Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ ile birlikte sağlık alanının piyasalaştığını ve bunun da şiddeti tetiklediğini söyledi. Antmen, “Biz hem hekimlerin hem de diğer sağlık çalışanlarının kadrolu, temel ücretlendirme ve halkın ücretsiz nitelikli sağlık hizmeti almasını istiyoruz” dedi.
2005’ten bu yana 12 doktor hasta veya hasta yakını tarafından öldürülürken, binlerce sağlık çalışanı ise şiddet sonucu yaralandı. Ayrıca 460 sağlık emekçisi ise farklı sebeplerden ötürü intihar etti ya da intihara sürüklendi. En son İstanbul’da özle bir hastanede görev yapan Psikiyatri Uzmanı Doktor Fikret Hacıosman bir hastası tarafından öldürülmesiyle birlikte “Sağlıkta Şiddet Yasası” bir kez daha gündeme geldi.
‘Nitelikli hizmet ortadan kalktı’
Konuya ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan Ergin Çağlar’a değerlendirmelerde bulunan Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen, AKP’nin “Sağlıkta Dönüşüm Programı”yla sağlığın piyasalaşıp şiddetin bir aracı haline geldiğini ifade etti. Antmen, bu program ile sağlıkta eşit, ücretsiz ve nitelikli hizmetin ortadan kaldırılarak ticarileştirildiğini söyledi. Programın kademeli olarak uygulandığını ve halkın sağlık çalışanlarına karşı kışkırtıldığını söyleyen Antmen, böylelikle devlet eliyle sağlık çalışanlarının değersizleştirildiğini söyledi. Antmen, “Bugün bir devlet memuru bile hastaneye gittiğinde sadece muayene ücreti için 15 TL veriyor. Yine sağlık ocağına gittiğinde 4 TL muayene ücreti ödüyor. Tabi bunların hepsi daha başlangıç ilerleyen dönemlerde; ‘ameliyatın kanlı mı kansız mı olacağına, özel odada yatıp yatmayacağına, muayene sırası bekleyip beklemeyeceğine’ gibi her şeyi kademeli bir şekilde ücretlendirecek. ‘Doktorlar iğne yapmasını bilmezler. Yine doktorun gözü hastanın cebindedir. Ben çocuğumu doktora emanet etmem. Doktorlara ne kadar para verirseniz verin bunlar doymazlar’ diyerek ‘Sağlıkta Dönüşüm’ adı altında sistematik bir şekilde iktidar tarafından hedef gösterildi” dedi.
‘Hükümet durumdan rahatsız değil’
Sağlıkta öldürme ve yaralama hatta intihar vakalarının en fazla AKP döneminde yaşandığını bunun da sağlık emekçilerinin köle gibi görülmesinden kaynaklandığını söyleyen Antmen, daha önce sadece 1 doktorun hastası tarafından öldürüldüğünü ancak 2005 yılından bu yana da bu sayının 12’ye çıktığını ifade etti. 2002’den bu yana 460 sağlık çalışanı intihar ettiğini ifade eden Antmen, “sağlık çalışanını ve hekimi dışlayan; yine sağlık çalışanını bir köle olarak gören ve sadece taşeron ya da sözleşmeli olarak gören bir anlayışla sağlıkçıların üzerine gidiliyor. Bu nedenle de çok planlı ve çok programlı bir şekilde bizzat hükümet tarafından teşvik ediliyor. Hükümet bundan rahatsız değil. Bugüne kadar hükümetin ciddi bir önlem aldığını ya da ölümlere ciddi bir tepki gösterdiğini duymadım ve görmedim.”
‘Herkese ücretsiz sağlık hizmeti istiyoruz’
“Sağlıkta Şiddet Yasası”nın AKP tarafından çıkartılmadığına da işaret eden Antmen, hükümetin sağlığı piyasalaştırmak adına şiddete ihtiyaç duyduğunu söyledi. Antmen, “Biz hem hekimlerin hem de diğer sağlık çalışanlarının kadrolu, temel ücretlendirme ve halkın sağlık hakkının gasp edilmemesi için yine herkesin ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti almasını istiyoruz. Bunun içinde mücadele etmeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.