Riha’dan Ankara’da bulunan Adalet Bakanlığı’na taşıdığı adalet mücadelesini sağlık sorunlarına rağmen sürdüren Emine Şenyaşar, oğlunun serbest bırakılacağı güne kadar eyleme devam edeceğini söyledi
Riha’nın Pirsûs ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP eski Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınlarının saldırdığı Şenyaşar ailesi yaşanan cinayetlerin ardından adalet için eylemlerini sürdürüyor.
Aile, Riha’da Adalet Sarayı önünde başlattığı eylemleri katliamdan kurtulan Ferit Şenyaşar’ın Riha’dan Yeşil Sol Parti Milletvekili olmasıyla Ankara’ya Adalet Bakanlığı önüne taşıdı.
35 gündür Ankara’da Adalet Bakanlığı önünde eylemini sürdüren Şenyaşar ailesi, Bakanla ya “şehir dışında” ya da “toplantıda” denilerek görüştürülmedi.
Emine Şenyaşar, iki diz kapağında meydana gelen kireçlenmeden dolayı ameliyat olmayı bekliyor. Bununla birlikte gözlerinden de ameliyat olacak olan Şenyaşar, ağır psikolojik tedavi alıyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Adalet Nöbeti’ni 2021 yılından bu yana kesintisiz sürdürüyor.
MA’dan Yüsra Batıhan Şenyaşar ailesinin adalet mücadelesinin bir gününe Ankara’dan tanık oldu.
Emine Şenyaşar Ankara’daki eylemlere katılabilmek için Meclis misafirhanesinde kalıyor. Şenyaşar, misafirhanede bulunanlar tarafından “Dayê” (Anne) diye karşılanıyor.
Misafirhaneden Meclis’e
Misafirhaneden Meclis’e uzanan yolda, Emine Şenyaşar “Adalet” yazısını elinde taşıyarak geliyor.
Nöbet başlamadan Şenyaşar, Meclis’te bulunan Yeşil Sol Parti Milletvekili Ferit Şenyaşar’ın odasına geçiyor. Odaya girer girmez torunlarının olduğu ve masa başında duran fotoğrafı eline alan Emine Şenyaşar ve daha sonra üst üste çalan telefonlarda adalet mücadelesi için uzun süredir göremediği torunları, gelinleri, kızlarıyla konuşuyor.
Bir evladım hapis, bir evladım toprağın altında
Baktığı fotoğraflarla sözlerine başlayan Emine Şenyaşar, şunları anlatıyor: “Bu resimdekilerden 3’ü Celal’imin çocukları. Bu Ferit’in, bu da Fadıl’ın çocuğu. Onların yanında oturmaya hasret kaldım. Celal’imin çocuklarını yetim bıraktılar. Fadıl tutuklandığında çocuğu iki aylıktı. Şimdi büyüdü, torunlarım yalnız kaldı. Telefon ediyorlar, ‘ne zaman geleceksin’ diyorlar. Benim bir evladım hapiste, diğerleri toprağın altında.”
Oğlumu bırakın
Riha Adliyesi önünde sürdürdükleri nöbet eylemi boyunca darp edildiklerini, gözaltına alındıklarını anımsatan Şenyaşar, şöyle devam ediyor: “Ferit’i öldüreceklerdi. Polisler boğazını tutular. Ben yardım çağırdım ama kim cesaret edip de gelir ki? Bizim orada oturmamıza izin vermediler. Oğlumu öldüreceklerdi, boğazını tutuyorlardı. Bu devlet mi, adalet mi? Fadıl’ı Diyarbakır’a sevk ettiler. Yoğun bakıma aldılar, serum taktılar. Sonra da cezaevine attılar. Serumlarla uzak bir hapishaneye, tekli odaya götürdüler. Ne biz gidebiliyoruz ne avukat gidebiliyor. Kaç yıldır bir odada tutuluyor. Ailemi, evimi dağıttılar. Oğlumu bırakın evime gideyim.”
Polisler de biliyor
Riha’da adalet bulamadığı için mücadelesini Ankara’ya taşıdığını kaydeden Şenyaşar, “Ben hala evde oturamıyorum. Kayıtlarımız devlette, hükümetin yanında. Erdoğan da polisler de benim çocuklarımın suçsuz olduğunu biliyor. Çocuklarıma saldıranları da tutuklayın” diye anlatıyor.
Kayıtlar saklanıyor
Çocuklarının hastanede katledildiğini hatırlatan Şenyaşar, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Hastaneyi silahlarla delik deşik etmişlerdi. Hastaneyi boyadılar, kayıtları sildiler, Celal’in komşusu esnaflara yardım verdiler, kayıtları sakladılar. Dükkan kayıtlarını sildiler. Yakında bir dükkan var, onun kaydını da yok ettiler. Bu devlet, bu hükümet, kayıtları yok edip saklıyor, çocuklarımın kanını saklıyor. Katliam yapanlardan vekil mi olur. Erdoğan da biliyor çocuklarımın suçsuz olduğunu. Halil para verdiği için vekil yaptılar.”
Tekerlekli sandalye ile eylem alanına
Emine Şenyaşar, ayakta duramadığı için her gün tekerlerli sandalyeyle Meclis Dikmen Kapısı’ndan Adalet Bakanlığı’nın yolunu tutuyor.
ANKARA