Açlık grevine değinen bu mektuplardan sonra şu bilgi bize ulaştı: Nedim Öztürk, açlık grevinin 138. gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde bulunan L Tipi cezaevlerinden birine sevk edildi. Tüm gün havalandırmaya çıkılabildiği için burada açlık grevine son verdi ve tedavisine başlandı
Hüseyin Aykol
Bu hafta içinde Nedim Öztürk ve Nurettin Kaya’nın 130 günü geçen açlık grevleri hakkında bana üç mektup ulaştı. İlk mektup bizzat Nedim Öztürk’ün kendisindendi:
Ankara-Sincan 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan ve açlık grevini sürdüren Nedim Öztürk 29 Ağustos 2023 tarihli faks mesajında şöyle diyor: “Ben olması gerektiği gibiyim. Coşku ve moralim iyi. Zaten öyle de olması gerekir. 28 Ağustos günü beni önce İHD Ankara Şube Eş Başkanı Ömer Faruk Basmacı ve sonra da Yeşil Sol Parti’nin Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ziyaret etti. Niçin açlık grevinde olduğumu her ikisine de ayrıntılı olarak anlattım. Ancak halen hem Adalet Bakanı hem de Ceza ve Tevkif evleri Genel Müdürü körleri ve sağırları oynuyorlar. Bu arada, birçok hırsız, tecavüzcü, baronu ve torbacılarıyla uyuşturucu kaçakçılarını serbest bıraktılar. Sanırım Adalet Bakanı ve hükümet, yeni tabutluklarını bir ölümle süslemek istiyor olmalı maalesef.”
* * *
Bolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Veysel Şahin 6 Eylül 2023 tarihli faks mesajında şöyle diyor: “22 Ocak 2007’de yayınlanan 45/1 nolu sohbet genelgesi gereği haftada 10 kişiyle 10 saat sohbet etmemiz gerekiyor; ancak bu genelge burada uygulanmıyor. Abonesi olduğumuz, daha yasal olan ve mahkemelerce toplatması bulunmayan dergiler-yayınlar bize verilmiyor. Ziyaretçimiz olmasını istediğimiz kişiler-arkadaşlarımız, başka hapishanelerde ziyaretçi olabilirken, burada keyfi olarak ziyaretçi olması kabul edilmiyor. 1.5 saat olması gereken ziyaret süresi, daha az kullandırılıyor.
Başta ağır hasta olan Ali Osman Köse ve Ercan Kartal olmak üzere hapishanelerdeki yüzlerce hasta tutsak “hapishanede kalabilir” raporlarıyla tutuluyor, muayene ve tedavileri engelleniyor. Burada Süleyman Matur, Ali Dilmen, Mehmet Bıldırcın, Erol Zavar ve Reşit Dörtyol, tek kişilik kafes türü sevk araçları, ağız içi arama ve kelepçeli muayene dayatmalarını kabul etmedikleri için hastaneye gidemiyor ve muayene olamıyorlar. Ağır tecrit koşulları ve karşılaştıkları diğer hak gasplarına karşı Nurettin Kaya ve Nedim Öztürk başladıkları açlık grevinin 130. günlerini geçmiş bulunuyor.”
* * *
İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Güven Usta, 4 Eylül 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Ülkenin dört bir köşesine açılan ağır tecrit koşullarının bulunduğu hapishanelerde tutsaklar, hayattan, mücadeleden koparılıp imha edilmek isteniyor. Siyasi iktidar bir tutam güneşi, bir soluklanmalık temiz havayı dahi tutsaklara çok görüyor. Buralar birer mezar. Havalandırması yok, pencerelerde tel örgüler var. İnsan yüzü görmek yasak. Tek başına beton duvarların arasında ölüme gidilen bir yer. Her türlü insan onuruna, hakkına aykırı. Bu koşullarda yaşamayı kabul etmeyen Erzurum Dumlu 1 nolu Yüksek Güvenlikli Hapishane’de kalan Nurettin Kaya ve Ankara Sincan 2 nolu Yüksek Güvenlikli Hapishane’de kalan Nedim Öztürk süresiz açlık grevindeler. 130’lu günleri geride bıraktılar. İnsani koşullarda yaşamak ve başka bir hapishaneye sevk edilmek istiyorlar. Onların talepleri bizim de talebimizdir.Bizim bazı sorunlarımız ise şunlar: Hücremizde kişi başı en fazla 20 kitap bulundurmaya izin veriliyor. Adımıza postayla gelen ya da ziyaretçilerimizin getirdiği kitaplar, aylarca bekletiliyor. Çoğu zaman el koyma kararı alınıp, bize verilmiyor. Haftada 10 kişiyle 10 saat olması gereken sohbet hakkımız sadece 4 saat olarak uygulanıyor. Sorunlarımızın çözümü için slogan atıyoruz, kapı dövüyoruz. Bu yüzden bize disiplin cezaları veriyorlar. Şimdiye kadar slogan atan her tutsağın 100 ayın üzerinde ziyaret cezası oldu. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalı tutsakların üç saat olan havalandırma süresi iki saate indirildi. 1.5 saat olan görüş süremiz 1 saat olarak uygulanıyor. Kapüşonlu hırkadan, akort cihazına, el işi malzemelerinden daksile kadar tutsakların ihtiyacı olan birçok malzeme yasaklandı.”
