Tutuklu SGDF Eşbaşkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı, bugün bir kez daha hakim karşısına çıkacak. SGDF yöneticilerinden Senem Nur Pektaş, ‘Devlet bizden Suruç’un intikamını alıyor’ diyerek dayanışma çağrısında bulundu
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanları Yaren Tuncer ile Okan Danacı’nın tutuklu yargılandıkları davanın ikinci duruşması bugün İstanbul 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. SGDF Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Senem Nur Pektaş, üyelerine dönük baskı, tehdit ve ajanlık dayatmalarına karşı dayanışma çağrısı yaptı.
Ev baskınları, fiziki takip
Son 6 ay içerisinde kendilerine dönük sayısız gözaltı operasyonu yapıldığını hatırlatan Pektaş, gözaltına alınan ve tutuklanan üyelerinin ise ajanlık dayatmalarına maruz kaldığını belirtti. Özellikle 12 Mart’da başlayan baskı politikalarının bugün ev baskınları ve fiziki takiple devam ettiğini dile getiren Pektaş, “Sosyalist gençlik üyesi birçok yoldaşlarımız yaşamıyla, işiyle, okuluyla, ailesiyle tehdit edildi ve ediliyor. Gençliği umutsuzluk içinde kendilerine biat ettirmek istiyorlar” dedi.
‘Boyun eğmeyeceğiz’
Devletin baskı, tutuklama ve gözaltı operasyonlarına boyun eğmeyeceklerinin altını çizen Pektaş, “Sömürü düzeninden kurtuluş için bedel ödemekten çekinmedik, çekinmeyeceğiz. Faşizmin boşalttığı saflarımızı bir adım öne çıkarak doldurmaya, direnişi sürdürmeye, gençliğin özlem ve istekleriyle buluşmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Devlet bizden Suruç’un intikamını alıyor’
DAİŞ’in 20 Temmuz 20215 tarihinde Riha’nın (Urfa) Pîrsus (Suruç) ilçesinde gerçekleştirdiği canlı bomba saldırısında onlarca üyesini yitiren SDGF’nin tasfiye edilmek istendiğini söyleyen Pektaş, “Devlet bizden Suruç’un intikamını alıyor” dedi. 8 yıldır sayısız operasyon ve kaçırma girişimleriyle karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Pektaş, bunun somut örneğinin cezaevlerinde yaşandığını belirtti. Silivri ve Eskişehir’deki cezaevlerinde tutulan arkadaşlarının tecrit politikasına maruz kaldığını kaydeden Pektaş, “Tecrit politikası, şuan tüm cezaevlerinde özel bir devlet politikası haline gelmiş durumda. Arkadaşlarımıza, Suruç’ta yaşamını yitirenleri andıkları, Suruç’a dair slogan attıkları için en üst sınırdan görüşçü ve iletişim yasağı verildi” diye belirtti.
Duruşmaya katılım çağrısı
Eskişehir Cezaevi’nde tutulan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri Müslüm Koyun ve Sude Çağlar’a ilk aylarda kitap ve gazete verilmediğini aktaran Pektaş, bu yöntemle siyasi ve devrimci tutukluların iradelerinin teslim alınmak istendiğini söyledi. Devletin gençleri mücadeleden uzak tutmaya çalıştığını vurgulayan Pektaş, “Davadan uzaklaştırmak ve kimi zamanda ajanlaştırmak amacıyla özgün uygulamalara başvuruyorlar. Aileler aranarak taciz ediliyor. Polis bu aileleri işleriyle tehdit ediyor. Gençlere yönelik bu politikalara karşı ‘Gençliğe özgürlük için faşizme diren ve tutsaklara sahip çık SDGF’de örgütlen’ şiarıyla başlattığımız etkinliklerimiz devam ediyor. Herkesi Eşbaşkanlarımız Danacı ve Tuncer’in yarın (14 Eylül) Çağlayan Adliyesi’nde saat 10.00’da görülecek duruşmasına davet ediyoruz. Aynı gün Eskişehir Adliyesi’nde de saat 09.00’da MYK üyesi Müslüm Koyun’un ilk duruşması görülecek. Tüm devrimci tutsaklara sahip çıkmak isteyen herkesi söz söylemeye ve bizimle yol yürümeye davet ediyoruz” dedi.
İSTANBUL