İnsan türünün var oluş koşulu toplumsal yaşamla karşılık bulmuştur. İnsan yaşamı komün gücü üzerine kuruludur. Komün gücü ne kadar güçlü olursa demokratik ve özgür bireyler yetişir, demokratik kültürle yetişmiş bireylerin oluşturduğu toplum demokratik ve özgür toplum olur. Bu kültür rıza toplumu kültürünü oluşturur. Kom kültürü meclislerde sürekli devriye halinde olur. Kom, komün, komünal yapı ile meclisler arasında birebir ilişki vardır. Cem olma kom olmanın meclisidir. Bundan dolayıdır ki, cem erkanı “cem meclisi, kırklar meclisi, Hak meydanı” kavramları ile tanımlanır.
“Kom” kavramı Hind – Avrupa dillerinde; bu ailenin bir üyesi olan Kürtçe ve bütün Aryen dillerinde “topluluk” ve “grup” anlamına gelir. Komünalite ortakçı yaşamı ifade eder ki, bu yaşam ikrar ve rızalık üzerine kuruludur. Komün ortakçı yaşamın örgütlenme formudur. Bu form en iyi şekilde meclis tarzında görünür olur. Buna komün meclisleri denir. Ruhsal ve zihinsel olarak ikrarlaşan, farklılık içinde birlik oluşturan topluluğun yaşam formudur komün meclisleri. Komün, arsızdan, hırsızdan, nursuzdan uzak olan, sosyal grup ve toplulukların devletçi zihniyetten uzak olan, tekçi zihniyete, hiyerarşiye, hakimiyete, talana, sömürüye dayanmayan, eşit, özgür ve rıza ilkelerini esas alan, birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için ilkesini esas alan, farklılıklarla gönüllülük esaslarında bir araya gelerek örgütlenmiş halkın yaşam biçimidir. Bu yaşam biçiminin görünür olduğu modelin ismi meclistir.
Devlet dışı örgütlenmeler olarak meclisler (Rıza toplumunun örgütlenme modeli)
Rıza toplumu, demokratik toplum diye tanımlanan toplumu Ana Kadının toplumu olarak da tanımlayabiliriz. Kadın söz konusu toplumda komünün geliştiricisi, besleyicisi, koruyucusu, örgütleyicisi, geliştiricisi olduğu için “Ana Kadın” olmuştur. Doğal toplumda insanlar maddi ve manevi gereksinimlerini tek başına karşılamayacağını tecrübe ederek öğrenmiştir. Bu tecrübelerin sonucu olarak toplumsallık gelişmiş, kolektif ve komünal temelde araçlar yapmayı, üretmeyi, örgütlenmeyi, paylaşmayı, barınmayı, ruhsal ve zihinsel olarak ikrarlaşmayı, kendini savunmayı bilince çıkarmıştır. Bütün bunları nasıl örgütlemiştir? Hangi yöntem ve tarz belirleyici olmuştur? Nahak zihniyet toplumun kendi kendisini yönetmesine engel olurken, toplum komün gücünün etkisiyle en alttan tabandan, her canın kendi kendisini örgütleyerek, her klanın kendi meclisini oluşturarak, kararların uygulama gücü oluşturması esas alınmıştır. Kendini bilen bireylerden oluşan meclis, iktidara bulaşmayan devlet dışı oluşumların Hakk meydanıdır. Bu meydanda edep ve erkan ölçüdür. “Ben” değil “biz” esastır. Toplum mecliste temsil edilmiyor, toplumun kendisi mecliste bulunuyor. Bu yönüyle komün meclisinde temsiliyet yok, toplum doğrudan meclisin içindedir. Bu yöntem Alevi inancında “Kırklar Meclisi, Kırklar Mitolojisi” şeklinde tanımlanmıştır. Kürt Alevilerin bazı söylemlerine “Koma çelan-Kırklar topluluğu) şeklinde ifadeye kavuşmuştur. Hemen hemen birçok bölgede “kırklar dağı, kırklar çayırı” şeklinde mekan isimleri mevcuttur ve kutsaldır.
