Federe Kurdistan Bölgesi’nde yaşanan gelişmeleri değerlendiren gazeteci Botan Germiyanî, Türkiye’nin bölgeye dönük kimyasal silah saldırıları nedeniyle yurttaşlarda zehirlenme vakalarının arttığını ancak hastane kayıtlarının KDP tarafından değiştirilerek, farklı hastalıklar olarak kayıtlara geçirildiğini söyledi
Türkiye’nin KDP ortaklığında Federe Kurdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik 14 Nisan 2022 tarihinde başlattığı saldırılar sürüyor. Yer yer kimyasal silahların kullanıldığı saldırılarda halk da bu durumdan etkilenirken, KDP ise, bölgede kimyasal silah kullanımına dair incelemelerde bulunmak isteyen heyetlerin geçişini engelliyor.
Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulunan Federe Kurdistan Bölgesi’nde yaşayan gazeteci Botan Germiyanî, Türkiye’nin saldırılarında KDP’nin rolüne değindi.
KDP sağlık raporlarını değiştiriyor
Kullanılan kimyasal nedeniyle bölgede zehirlenme vakalarının yoğun olarak görülmeye başlandığını belirterek, ancak hastanelere kaldırılan yurttaşların maruz kaldığı zehirlenmenin kayıtlara farklı hastalıklar olarak geçirildiğini söyledi. Germiyanî, kimyasal silah saldırıları sonucunda bölgede çok sayıda kişinin zehirlendiğini ancak bu raporların KDP tarafından ele geçirildiğini dile getirerek, “Elimizde kimyasal silah ve yasaklı bomba kullanıldığını kanıtlayacak onlarca belge var. Sınırda yaşayan yurttaşlar, zehirlenenlerin kaldırıldığı hastanelere KDP’lilerin de gittiğini ve raporları değiştirdiğini aktarıyor. Yani KDP sağlık raporlarında yasaklı silahlarla zehirlenen kişilere, ‘soğuk algınlığı’ veya bir doğal afet sonucunda olduğunu kayıtlara geçiriyor” diye belirtti.
Basın yoluyla algı yaratılıyor
KDP’nin Türkiye’nin saldırılarının bir parçası haline geldiğini vurgulayan Germiyanî, İlginçtir ki Türk devletinin her bombalamasından sonra KDP’li yetkililer, medyası ve kurumları oralarda PKK’nin olduğunu duyuruyor ve böyle bir algı operasyonu yaratıyor” dedi.
KDP MİT’e alan açmış durumda
Germiyanî, Federe Kurdistan Bölgesi’nde sivil halka yönelik her saldırıda KDP’nin parmağı olduğunun altını çizerek şunları dile getirdi: “KDP’nin bu saldırılarda iki amacı var. KDP’nin bu saldırılara destek verdiğini Başûr halkı ve bütün dünya biliyor ve görüyor. Birincisi, KDP, Türk devletinin sivil halka yönelik saldırılarını PKK’ye atıp saldırmak için kendine alan açıyor. Yani halka diyor ki, ‘Türk devletinin bombalandığı araç sivil değil, PKK’lilerin aracı, onun için ölmeleri normaldir.’ Bu şekilde bir algı yayıyor ve askeri anlamda saldırmak için yer arıyor. İkinci hedefleri ise Türk devletinin saldırı ve bombalamalarını bu şekilde meşrulaştırmaktır. KDP, uluslararası örgütlere ve buradaki insan hakları kuruluşlarına, ‘Bunlar silahlı o yüzden vuruyor, bunlar sivil değil’ algısı yaratıyor. Yaşanan katliamları kimse araştırmasın diye bu siyaseti yürütüyor. Savunma üsleri arasında MİT’in ofisleri de bulunuyor. MİT, şehirlerde kalıp saldırılar planlıyor ve gerçekleştiriyor. MİT saldırılarını gerçekleştirdikten sonra KDP karargahlarına kaçıyor ve orada korunuyor. Sonra Hewlêr’e gönderiliyorlar. ”
Çatışma çıksın diye uğraşıyor
Germiyanî, ihanetin artık KDP için bir görev haline geldiğine belirterek, “KDP Kürt ve Kurdistan’ın düşmanıdır. KDP’nin olduğu yerde özgürlük, birlik ve beraberlikten söz edilemez. İhanet artık KDP’nin asli görevi haline geldi. KDP, çatışma çıksın diye uğraşıyor. Ancak PKK sürece sorumluca ve büyük bir hassasiyetle yaklaşarak çatışma çıkmasını engelliyor” dedi.
HABER MERKEZİ