İzmir Mülteci Dayanışma Platformu, mültecilerin Haziran-Temmuz ayında yaşadığı hak ihlallerine dair hazırladıkları raporu paylaştı. Buna göre, ankete katılan mültecilerin çoğu polis ve askerlerin işkence, taciz ve benzeri suç vasfı taşıyan eylemlerine maruz kaldıklarını ifade etti
İzmir Mülteci Dayanışma Platformu (İMDP), Haziran – Temmuz aylarında sığınmacı ve yabancılara dair hak ihlallerine ilişkin hazırladıkları raporu açıkladı. 18 yaşından büyük 75 mülteciye sorulan sorular sonucunda ortaya çıkan hak ihlallerine ilişkin raporda katılımcılardan 72’si jandarma veya polis tarafından yakalama veya gözaltı işlemine maruz kaldıklarını ifade etti.
Polis ve askerler tarafından şiddet
Raporda, “Katılımcılardan 4’ü polisin evlerine girdiğini, eve girerken herhangi bir arama izni veya evrak göstermeden işlem yaptığını aktarmıştır. Katılımcılardan 59’u yakalama, gözaltı, göç idaresi veya geri gönderme merkezinde bulundukları aşamaların hiç birisinde tercüme desteği sağlanmadığını aktarmıştır. Katılımcılardan 68’i yakalama, gözaltı, göç idaresi ve Geri Gönderme Merkezinde kendilerine herhangi bir açıklama yapılmadığını aktarmışlardır. Katılımcılardan 35’i kendilerine zorla boş veya anlaşılamayan bir evrak imzalatıldığını aktarmışlardır. Katılımcılardan 49’u, bağırma, itme, vurma, ters kelepçe takılması veya şiddet eylemlerinden biri veya birden fazlasına maruz kaldığını aktarmıştır. Sığınmacıların kötü muamele öykülerinde, kolluğun işkence taciz ve benzeri suç vasfı taşıyan eylemi gerçekleştirdiği görülmüştür” denildi.
Seçim sürecinde nefret söylemi arttı
14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde yaşanan saldırı ve ırkçılığa da yer verilen raporda, “Bu süreçte yerel yönetimler, Arapça tabelaları sosyal medya kampanyaları eşliğinde indirmeye başlamıştır. Sosyal medyada nefret söylemleri artmış, ülkede yaşanan neredeyse her sorunun sorumlusunun mülteciler ve yabancılar olduğuna dair bir algı oluşturulmaya çalışılmıştır. Mültecilere ve yabancılara yönelik bu olumsuz havanın yansımaları resmi makamların tutumlarında da kendini iyice göstermeye başlamıştır. Resmi makamlara bağlı görevliler, mültecilerin ve yabancıların insan olmaktan doğan, anayasadaki ve uluslararası sözleşmelerdeki haklarına yönelik saldırılarını en üst düzeye çıkarmışlardır” ifadelerinde bulunuldu.
Raporun devamında ise platformun nefret ve ayrımcılığa karşı kurulduğu belirtildi.
İZMİR