Yeşil Sol Parti Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, 30 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı önümüzdeki günlerde kampanya başlatacaklarını söyledi
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) “Değişimle Özgürlüğe” şiarıyla büyük konferanslarını 10- 11 Eylül’de Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi. 800 delegenin katıldığı konferansın ardından ve yerelden başlatılan toplantılar serisinden alınan öneri ve eleştiriler ışığında önemli kararlaşmalar ile konferans sona erdi.
Ana başlıklarımızdan birisi tecrit meselesidir
Yeşil Sol Parti Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, gerçekleştirdikleri konferans ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük önümüzdeki dönemde bir kampanya başlatacaklarını duyurdu. Yeşil Sol Parti olarak gerçekleştirdikleri konferansın önemine dikkat çeken Hatimoğulları, bu konferanslardaki en büyük umutlarının, toplumun içinden geçtiği siyasal sürece karşı topyekun bir direniş çizgisi üzerinde durmak olduğunu kaydetti. “Ana başlıklarımızdan birisi tecrit meselesidir” diyen Hatimoğulları, “Tecrit meselesi Türkiye’nin içinde bulunduğu tek adam rejimini, faşist diktatör rejiminden bağımsız olarak ele alamayız. AKP iktidarının, gerçekleşen bu rejim değişikliğinde aslında geleneksel devlet politikasını Kürt sorunu konusunda aynı zihniyetle devam ettirdiğini görmüş olduk. Dolmabahçe mutabakatından sonra gerek Türkiye topraklarında gerek Suriye, Irak, İran topraklarında ve dört parça Kurdistan’da Kürt halkına dönük çöktürme planı hala devrede. Bunun bir parçası da cezaevlerindeki yoğun baskılar ve İmralı tecrididir” dedi.
Kampanyamızın temel amacı; tecridin kırılması
Tecridin yansıdığı yerlerden birinin de cezaevleri olduğunu belirten Hatimoğulları, “Bu rejimin baskıları ile cezaevleri, bir işkence merkezine dönüştürülmüş durumda. Dışarıda baskılar ne zaman artarsa cezaevlerine yansımaları üç kart artmaktadır. Cezaevlerinde en temel sorunlardan birisi; görüşme haklarının engellenmesi, Sayın Öcalan ve beraberindeki tutuklular, aileleri ve avukatları ile görüştürülmüyor. Savaş hukukunda bile bu durum yoktur. Bu durum savaş hukukunun da ötesi bir şey. Cezaevlerinde infaz yakmalar, ağız içi arama gibi hukuksuzluklar yaşanıyor. Bugün HDP’ye dönük kapatma davası ve demokratik siyasetimizin kriminalize edilmesi doğrudan tecrit ile ilgilidir. Toplamında siyasi hareket ve cezaevinde tutuklu bulunan siyasi tutsakların ailelerinin de çok yoğun talebi var. Tüm bunları birleştirerek önümüzdeki süreçte detaylarını yeterince konuşmadığımız ama konferanslarımızı tamamlar tamamlamaz bir kampanya yürütmeyi planlıyoruz. Kampanyamızın temel amacı; tecridin kırılması, Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması.”
Kampanyanın startını vereceğiz
İktidarın yeni bir infaz düzenlemesi yaptığını ama hala içeriğinin net olmadığını dile getiren Harimoğulları, “Daha önce yapılan infaz düzenlemeleri parlamentoya geldiğinde siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılmaması gerektiğini belirttik. Cumhuriyetin yeni döneminde siyasileri kapsayacak bir affın gündeme gelmesi çok önemlidir. Toplumsal barışın önünün açılması için ve Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında Türkiye’nin demokratikleşme kapılarının açılması için bunlar çok önemli ve bu konuda yol alınmalıdır. Sayın Öcalan’ın üzerindeki baskıların ortadan kalkması demek, Kürt sorununun diyalog ve barış yoluyla onurlu bir barış çizgisinin de kapılarının aralanması demektir. Hem Türkiye’deki çatışmaların bitmesi, Rojava’daki savaşta Türkiye’nin başka bir role geçmesi demektir. Rojava’da büyük bir tıkanıklık yaşanmakta ve bunun nedeni olarak iktidarın Türkiye’de yürütmüş olduğu Kürt sorunundaki çözümsüzlüğü Rojava’da görüyoruz. Kürt sorununun çözümü Türkiye ve Ortadoğu’da barışın aralanması demek. Bütün arz eden birleşimin hepsini bir araya getirerek, bu kampanyanın startını vereceğiz” dedi
Haber: Dilan Babat – Melek Avcı /JinNews