Kırklar mitolojisinin ruhu komün kültürüne dayanıyor. Farklılıkların birlik içinde kendini bilenlerin ortak yaşam alanıdır. Kırklar meclisindeki normlar ve kurallar, toplumsal yaşamın ilkeleridir. Temelinde ahlak ve politika vardır. Ortak normlar etrafında birlik sağlanarak yaşamak, üretmek, paylaşmak, ruhsal ve zihinsel birlik sağlamak, toplumsallığın temelidir. Bu yönüyle kırklar meclisi insanlığın demokratik toplum döneminin yaşam ölçülerinin devriye edilmiş halidir.
Kırklar meclisinde rıza toplumunun yaşam modeli vardır. Bir neşter ile bir canın parmağının kanatılmasının etkisinin hepsinde aynı etkiyi yapması, en üst düzeyde ikrarlaşmayı, ortak duygu ve düşüncelerle bir arada olmayı, komünal ve kolektif yaşamı esas almayı, adalet, savunma, birlikte üretim ve birlikte yemek, esastır. Zorluklar karşısında Xızır aklı ile (Cebrail formunda görünen akıl) varoluş esastır. Her türlü dünyevi sıfatlardan azade “ben sizdenim” söylemini Muhammet Mustafa’ya söylettiren Xızır aklı rıza toplumunun akıldır, bu zihin kodları kırklar meclisinde görünür olmuştur. Bu mecliste her can diğer canla niyazlaşarak birbirlerinin varlık nedeni olurlar. Kısacası meclis örgütlenme tarzı son derece kadim ve bir o kadar da mitolojilere konu olmuş bir rıza toplumu yaşam modelidir. Bu model devlet dışı toplumun yaşam modelidir. Günümüz devlet dışı oluşumların varlık, birlik, dirlik modelidir.
Hak Yol Alevi toplumunun yaşam modeli, bu modelin öz kaynağı “Kırklar Meclisidir.” Kırklar meclisini oluşturan kimlik hiyerarşik devletçi sistemin oluşturduğu kimliğe “Hayır” diyen, komün toplumunu esas alan, arsızdan, hırsızdan, nursuzdan uzak duran, sorunlarını Dar – Didar yöntemi ile çözen, Ahlaki politik toplumun kimliğidir veya rıza toplumu kimliğidir. Her can kendisi, toplumu ve doğa ile en üst düzeyde ikrarlıdır.
Kırklar meclisinin, “Kırklar Mitolojisi” olarak anlatılması son derece önemlidir. Tarihte ilk kez doğal komünal (rıza toplumunun) geliştirdiği zihin dünyası (paradigma) mitolojiktir. Mitolojik paradigmanın geliştirilmesinde rol oynayan “Ana Kadın”dır. Mürşidi kamilullah olan Ana Kadın öncülüğünde sistemli hale gelen sezgisellik, animizm, duygusal ve analitik zekanın sentezi, kainat ile yar olma, toplumsal kutsallık, ahlak ve politika… mitolojik zihin dünyasında ifadesini bulur. Hakikat arayışında bir yöntem olan mitolojik evre insanlığın çocukluk evresidir. Mitolojik evre yalanın olmadığı, insanlığın en saf evresidir. Reya Heq Alevi süreklerinin gerçeği bu evrede gizlidir. Bu yönüyle “kırklar mitolojisi” bilim adına “küçümsenecek” bir hikaye değildir. Toplumsal tarihin özetidir, devriye edilmiş halidir. “Hak Ana”nın geliştirdiği mitolojik paradigmada yine “Hak Ana” nın kemaletinin zihin kodları bu mitolojide gizlidir. Açıp okumasını bilene aşk olsun. Kırklar meclisi toplumun devlet dışı örgütlenmesinin modelidir. Kırklar meclisi doğrudan demokrasinin ana rahmidir. Meclisler oluşmadan doğrudan demokrasi yaşam alanı bulamaz.