Açlık grevine değinen bu mektuplardan sonra şu bilgi bize ulaştı: Nedim Öztürk, açlık grevinin 138. gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde bulunan L Tipi cezaevlerinden birine sevk edildi. Tüm gün havalandırmaya çıkılabildiği için burada açlık grevine son verdi ve tedavisine başlandı.
Dicle Müftüoğlu diyor ki
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu 9 Eylül 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Gazeteci arkadaşımız Fırat Can Arslan’ın ara değerlendirilmesinde tahliye edilmesini bekliyordum; ancak olmadı. Bir müddet daha esir tutulacak gibi görünüyor. Hem Fırat’ın tutuklanması hem de tutuklu her bir gazetecinin durumuna baktığımızda Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğünün geldiği aşamayı görüyoruz. “Kanun koyucular” gazetecilere yazmayın demek istiyor, böylelikle gerçeklerin üstü örtülür sanıyorlar. Ancak bu meslek öyle bakkal dükkanı gibi kepenge kilit vurularak durdurulamaz! Hele ki özgür basın gerçekliği öyle bir pınardan besleniyor ki, Apê Musa, Cengiz Altun, Ferhat Tepe, Nagihan Akarsel, Gurbetelli Ersöz… daha nice öğretmenimiz bize yazma ve gerçeği haykırma gücünü öğrettiler. Onlara sonsuz minnet duyuyor ve bunun gereklerine uygun birer gazeteci ve öğrenci olabilme inancını taşıyoruz.
Buradaki durumlar, diğer cezaevlerinde olduğu gibi: Selver Yıldırım ve Özge Özbek’in sağlık sorunları devam ediyor. Özge’yi rapor için İstanbul ATK’ye götürecekler. Umarım ATK bu kez vicdani bir karar verir. En son Erzincan’da bir hasta tutsağın yaşamını yitirmesi ardından hepimizin gerginliği ve öfkesi arttı. Artık cezaevlerindeki ölümleri kaldırabilecek durumda değil hiç kimse. Bu anlamda genel kamuoyunda da bir alışma ve sıradanlık hali var gibi. Bu durum salt cezaevlerinden yükselecek tepkiyle değişmez. Tüm kamuoyunun bu anlamda bu vicdansızca gidişe, katliama dönen ölümlere tepkisini yükseltmesi gerektiği kanaatindeyim. Bir gazeteci olarak tutulduğum bu cezaevinde bizzat tedavi olmanın zorluğunu gördüm ve yaşadım. Uzun yıllardır tutulan insanlar için durumun ne kadar vahim olabileceğini tahmin edebiliyorum.”
TEŞEKKÜR: Ergin Doğru’nun Aram Yayınları’ndan çıkan “Bize Ölüm Yok” isimli öykü kitabı bana ulaştı. Çok teşekkür ediyoruz ve Ergin Doğru’ya kaleme aldığı öyküler için başarılar diliyoruz.
MEKTUBU GELENLER:
———————————
Dicle Müftüoğlu – Kadın Kapalı Cezaevi
Veysel Şahin – Bolu F Tipi Cezaevi
M. Salih Erol – Burhaniye T Tipi Cezaevi
Sinan Adıgüzel – Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi
Güven Usta – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi
Sedat Yılmaz – Sincan 2 nolu F Tipi Cezaevi
Nedim Öztürk – Sincan 2 nolu Yük. Güv. CİK