Nasıl ki yeryüzündeki özgürlüğün inşası halkların ve insanlığın aynı düzlemde buluşmasını sağlıyorsa yeryüzündeki tüm kötülükleri yerle yeksan etmede de ortaklaşmanın önemi tartışmasızdır
Ayhan Kavak
Şair Metin Demirtaş bir şiirinde, “Bizim de dağlarımız var Che Guevara”, diye imler. Demirtaş’ın dizesi bana en çok “Dostları olmayan, ama dağları olan” halkı çağrıştırır. Elbette bulmasa da el verenleri, dostu dağlarla özdeş kılıp anlamına kavuşturmak evladır. Dünyanın bütün dağlarında yanan ateşlerin aydınlığı dostluk ve dayanışmanın nişanesi diye addedilmelidir. Haliyle Ada ülkesi olan Küba’da olsa bile, orayla hakikat kılınmış Sierra Maestra Dağı da denizler, okyanuslar aşarak Ortadoğu’ya ve serencamında kavuşur, bizim dağlara Fidel Castro’nun dediği gibi, o dağlarda “bir kıvılcım olanın (dün) yenilmez bir yangına dönüşmesi”nin mucizesine tanıklık edilir. Engebeli, dolambaçlı ve sarp olan devrim yollarını aşan düşbazların özgürlükle taçlanan “İktidara Adım Adım” gelişlerinin hikayesidir anlatılan. Ve hangi diyarda geçerse geçsin anlatılan senin-benim hikayem olmaktadır.
Yeni Dönem Yayıncılık’tan tam da Küba Devrimi’nin 64. yıl dönümüne denk gelen 1 Ocak 2023 tarihinde yayınlanmış, derleme ve çevirmenliğini Zeynep Türkmen’in Fidel Castro’nun “İktidara Adım Adım” eseri dünya devrim deneyimlerini öğrenme ve dersler çıkarma açısından önemli bilgilere erişimi sağlamaktadır. Farklı zaman dilimlerindeki yaşanmışlık günümüzü de aydınlatmaktadır. Zira dağlar ve devrimler birbirine benzemenin yanı sıra yüreği özgürlükte atanları birbirine yakın eylemenin ilmine de mündemiçtir.
Adım adım ilerleyerek özgürleşmeyi sağlayan Küba Devrimi’nin başkomutanı Fidel Castro’nun 6 Ağustos 1958’den 10 Ocak 1959’a tekabül eden sürece projeksiyon tutan; savaş talimatları, yazışmaları, radyo konuşmaları, taktik ve stratejik hamleleri; mevcut kitabın içeriğini oluşturmaktadır.
26 Temmuz 1953 tarihindeki Moncada Kışlası Baskını esnasında sayısız devrimci çarpışma ve işkencede hayatını kaybederken, Fidel Castro ve kimi yoldaşları da tutsak düşerler. Daha sonradan salıverilen Fidel bir kez daha mücadele bayrağını yükseltecektir. Moncada Baskını’nın yapıldığı güne istinaden de 26 Temmuz Hareketi olarak tarihe geçen isyan ateşi Küba’yı sarıp sarmalayacaktır. Batista tiranlığına karşı yürüttükleri savaşın dönüm noktasını da büyük çatışmanın ardından 6 Ağustos 1958’de sona eren Sierra Maestra’daki Las Mercedes Muharebesi’nin kazanılması olmuştur. ABD tarafından eğitilip donatılmış Batista tiranlık ordusunun Tiranlığa karşı Küba’nın Oriente Bölgesi’nde yer alan ve o yıllardaki başkent olan Santiago de Cuba’ya gireceği 10 Ocak 1959’a kadarki yangın yılları dokümanter belgeler ışığında anlatılır. 100 bin kişilik bir orduya karşı yürütülmüş gerilla savaşıyla tarihe şanlı bir damga vurulmuştur. İşte Fidel Castro’nun “İktidara Adım Adım” adıyla derlenip kitaplaştırılan bu eseri bize savaşın zafere ulaşmasına değin yaşanan zorlukları gözler önüne serer. “Ya Özgürlük Ya Ölüm” mottosuyla yola revan olan 26 Temmuz Hareketi, “Özgürlüğün ışığını işaret eden zamanı” yaşar kılmıştır. Fidel’in belirlemesiyle, “Görkemli olan iki şey vardır, gökyüzündeki güneş ve yeryüzündeki özgürlük” kararlılığı çerçevesinde Tiranlığa başkaldırırken; “Tek bir mutsuz insan olduğu sürece hiç kimsenin huzur içinde uyumaya hakkı yoktur ve özgürlük ve adalet olmadan mutluluk olamaz” inancıyla var olan tüm kötülük odakları alaşağı edilmiştir.
