Yaşanan ekonomik krizden etkilenen alanlardan biri de süt ürünleri. Süte yüzde 50 zam geldiğini belirten Pertek Süt Ürünleri Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Doğan, günü kurtarma çabasında olduklarını söyledi
Semra Turan/Dersim-MA
Ekonomik kriz yaşamın her alanını etkilerken, bölgedeki işletmeler de krizden nasibini alıyor. Dersim’in Pertek ilçesinde 2010 yılında üretime başlayan Pertek Süt Ürünleri Fabrikası da ekonomik krizden etkileniyor. Dersim’de süt ürünlerin üretildiği Pertek Süt Ürünleri Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Enver Doğan, ekonomik krizin süt ürünlerine yansımasını değerlendirdi. Doğan, 8 yıllık bir fabrika olduklarını, yeni yeni fabrikadan gelir elde etmeye başladıklarını belirterek, bu kez de ekonomik kriz ile boğuştuklarını söyledi.
Doğan, “Ekonomik kriz olmasaydı, çok iyi yerlere gelirdik. Krizden kaynaklı kapasite artırma, teknoloji yenileme projemizi durdurmak zorunda kaldık. Bankaların faizleri yükseldi. Süt ürünleri makinalarını üreten fabrikalar vadeli mal satmıyor. Döviz bazında hatta dövizden daha fazla bir fiyatla satılıyor. Bu da bizlere çok büyük sıkıntı yaşattı. Üretimde hiçbir şekilde artma yaşanmıyor” dedi.
Hile yapılıyor
Süt ürünlerinin ülkenin genel ekonomisinden ayrı tutamadıklarını söyleyen Doğan, “Ekonomik krizi süt ürünlerinde de yaşıyoruz. Süt ürünlerinde maliyet ve fiyatlarda yükselme olduğu için üreticilerden tutalım satışını yapanlara kadar herkes ucuz süt istiyor. Bunu yapınca da hile çok ön plana çıkıyor. Doğal ürün üretmek yüksek maliyet gerektiriyor ve pazarlamada zorluklar yaşanıyor” diyerek ekonomik krizden kaynaklı aynı zamanda hile ve sağlıklı üretiminde yapılmadığına dikkat çekti. Doğan, süt ürünlerinin sağlıklı ve hilesiz bir şekilde tüketilmesi için devletin de bu konuda denetim yapmadığını sözlerine ekledi.
Hayvancılık bitiyor
Günü kurtarmaya çalıştıklarını söyleyen Doğan, şunları kaydetti: “Fabrikadan elde ettiğimiz gelirle de ancak devletin vergilerini ödüyoruz. Türkiye genelinde birçok fabrika kapatılma noktasında. Çünkü yem fiyatları 50 civarındayken, şu anda 100 TL’ye çıktı. Fiyatlar iki katına çıktı. Üretici fabrika yemi yedirerek, süt üretimi yapamıyor. Çünkü asla kar edemez. Meradan da yeterince faydalanamıyor. Çünkü yemliklerin maliyeti de çok yükseldi. Tarım ve hayvancılık yapanlar işi yapmama noktasına geldi. Ekonomik kriz birçok dengeleri bozdu. Birçok alanda giderler çoğaldı. 300-500 çiftlik sahibi olanlarında bu zararların üstesinden gelmeleri imkansız hale geldi. Bu nedenle ya hayvanları kesime göndermek zorunda kalıyorlar ya da çoğalmalarını istemeyerek böylece çiftliği kapatıyorlar. Esasında süt ürünlerinde karşılaştığımız sorunlar bunlardır.”
Yüzde 50 zam geldi
Doğan, Türkiye’deki ekonomik krizin gidişatı hiç de iyi olmadığını yineleyerek, “Bin bir emekle ürettiğimiz ürünleri satmak da büyük zorluklar çekiyoruz. Ekonomik kriz süt ürünleri üreticilerini de tüketicilerini de baya zor durumda bırakıyor. Yapılan zamlar nedeni ile üreticiler olarak halktan büyük tepkiler alıyoruz. Sanki zamları biz yapıyormuşuz gibi. Süt ürünleri temel ürünler olduğu için tepki daha da fazla oluyor. Mevcut durumda süte yüzde 50 zam geldiğini söyleyebiliriz. O nedenle ürünleri zararına satıyoruz” dedi.
Herkes kapattık diyor
Samsun’da inşaat sektöründe çalışan Muhterem Zengin, ekonomik krizden kaynaklı tüm şantiyelerin durduğunu söyledi. Kentteki yaşam sıkıntısına da dikkat çeken Zengin, “Evi kira olan, çocuğu okula giden zor bir yaşam sürdürüyor. Ev kirasını ödeyemeyenler evden çıkartılıyor. Elektrik, su, doğalgaz faturasını ödeyemeyenler bankalardan kredi çekmeye çalışıyor” diye özetledi. İnşaat işçisi olduğunu anlatan Zengin, şöyle devam etti: “Patron zarar ettiği için işten çıkarıldık. Patronun zarar etme gerekçesi ise demir fiyatının yüksek olmasıdır. Patron ‘iş yapamıyorsunuz, bana zarar ettiriyorsunuz’ diyerek 8 kişiyi işten çıkardı. Asgari ücreti bu ayın 16’sında yatırdı. Geri kalan paraları da ne zaman verecek belli değil.İşten ayrılalı bir ay oluyor, başka yere iş için baktık ancak, kimi aradıysak ‘şantiyeyi kapattık’ diye cevap aldık. Şuan inşaat işçilerinin yüzde 90’ı boşta.” İnşaat malzemelerinde fiyatlarının arttığını hatırlatan Zengin, “Demirin tonu 4 bin TL, çimento 15 TL, kereste dersen almaya hiç güç yetmiyor. Yetkililere sesleniyoruz ancak hiçbir ses yok. Peki biz ne yiyeceğiz” diye belirtti. Türkiye’de yaşayanların yüzde 80’inin inşaat ile geçimini sağladığını sözlerine ekleyen Zengin, “İnşaatın ana malzemesi olan demirin fiyatı altın değerinde. Müteahhitler artık inşaata yatırım yapmayıp dövize yatırım yapıyor” diye konuştu. Şantiye koşullarına da dikkat çeken Zengin, şunları söyledi: “Aslında inşaat şantiyelerinde en önemli, fakat hiç dikkat çekmeyen bir sorun var. 6 kişilik olan barınma yerlerinde 12 ila 14 kişi kalıyor. 300 kişilik bir şantiyede sadece 10 tuvalet bulunuyor. Tek yemekhane bulunuyor. Yemek sırası öğlen molasını bitiriyor. SGK asgari ücrettin altında yatırılıyor ya da hiç yatırılmıyor. Kıdem ve ihbar tazminatı verilmiyor.İşe girerken Avrupa Birliği’ne uygun giriş yapılıyor, sahada ise Afganistan usulü muamele görüyoruz.”