyine çok yakın kuyular. Çayın yapısından kaynaklı keson kuyulardan arıtma tesislerine, oradan şebeke sularına akıyor. Doğal bir süzgeç gelişiyor. O derece önemli bir yer. Bu kuyulara kimyasalın karışması ile bu zehir soframıza kadar gelir. Zaten yazın su sorunu yaşayan kentte var olan su da tehlikeye atılıyor. Kamuoyunun bu konuda duyarlı olması ve kentin geleceğine sahip çıkması gerek” şeklinde konuştu.
ÊLIH