Kadınlar, İran rejimine karşı başlattıkları ‘jin, jiyan, azadî’ direnişinin yıl dönümüne hazırlanıyor. Gazeteci Şilêr Kurdistanî, ‘Kadınlar, özgür olana dek direnmeye devam edecek’ dedi
Gasp edilmiş haklarını elde etmek için sokakları terk etmeyen İranlı kadınlar, 21’inci yüzyılda bir kez daha kadın özgürlük mücadelesine ve ülkedeki direnişe öncülük ediyor. Direnişin birinci yıl dönümü yaklaşırken, halk İran’da hazırlık yapıyor. Halkın tekrardan isyanlara katılmasından korkan rejim tüm kentlere yoğun askeri sevkiyat gerçekleştirdi. Birçok siyasetçi, aktivist, sanatçı ve yurttaşı tutuklayan rejime karşı halkın cevabı “alanlarda olacağız” oldu.
Rojhilatlı Kürt partileri ve işçi sendikaları yayınladıkları açıklamalarla 16 Eylül’de genel greve gideceklerini duyurdu. Yurttaşlar ise sanal medya hesaplarından binlerce mesaj yayınlayarak alanlara çıkma çağrısı yapıyor.
Gelişmeleri yakından takip eden Rojhilatlı gazeteci Şilêr Kurdistanî, direnişin bir yılını ve ülkedeki atmosferi Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Berivan Kutlu’ya değerlendirdi.
‘Jin, jiyan, azadî sloganı bir felsefe’
Eylemlerin kollektif gücünü “Jin, jiyan, azadî” sloganından aldığını belirten Kurdistanî, bu sloganın Kurdistan’da bir felsefe olduğunu vurguladı. Kurdistanî, “Bu sloganın kökleri Kurdistan’da. Bu devrim de Kurdistan’dan başlamıştır. Kurdistan kadınları yıllardır İran rejimine karşı mücadele ediyor. Kadınlar bu kez kadın sorunlarına ve özgürlüklere öncelik vererek hareketin liderliğini üstlendi” değerlendirmesinde bulundu.
Hükümet’in, ahlak polislerinin devriyelerini artırarak ve kadınlara ağır cezalar uygulayarak toplumu Jîna Emînî cinayeti öncesine götürmeye çalıştığını söyleyen Kurdistanî, “Ancak rejim her defasında geri adım atmak zorunda kaldı. Toplumda en ağır cezalar ve yaygın tutuklamalar uygulanarak kadınlarla uğraşılıyor fakat başarılı olamıyorlar. Kadınların sokağa tekrar dönüşünü ve sokak mücadelelerinin başladığını mutlaka göreceğiz. Kadınlar protestolardan asla vazgeçmiyor ve iktidara karşı mümkün olan her şekilde mücadele ediyor” şeklinde konuştu.
‘Kadınların talepleri görmezden geliniyor’
“Jin, jiyan, azadî” direnişine kadar kadınların taleplerinin erkekler tarafından görmezden gelindiğini söyleyen Kurdistanî, “Gerçekçi olalım, erkeklerin kadınlarla birlikte hareket etmekten başka seçeneği yoktu. Kadınlarla hareket etmeselerdi toplumsal gelişmelerin akışında geride kalacaklardı. Sokağa çıkan tüm erkeklerin kadın hakları çıktığını söylemek yanlış olacaktır. Bazıları ekonomik sorunlar nedeniyleydi. Ancak bunun bir kadın devrimi olduğunun bilincindeler ve değişim arıyorlarsa kadınların mücadelesine eşlik edip onların liderliğini kabul etmekten başka çareleri yoktu. İran’da hâlâ ataerkil ve kadın düşmanı bir toplum var ve geçen yıl yaşanan olaylara rağmen kadının aile içindeki statüsü pek değişmedi” sözlerini kullandı.
‘Özgür olana kadar direnmeye devam edecekler’
İranlı kadınların tarih içinde pek çok kez özgürlük için direndiğini ve öldürüldüğünü hatırlatan Kurdistanî, “İranlı kadınlar için özgürlüğün yolu bedel ödemekten geçer. Asgari özgürlüklere ulaşmak için çok bedel ödediler. Kadınlar bazı hakları kolay elde edilmediğini ve bu şekilde öldürülebileceklerini biliyor ama başka çarenin olmadığını da biliyorlar. İran’da yeni süreçte kadınlar özgür olana kadar direnmeye devam edecekler” diye konuştu.
DIŞ HABERLER