Yeni sürece cevap olacaklarını ve bu temelde çalışmalarını yürüttüklerini belirten Yeşil Sol Partisi Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, değişim ve dönüşüm iddiasını büyüterek kongreye gideceklerini söyledi
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) 14 ve 28 Mayıs’ta yapılan parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından politikalarını masaya yatırdı. Parti yönetiminin eleştiri ve özeleştiri sürecinin ardından Yeşil Sol Parti, Türkiye ve Kurdistan’da halk toplantıları başlatarak, halkın eleştirilerini aldı. Toplantıların ardından Yeşil Sol Parti, Ankara’da 8-9 ve 10-11 Eylül’de kadın ve karma delegasyonlarından oluşan konferanslar yaptı. Konferansların ardından 15 Ekim’de 4’üncü Büyük Olağan Kongresi’ni yapma kararı alan Yeşil Sol Parti, yeni dönem politikalarını şekillendirmeye başladı.
Yeşil ve Sol Parti Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, konferanslarda öne çıkan konu başlıkları ve geleceğe dair çalışmalarına ilişkin JinNews’ten gazeteci Dilan Babat’a konuştu.
Yeni sürece cevap olmak
14 ve 28 Mayıs seçimlerinin demokratik siyasetin yürüttüğü faaliyetleri bu bağlamda yeniden masaya yatırması gerektiğine dair kendilerine bazı olanaklar sunduğunu belirten Uçar, “Partimizin halkla kurduğu bağdaki zayıflık, merkezileşme, bürokrasinin gereğinden fazla yer alıyor olması, ideolojik yetersizlik, yükselen erkek akıl ve bunun partimiz ile çalışmalarımızın üzerinde yaratmış olduğu etkilerden kaynaklı bizi ister istemez bu süreci gerçekleştirmemize sebebiyet verdi. Bu sürece giderken yaklaşık 2 bin halk toplantısıyla ve on binlerce kişiyle bir araya geldik. Aslında bu sürecin kendisi hem eksiklikleri gördüğümüz hem de yeni döneme cevap olurken, yeni döneme dair politika üretirken, siyaset yaparken nasıl bir cevap olunması gerektiğine dair çok ön açıcı bir süreç oldu. Biz bu süreçten güçlenerek çıktık” dedi.
Güçlü bir süreç oldu
Hem HDP hem de Yeşil Sol Parti aslında çok güçlü tarihsel bir mirastan geldiğini anlatan Uçar, “HDP ile birlikte Kürt halkının, Türkiye demokrasi güçlerinin birlikte ortak mücadele yürüttü. Bu parti halkın partisi ve en büyük özgünlüğünü buradan alıyor. Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma bizim bu süreçleri işletirken, sürecin öncüsü, temel dinamiği olan halktan bu süreci bağımsız ele alamayacağımızı gösteren süreçlerden bir tanesiydi. Bu biraz cesaret isteyen bir süreçti biz bütün siyasal ve politika üretme süreçlerini halkımızla beraber yapma iddiasında olduğumuz için bizim açımızdan çok daha güçlü bir süreç oldu” diye belirtti.
Değişim ve dönüşüm kongresi
Uçar, “2015 yılından bu yana devletin HDP’nin üzerinde yürüttüğü çöktürme planından kayyım rejimine, Kobanê kumpas davasından devam eden tutuklamalara rağmen, halkın bu iktidarın değişeceğine dair inancı, demokratik bir Türkiye’ye dair inancı, barışın gerçekleşebileceğine dair inancının ne kadar güçlü ve diri olduğunu yaptığımız konferanslarda da gördük. Hem genel seçimlerinde hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde değişim umudu yaratan HDP ve Yeşil Sol Parti’nin yürütmüş olduğu siyasi hattı. Buna kısaca 3’üncü yol stratejisi diyebiliriz. Değişim ve dönüşüm iddiasını taşıyan, Türkiye’nin demokratik siyasete kazanabileceği, tüm halkların buna ihtiyaç duyduğunu ifade eden bir tarzla kongreye gideceğiz. Güçlü bir parti yönetimi, örgütsel yapı ve güçlü bir kongre yapmayı hedefliyoruz. Yeşil Sol Parti olarak kongreye giderken, değişim ve dönüşümün gerçekleşebileceği iddiasını büyüterek kongreye gidiyoruz” diyerek, kongrenin önemine vurgu yaptı.
ANKARA