Wêranşar’da Kalyon Enerji ile Kalen Enerji ardından RAL Enerji’ye aynı bölgede 2 adet 50 MW GES için büyük teşvikler açıklandı. RAL Enerji’ye gelir vergisi, gümrük ve KDV istisnası gibi birçok destek verilecek
Kalyon Enerji Riha’nın (Urfa) Wêranşar (Viranşehir) ilçesinde 162 bin 500 güneş paneli için tarım ve meralık alan işgal ederken Kalen Enerji de 325 bin GES paneli ile işgale hazırlanıyor. RAL Enerji ise yaklaşık 300 bin GES panelinin kullanılacağı 2 adet 50’şer MW’lık enerji santrali kurması için büyük teşvik verilecek. Açıklanan teşviklerde en büyük ilk iki projenin ikiside Wêranşar’da RAL Enerji AŞ tarafından 2 adet 50 MW gücünde inşa edilecek. GES projesine verilen teşvik paketinde 10 yıllık gelir vergisi stopajı desteği, gümrük vergisi muafiyeti ve KDV istisnası bulunuyor. Diğer proje içinde aynı destek ve istisnalar verildi.
Sermaye Kurdistan’da kol geziyor
Riha’da susuzluk ve enerji şirketi DEDAŞ’ın baskıları sonucu tarım yapılamaz hale gelirken, enerji şirketlerinin tarım arazilerini işgali ise aralıksız sürüyor. Riha’da Kürt yerleşim alanlarının GES işgali altına alınması dikkat çekerken, birçok ilçe coğrafyasında GES yatırımları için binlerce hektar tarım arazisi şirketlere veriliyor. Enerji ihtiyacı olmamasına karşın yatırımların bölgeye kaydırılması, bölgede tarımı bitirme amacı taşıdığına işaret ediyor. Kurdistan coğrafyasında ormanlar yakılıp kesilirken, diğer yandan maden şirketleri ile enerji şirketlerinin tüm bölgede boy gösteriyor. Bölgenin adeta işgal edildiğini gösteren gelişmeler yaşanırken, sermaye Kurdistan’da kol geziyor.
Kurdistan insansızlaştırılıyor
Tüm bu yaşanan süreçlerde ise bölgelerde insansızlaştırma politikalarının uygulandığına işaret ederken, meralık alanların işgaline karşı çıkan yurttaşlar seslerini çıkarmak istediğinde işkence ile saldırıya uğrayıp, gözaltına alınarak tutuklanıyor. GES işgaline tepki gösteren Wêranşar Kotê Köyü’nden Sinan Sofioğlu adlı yurttaş, “Biz bölgemizde GES istemiyoruz. Kaç köy burada geçimini sağlıyor. Eğer burası elimizden giderse, geçimimizi yapacağımız hiçbir şey yok, birçok insan mağdur olur. Elimizden geldiğince burada GES yapılmasına izin vermeyeceğiz. Amaçları tek geçim kaynağımızı elimizden alarak bizi göç ettirmek, köylerimizi boşaltmak” sözleri bölge de Kürt yerleşimlerinin yağma adımlarıyla ortadan kaldırılmak istendiğine işaret ediyor.
Wan’da GES işgali altında
Türkiye’nin en çok güneş gören ve aynı zamanda “Yıllık ışınım şiddeti değerinin” en yüksek olduğu illerin başında gelen Wan’a güneş enerjisi şirketlerinin ilgisi oldukça yüksek. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) belirlediği güneş enerjisinden elektrik üretilebilecek bölgeler arasındaki 28 il arasında Wan en yüksek ikinci kota sırasında bulunuyor. Kentte; Artemêtan (Edremit), Tûşba (Tuşba), Erdîş (Erciş) ve Rêya Armûşê (İpekyolu) ilçeleri başta olmak üzere birçok alanda GES’ler kurulmaya devam ediliyor. Artemêtan; Kıyıcak, Çiçekli, Bakımlı, Yukarı Doğanlar ve Engil köyleri, Tûşba; Arısu, ve Atmaca köyleri, Erdîş merkezde 2 adet olmak üzere çok sayıda GES, köylerin mera alanlarına kurulmuş durumda.
Tarım ve hayvancılık bitiriliyor
Yaklaşık iki yıl önce köylerinin yakınlarında kurulan GES’lerin tarım ve hayvancılık yapmasına engel olduğunu dile getiren Artemêtan ilçesine bağlı Kıyıcak ve Bakımlı mahallesi sakinleri, GES faaliyetlerine itiraz ettiklerini dillendiriyor. Köylere kurulan santrallar mera alanları üzerinde yer alıyor. Bu durum tarım ve hayvancılığı büyük ölçüde etkiliyor. Köylüler, GES’lerden dolayı tarım ve hayvancılığın durma noktasına geldiğini ve bu yüzden geçinemediklerini söylüyor.
Tarım arazileri ve açlık
Dünya üzerinde 2 milyara yakın insanın açlık çektiği ve temiz suya erişemediği günümüzde açlığın en büyük nedeninin susuzluk ve tarım arazilerinin giderek yok edilmesi olduğu biliniyor. Yaşanan süreç bu iken tarım arazileri veya meraları işgal ederek ‘güneş tarlaları’ oluşturup yaşanan ekolojik krize ve dolayısıyla açlığa çözüm bulunabileceği iddiası yapılan ‘temiz enerji’ söylemi yalan bir iddia olmaktan öteye geçemiyor. Diğer yandan yaklaşık 4 milyon hektarlık araziyi ekmekten vazgeçen çiftçilerin durumu ‘yenilenebilir’ enerji programını uygulanabilir kılarken, Türkiye gibi ülkelerde tarım politikalarının nedenlerinden birisinin tarımı enerjiye kurban eden politikalar olduğu açığa çıkıyor.
EKOLOJİ SERVİSİ