Kayyum atamalarının yıldönümünde Mêrdîn’de yapılan açıklamada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ‘İstiyorlar ki demokrasi ortadan kalksın. Biz bunu asla kabul etmiyoruz, kayyum olarak atadıkları memurları Ankara’ya geri yollayacağız’ dedi
Mêrdîn, Wan ve Amed büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasının 4’üncü yıldönümü dolayısıyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mêrdîn İl Örgütü binası önünde açıklama yapıldı.
Açıklamaya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar ile yerine kayyım atanan belediye eşbaşkanlarının yanı sıra yüzlerce kişi katıldı.
Açıklamada ilk olarak söz alan HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, 16 Ağustos 2019’da Türkiye’de gerçekleştirilen kayyum atamasının siyasi bir darbe olduğunu kaydetti. Tiryaki, “Bunun askeri bir darbeden bir farkı yoktu. 4 yıldır AKP-MHP iktidarının belediyelere atadığı kayyumlar, meclis toplantısı gerçekleştirmiyor. Bu açık bir darbeydi. Belediyelerin tamamını askeri kışlaya, karakollara çevirdiler. Bizim olanı geri alacağız” ifadelerini kullandı.
Siyasi darbe günü
Ardından söz alan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, “Bugün Türkiye için karanlık bir gün. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti siyasi darbe ile belediyelerimize kayyım atadı. Fakat Kürt halkı asla iradesinden vazgeçmedi ve boyun eğmedi. Türkiye Cumhuriyeti Kürt düşmanlığı üzerine kuruldu ve 100’üncü yılında da aynı amaçla politikalarını yürütüyor. Atanan kayyumlar ne siyasi, ne ahlaki ne de toplumsal bir zemine oturuyor” dedi.
‘Kayyumları Ankara’ya geri yollayacağız’
AKP’nin Kurdîstan coğrafyasında kolonyalist bir politika yürüttüğünü kaydeden Aydeniz, “Kayyım atamalarında ilk hedef Kürtçe alanda ve kadınların kazanımlarının çiğnenmesidir. Kayyım zihniyeti eşbaşkanlık sistemini de kendine düşman olarak belirledi. İstiyor ki bu sistem ortadan kalksın. Eşbaşkanlık sistemi kadın özgürlük mücadelesinin çok önemli bir ayağıdır. İstiyorlar ki demokrasi ortadan kalksın. Biz bunu asla kabul etmiyoruz, kayyumları, atadıkları memurları Ankara’ya geri yollayacağız” dedi.
Kayyum uygulamalarının aynı zamanda tecrit zihniyetinin ürünü olduğunu kaydeden Aydeniz, “Tecridi her alana yaymaya çalıştıkları gibi kayyım uygulamalarını da yaymak istiyorlar. Elimizden alınan belediyeleri geri almak için hakkımızla birlikte mücadeleye devam edeceğiz” diye vurguladı.
‘Kurdîstan’da meşru olmadığı için kayyımla yönetmeye çalışıyor’
Ardından söz alan Çiğdem Kılıçgün Uçar da AKP iktidarının Kürtlerin bütün değerlerini bin bir türlü araçla yok etmeye çalıştığını vurgulayarak, “Devlet sıkıştığı yerde her alanı kayyumla gasp edebileceğini göstermeye çalışıyor. Siyaset kolektif bilinçtir. Halkımızla birlikte bir belediye çalışması yürüttük. Belediyeler kayyum atansa bile bu belediyeler hala Kürt halkının ve özgürlük mücadelesi yürüten kadınlarındır. Kurdîstan’daki halkımız devletin kayyum politikalarını gayet iyi biliyor. Bu devletin yönetememe ve iktidarın siyaset krizi ve Kurdîstan’da meşru olmadığı için kayyımla yönetmeye çalışıyor. Kurdîstan’da yaşanan kayyım sömürgeciliktir. Kayyım halkın ve belediyenin mal varlığını satarak açıklarını kapatmaya çalışıyor” dedi.
‘Bize ait olanı geri alacağız’
“Faşist zihniyete karşı toplumun her alanını kurtaracağız” diyen Uçar, “Kürt halkının ortaya koymuş olduğu irade karşısında aciz bir iktidarla karşı karşıyayız. Bize ait olanı geri alacağız. Öncelikli olarak bu iktidarın faşist zihniyetine karşı toplumumuzun her alanını koruyacağız. Bütün mücadele alanlarında faşist iktidarın kayyım politikalarına çok büyük bir mücadele yürütülüyor. Yüzyıldır direnen Kürt halkı sadece kendi sesini duyurmak için değil demokrasinin mihenk taşı oldu” dedi.
Açıklama, sloganlarla son buldu.
HABER MERKEZİ