Silvan’da geçmişi 2. Abdülhamid’in tahta çıktığı ilk yıllara dayanan, yüzlerce kişinin müdahil olduğu ve 20’nin üzerinde hakimin değiştiği miras davası, 44 yıldır sonuçlandırılamıyor.
Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 44 yıldır dava konusu olan Gülizera, Kejikan ve Mergevehş köylerindeki arazi sorunu, 2. Abülhamid’in tahtta olduğu 1880’li yıllarda başladı. Davanın hikayesi, Şeyho bin Mamo (Mamo oğlu Şemdin) adına kayıtlı 1888 tarihli tapuların bulunmasıyla başladı. Mamo oğlu Şemdin’in Ömer ve Abdurrahman adlı 2 oğlu ile Hanı (Hava) adında bir kız çocuğu oldu. Mamo oğlu Şemdin’in iki erkek çocuğu arasında mirası bölüşüldü, Hanı mirastan mahrum bırakıldı. Hanı evliliğinden Asiye, Emine ve Fatma adında 3 kız çocuğu dünyaya getirdi.
Asiye’nin kızlarından Fadile Yazar, 1952 yılında Diyarbakır’da Tapu ve Kadastro Müdürlüğünün kurulmasıyla, mirastan mahrum bırakılan büyükannesi Hanı’nın varisi olarak, Hanı’nın kardeşleri Ömer ve Abdurrahman’ın torunları aleyhine miras mücadelesi başlattı. Ancak, Fadile Yazar’ın miras davası başlatabilmesi için Hanı’nın varisi olduğunu kanıtlaması gerekiyordu.
Davada yüzlerce kişi var
Yazar, 1968 yılında veraset (mirasta hak sahibi olma) davası açtı, 1968 yılında veraset davasını kazandı. Böylelikle dava süreci resmen Silvan Kadastro Mahkemesi’nde başladı. Davanın bilinen en eski kayıtları 1974 yılına ait. Fadile Yazar’ın başlattığı miras davasında, Hanı’nın kızı Asiye’den olma Yazar ailesi, Emine’den olma Akar ailesi ve Fatma’dan olma Özer ve Şimşek ailesi de davaya müdahil oldu. Böylece Hanı’nın mevcut mirasçılarının sayısı 121 kişiye yükseldi. Mirasçı davasının Hanı’nın erkek kardeşleri Ömer ve Abdurrahman dava edilen yüzlerce torunu birlikte davada, davalı ve davacı sayısı 500’ün üzerine çıkıyor.
Çıkıp bozulan kararlar
Yerel mahkemeler, davada 4 defa karar çıkartmış; ancak Yargıtay, yerel mahkemenin kararlarını 1984, 1988, 2004 ve 2007’de bozmuş. Bütün bozma kararları, Gülizera, Kejikan ve Mergevehş köylerindeki 463 ile 482 arasındaki parselleri kapsayan davalı arazilerinin davalarının birleştirilmesi ve ayrılması üzerine verilmiş.
Her bozmadan sonra dava yeni bir esas numarası ile yoluna devam etti. Şu anda dava 2009/1 esas numara ile devam ediyor.
Kız çocuklarını mirastan mahrum bırakan anlayış
Davanın konusunu süregelen bir toplumsal sorun üzerinden şekillendiğini kaydeden davalıların avukatı Abdulbaki İzci, “Bizim Güneydoğu’nun klasik durumudur, kız çocuklarını mirastan mahrum etmek. Hanı da aynı dertten muzdarip oldu. Güneydoğu’da kız çocuklarını mirasçı olarak göstermeme durumu hala da var. Dolayısıyla Hanı’yı da zamanından göstermemişler. Allah’tan Hanı’nın torunu Fadile bu işe el atmış, verasetini çıkarmış, tarafların her türlü itirazına rağmen veraseti kesinleştirmiştir. Yargıtay da benimsemiş. Bu saatten sonra Hanı’nın mirasçıları tartışma konusu değildir artık” diye konuştu.
Avukat Abdulbaki İzci, yargı ve halk nezdinde bu tür davaların bitmeyeceği inancının hakim olduğunu, bu inancın ortadan kalkması gerektiğini belirtti. Geçmişte miras davalarının uzun süre sonuçlanmadığını ama günümüzde artık bu durumun söz konusu olmadığını dile getiren İzci, Diyarbakır’da 1950 ve 60’lı yıllardan günümüze kadar gelen birçok davanın son iki yılda sonuçlandığını aktardı.
Bu tür davalarda davaya bakan hakim faktörünün çok önemli olduğunun altını çizen İzci, hakimlerin görev sürelerinin 2 yıl olduğunu, hakimlerin tam dosyaya hakim olmaya başladıklarında tayinlerinin çıktığını belirterek, “Dolayısıyla gelen hakimle birlikte dosya sil baştan başlıyor” dedi.
Tapular Osmanlıca
Bu tür eski davalarda, arazilerden kaynaklı olarak birçok kişinin davaya dahil olması ve bu kişilerin bulunması ve tebligatının yapılması gibi uzun süreçlerin gerekli olduğunu dile getiren İzci, “Hakimlerin tecrübesi, tarafların sayısı, eski tapuların Osmanlıca olması, tapularda koordinatların değil, yön belirtilerek tarif edilmesi, bu tür davaların uzun süre sonuçlanmamasına neden oluyor. Bizim bu davamız da böyledir. Dosya karara çıkacak ama taraflara tebligat yapamıyoruz. Çünkü o kadar çok taraf var ki kimin adresi var, kimin yok. 2 yıldır bu basit şeyle uğraşıyoruz” ifadesini kullandı.
İzci, karar aşamasındaki davanın bir yıl içinde sonuçlanacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: MA