Nasıl ki yeryüzündeki özgürlüğün inşası halkların ve insanlığın aynı düzlemde buluşmasını sağlıyorsa yeryüzündeki tüm kötülükleri yerle yeksan etmede de ortaklaşmanın önemi tartışmasızdır. Tüm bunları Fidel’in “İktidara Adım Adım” eserini tam 64. yıl dönümünde “Tarih Beni Aklayacaktır” nidasını duyumsayarak devrim yürüyüşünün belgelerini itinayla derleyip çeviren Zeynep Türkmen’e borçluyuz. “Yeni Dönem Yayıncılık”tan çıkan kitap oldukça öğretici bilgileri ihtiva eder. Geçmişi bugüne, Küba’yı coğrafyamızla bütünleştiren ortak bağları gözlemlemek ve bunu duyumsamanın tadı bir başka lezzette olmakta. Türkmence derlenip çevrilmeseydi bilemeyecektik. Bu yüzden başta derleyip çeviren Zeynep Türkmen’e ve Yeni Dönem Yayıncılık’a bu güzel eser için şükranlarımı sunarım. Kitapta kendimi buldum, geçmiş yıllarda bulunduğum özgür yaşam alanlarında her türden zorluğa göğüs gererek özgürlük yürüyüşünü sürdürmenin deruni anlamının ne menem bir şey olduğunu düşündüm, kendimce önemli dersler çıkardım.
“Bronz Titan” José Antonio Maceo, José Marti, İgnacio Agramento gibi bağımsızlık savaşının kahramanlarının yolunda ilerleyen İsyan Ordusu; toprağa ecelsiz düşen ölümsüzlerinin açtığı yolda ilerleyen devrim yürüyüşünü zaferle taçlandırma heyecanı sarıp sarmalar okuyanı. Kısa da olsa Küba Bağımsızlık Savaşı ve Cumhuriyet Dönemi’ne de değinen eserde kanlarıyla toprağı sulayan devrimcileri yâd etmeyi ihmal etmez.
Fidel’in Radyo Rebel’de de yaptığı konuşmadaki gibi, “Bir gün tüm devrimciler ve tüm askerler savaşmak yerine bir araya gelip konuşabilse, tiranlığın bir anda ortadan kalkacağından ve uzun yıllar sürecek samimi bir barışın başlayacağından kesinlikle eminim” demesini hakikat kılıp o askerleri saflarına çekerek yenilmez denilen Tiranlığı alaşağı etti.
6 Ağustos’tan 1 Ocak’a kadar 147 günlük amansız savaşı “İktidara Adım Adım”da bulacaksınız. Okunması gereken önemli bir kaynak olarak gördüğüm eserde son sözü 20. yüzyıla girmeden bağımsızlık mücadelesinde ab-ı hayat suyunu içen ve Küba Ulusal Kahramanı olan devrimci şair José Marti’ye verirken, onurlu ölüm için gerektiğinde yüzünü güneşe dönmenin erdemine nail olalım:
“Aynı yalınlıkta ölmek isterim
Kırda bir çiçek gibi, sakin gösterişsiz
Mum yerine yıldızlar parlasın üstümde
Yeryüzü uzansın altımda sessiz
Ben aydınlık ve özgürlük delisiyim
Varsın hainleri gizlesinler
Soğuk bir taş altında
Dürüstçe yaşadım ben, karşılığında
Yüzümde doğan güneşe dönük öleceğim.”
Ayhan KAVAK
2 Nolu T Tipi Hapishanesi C-20
Tarsus/MERSİN
KÜNYE
Kitabın Adı: İktidara Adım Adım
Fidel Castro,
Derleyen ve Çeviren: Zeynep Türkmen
Yeni Dönem Yayıncılık, Birinci Basım: 1 Ocak 2023