Mafya lideri Ayhan Bora Kaplan’dan villa aldığı iddia edilen Kobanê soruşturmasının da eski savıcısı olan Yargıtay üyesi Kocaman, Kaplan ile bir kez görüştüğünü söyleyerek iddiaları reddetti; Soylu’ya bir operasyon olduğunu düşünüyorum
Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan yurtdışına çıkmaya çalışırken yakalanan ve suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan Ayhan Bora Kaplan’ın lüks bir villa ile otomobil hediye ettiği öne sürülen eski Ankara Başsavcısı, Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman, iddiayı reddetti.
Kocaman, mafya lideri Kaplan ile bir kez bir restoranda görüştüğünü söylerken, Kaplan’ın gözaltına alınmasının eski İçişleri Bakanı, AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu’ya yönelik bir operasyon olduğunu savundu.
Kocaman hakkında iddialar
Soylu’ya yakın olan ve önceki gün tutuklanan Ayhan Bora Kaplan’ın yüksek bir yargı mensubuna Ankara Çayırbaşı’nda villa ve bir otomobil aldığını söylediği ortaya çıktı. Kaplan’ın ifadesinde villa ve araba aldığı kişinin evlendiği gün Beştepe’ye giden Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman olduğunu söylediği belirtildi.
Kocaman Kobanê soruşturmasının da eski savıcısıydı
Yüksel Kocaman’ın Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’yken Kobanê soruşturmasının da dosya savcısıydı. O dönem Selahattin Demirtaş’ın hukuk önünde hesap soracağız açıklamasını soruşturmaya dönüştürmüş ve Demirtaş’ın ‘terörle mücadelede görev alan kamu görevlilerini hedef göstermek’ suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verilmesini sağlamıştı.
Kocaman iddiaları yalanladı
İddiaların odağındaki Kocaman, varlıklı bir aileden geldiğini, evini, arabasını kendisinin aldığını ve faturalarının mevcut olduğunu söyleyerek, “Ben bu tarz işlere girecek olsaydım Ayhan Bora Kaplan’a mı ihtiyacım var. İstesem yapardım. Ancak devlet terbiyemler örgütlere karşı mücadele ettim” ifadesini kullandı.
Halktv’den Seyhan Avşar’a konuşan Kocaman’ın yanıtları ve sorular şöyle:
Ayhan Bora Kaplan’ı tanıyor muydunuz?
Ben defalarca mafyaya operasyon yapmışımdır. Ben Ankara Cumhuriyet Başsavcısıyken Ayhan Bora Kaplan ile ilgili iki savcı soruşturma yürütüyordu. Bir gün bana bilgi verdiler. ‘Bir takım iddialar var. Ama duyumdan ibaret, somut bir şey yok’ dediler. Takipsizlik vermek için mütalaa verdiler. Ben ise bir kez daha ‘Emniyet’e yazı yazın. Kaplan ile ilgili bilgi, belge var mı sorun’ dedim. Herhangi bir kayıt varsa Emniyet bildirsin öyle karar verelim’ istedim. Ancak Emniyet cevap vermedi. Onun dışında bu şahısla iş ilişkim, arkadaşlığım olamaz. Benim bir mafya babasının alacağı eve ihtiyacım yok.
Tekrar sorayım o zaman Ayhan Bora Kaplan ile hiç tanıştınız mı?
Bir gün bir ortamda yemekteydik. Bir takım arkadaşlarım dediler ki, ‘Ayhan Bora Kaplan diye biri var. Emniyet haksız yere peşinde. Kendisini güvende hissetmiyor. Size bir şey arz etmek istiyor’ dediler. O sırada yemekteydik. Başka isimlerde vardı. Ben de ‘gelsin’ dedim. Geldi. ‘Emniyet çok üstüme geliyor. Benim yanlış bir işim yok. Sürekli mekanlarım basılıyor’ dedi. Ben de kendisine, ‘burası hukuk devleti hakkında delil varsa ne gerekiyorsa onu yaparız. Delil yoksa gerekeni yaparız’ dedim. Olay bundan ibaret. Hayatımda birkaç dakika görmüşümdür.
Emniyet yetkililerine adınızın vahim iddialarda geçtiği bu mülakatı sordunuz mu? Ya da Kaplan’ın soruşturmasını yürüten soruşturma savcısıyla görüştünüz mü?
Hayır kimse ile görüşmedim. Burası bir hukuk devleti. Resmi bir şeye dönüşür o zaman konuşuruz. Soruşturma devam ederken niye birilerini arayayım ki. Alnımız açık bizim. Ayrıca aslında ben yaşanan bu sürece alışığım. Yurdışı sosyal medya hesaplarından biri bir şey ortaya atıyor. Genellikle FETÖ’cü hesaplar ortaya atıyor. Diğerleri paylaşıyor. Hatırlarsanız eşimle gittiğim tatil yayınlanmıştı. Bizim birikimlerimiz var. Tatile gidebiliriz. Helikopter turuna katılmıştık. Onu bile paylaştılar.
Peki Ankara Emniyet Müdürlüğü ile bir probleminiz var mı?
Hayır. Ben Emniyet ile çok uyumlu çalıştım. Ancak görünüyor ki Emniyet’te halen kripto FETÖ’cüler var ve soruşturma aşamasında bilgi sızdırarak süreci yıpratmaya çalışıyorlar. Öyle anlıyorum. Ayrıca şöyle düşünüyorum. Bu adam avukatlarıyla görüştürülmeden mülakata alındı. Ona, ‘sen şunu şunu söyle’ denildi. Belki salıverilme ya da indirim vaat ettiler.
Kamuoyu Kaplan’a yönelik bu operasyonu şaşkınlık içerisinde takip etti. Operasyonun görüntüleri ise oldukça dikkat çekiciydi… Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Baştan itibaren burada bir operasyon var. Belki hoşunuza gitmeyecek ama burada Süleyman Soylu’ya bir operasyon olduğunu düşünüyorum. Soruşturmanın da bir usülü var. Emniyet’in bu tarzına şaşırdım. Bu yapılanlar birilerinin hoşuna gidebilir. Ama burası bir hukuk devleti. Bugün ona yarın başkasına bu uygulamalar kabul edilemez. Duygularla hareket edemeyiz.
HABER MERKEZİ