Cenazeyi teşhis edip, DNA örneği veren Gülcü ailesinin hayatını kaybeden YJA STAR’lı kızları Leyla Gülcü’nün cenazesi sonuçlar açıklanmadan ‘Kimsesizler Mezarlığı’na defnedildi
Bagok Dağı’nda 4 Ağustos’ta yapılan bombardımanda 3 arkadaşıyla birlikte hayatını kaybeden YJA STAR’lı Leyla Gülcü’nün (Dicle Eylem) cenazesi ailesine verilmiyor. Aile cenazeyi almak için 17 Ağustos tarihinde Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunarak DNA örneği verdi. Ancak haftalar geçmesine rağmen DNA sonucu açıklanmadı ve aile, bunun üzerine 7 Eylül’de tekrar Mêrdîn’e giderek cenazeyi almak için başvuruda bulundu. Fakat aile yeniden savcılığa gittiklerinde, DNA için kan örneklerinin yeni gönderildiği cevabını aldı.
Cenazeyi teşhis ettik
Cenazelerinin bekletilmesine tepki gösteren Ayten Gülcü, kendilerine yönelik yoğun devlet baskısı olduğunu dile getirerek, kızının buna kaşrı mücadeleye katıldığını belirtti. Gülcü, “Zaten haberini almadan önce şehit düşeceği günün sabahı onun yaşamını yitirdiğine dair rüya gördüm. İçim sıkılıyordu, sürekli huzursuzdum. Aynı gün içinde de onun yaşamını yitirdiğine dair telefon geldi. Telefondaki kişi, ‘parmak izine bakıldığında yüzde 90 tutuyor sizin kızınızdır’ dedi. Kalkıp Mêrdîn’e gittik ve savcılığa başvurduk. Bize hastaneye gidip teşhis etmemizi söylediler. Hastaneye gittik cenazeyi teşhis ettik. DNA testi için kan vermemizi söylediler. Biz de zaten parmak izinden tespit edildiğini kan örneğine gerek olmadığını söyledik ama bize karışıklığın çok olduğunu belirttiler” sözlerine yer verdi.
Duyarlılık çağrısı
Kan verdikten 3 hafta sonra tekrar Mêrdîn’e gittiklerini kaydeden Gülcü, savcılığın kendilerine, “Hastane kan örneklerini yeni gönderdi” dediğini belirtti. Gülcü, kızının cenazesinin daha DNA sonucu çıkmadan kimsesizler mezarlığına defnedildiğine dikkat çekerken, “Eğer biz hiç savcılığa başvurmasaydık, sesimizi etmeseydik neden defnettiklerini sormazdık. Fakat gittik kan verdik, teşhis ettik ama ona rağmen sonuçları beklemeden kimsesizler mezarlığına defnetmişler. Ayrıca bu dönemde kendimizi çok yalnız hissettik, herkesin bu duruma tepki vermesini istiyoruz. Kurumlara ve vekillere çağrıda bulunuyorum sesimizi duysunlar” şeklinde konuştu.
Cenazelere bilerek işkence yapılıyor
“Cenazelere bilerek bu kadar işkence yapılıyor. Cenazeler kargo ile gönderiliyor. Küçük zarfta, torba içinde gönderiliyor” diyen Gülcü, “Yaptıkları çok büyük vicdansızlıktır. Nereye kadar bu zulmü yapacaklar? Nereye kadar gidecek bu durum? Biz Kürtler ve Kürt anneleri sadece bizim çocuğumuz değil, hiç kimsenin çocuğunun ölmesini istemiyoruz. Ne kadar acı çekersek çekelim yine de barış diyoruz. Çünkü barıştan başka çözüm yok” diyerek artık yapılan zulümlerin son bulmasını istedi.
Haber: Şehriban Aslan / JINNEWS