Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Mersin İl Temsilcisi Duygu Eren öğretmenlerin istifaya zorlandığını söyleyerek MEB’e çağrıda bulundu
Türkiye’de öğretmen atamalarının yetersizliği nedeniyle özel okul ve kurs merkezlerinde çalışmak zorunda kalan yüzbinlerce öğretmen, birçok özlük haklarından yoksun bırakılıyor. Kısa süreli sözleşme, esnek çalışma saatleri, mobbing, güvencesiz çalıştırma ve hak gasplarına karşı özel öğretmenler, 2021 yılında kurdukları sendikada mücadele ediyor. Özel sektörde çalışan öğretmenlerin maaşları her asgari ücret zammından sonra gelen enflasyon ve zamlar karşısında eriyor. Öğretmenler Milli Eğitim Bakanlığı’ndan “taban maaş” uygulamasının geri getirilmesi talebinde bulunuyor. 7 yıldır özel sektörde öğretmenlik yapan ve Özel Sektör Öğretmenler Sendikası Mersin İl Temsilcisi Duygu Eren, MA’dan Dilan Akyol’a okulların açılmasına az bir süre kala taleplerini yinelerken, özel kurumlarda yaşadıkları sorunları anlattı.
İstifaya zorlanıyorlar
Eren, 2014’ten önce kadrolu öğretmenlerle aynı maaşları aldıklarını, fakat iktidarın bu kanunu 2014’te geri çektiğini belirtti. Öğretmenlerin asgari ücret veya yasadışı bir şekilde asgari ücretin altında maaş aldıklarını aktaran Eren, “Asgari ücretin altında maaş verilmesi üzerine çok fazla ihbar alıyoruz. Kurum patronu bankaya asgari ücret miktarını yatırıyor ve daha sonra maaşta anlaştığı paradan geri kalan miktarı elden alıyor. Bu durumda öğretmen şikayet etse, elinde delil yok, çünkü parayı elden istiyor. Öğretmenlerimiz işsiz kalma korkusuyla bu duruma ses çıkaramıyor. Bir başka sorunumuz 10 aylık sözleşmeler, yasaya göre hiçbir kurum 12 ay altında sözleşme yapamaz. Ama bazı kurumlar 12 aylık sözleşme yaptırıyor, fakat Haziran ayına geldiğinde öğretmeni istifaya zorluyor” dedi.
MEB sessiz
Öğretmenlerin fazladan mesai yaptıklarını fakat mesai ücretlerinin yatırılmadığını belirten Eren, “Biz sözleşme yaparken, mesai saatlerimiz net bir şekilde ifade ediliyor. Fakat dönem başladıktan sonra işin rengi değişiyor. Pazar günleri çağırmaya başlıyorlar ya da mesai 17.00’de bitmesi gerekirken, 19.30’a kadar uzatıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı resmi sözleşmesine göre bir öğretmenin çalışma saati haftalık 20+20, yani en fazla 40 saat olabilir. MEB tüm bu durumları bilmesine rağmen sessiz kalıyor.” ifadelerini kullandı.
Kadın öğretmenlerin sorunları
Kadın öğretmenlerin yaşadıkları zorluklara değinen Eren, “Kadın öğretmenler iş görüşmelerine gittiğinde, ‘çocuk düşünüyor musunuz’ gibi sorular soruyorlar. Burada aslında kadınların özel hayatına müdahale söz konusu. Son dönemde özellikle 10 kişi iş başvurusu yapıyorsa, bekar olanlar tercih ediliyor. Bekar öğretmeni daha fazla sömürebilmek için. MEB kanuna göre öğretmenin yaz tatili 2 aydır, fakat özel sektör öğretmenleri bu haktan yararlanamıyor. 20 günlük tatilden sonra okula çağırılabiliyor. Burada bilinçli bir denetimsizlik var. MEB özel sektör öğretmenlerine bilinçli bir şekilde sırtını dönmüş durumda” diye konuştu.
MEB’e çağrı
Özel sektör öğretmenlerinde örgütlenme bilincinin sendikanın açılmasıyla oluştuğunu belirten Eren, şunları söyledi: “Buradan öğretmenlere sesleniyoruz; tek başına değil, sendikayla birlikte hareket edersek, bu sömürü düzeninin önüne geçebiliriz. Özel sektör öğretmenlerinin içinde büyüyen bir öfke var. Sendika bizim yasal hakkımız, patronlar sendikalı olduğumuz için işten çıkaramaz. Sendikalı olmak sizi hukuki açıdan koruyacaktır. Öğretmenler sendikası 2 yılda çok şey kazandı, Meclis kapısına dayanan bir yasa tasarımız var. Bunlar bizim verdiğimiz mücadele sayesinde. Örgütlenmenin bize getirdiği artılar bunlar. Süresiz sözleşme, maaşlarımızda iyileştirme, ek ders ücretleri taleplerimizin hepsini kazanıncaya kadar mücadele edeceğiz. MEB sendikanın çağrılarına kulak vermeli.”
MERSİN