Rakkalı kadınlar 4 yıl boyunca IŞİD esareti altında yaşamak zorunda kaldı. Yaşadıkları trajedi her geçen yıl daha da katmerleşti. En başta kadınları hedef alan IŞİD, onlara siyah burka giymeyi dayattı, yanlarında birinci dereceden akrabaları olmadan dışarıya çıkmalarını yasakladı, esir aldığı kadınlara cinsel saldırıda bulunup kurduğu pazarlarda sattı. Dayatılan kurallara uymayan kadınları kırbaçladı, hapsetti ve bazılarını katletti. Halifeliğinin başkenti ilan ettiği Rakka’da terör estirdi. 20 Ekim 2017’de kent özgürleştirildiğinde, “Rakka kadın eliyle özgürleştirilecek!” sloganı kadınlara ulaştığında, sevinçlerini üzerlerindeki kara çarşafları atarak gösterdiler. Kentin özgürleştirilmesinin üzerinden bir yıl geçti. Uluslararası Kadın Konferansı için gittiği Almanya’da Yeni Özgür Politika’ya konuşan Rakka Kadın Meclisi Sözcüsü Xewle ElÎsa El Hemmud, yaşadığıIŞİD karanlığını ve son bir yıl içerisinde Rakka’da yaratılan kadın örgütlenmesini anlattı.
‘Evden çıkmamız bile yasaktı’
IŞİD’in kenti ele geçirmeden önce okula gittiğini ve daha sonra okulu bırakmak zorunda kaldığını belirten Xewle ElÎsa El Hemmud, “IŞİD kenti işgal ettikten sonra evden çıkmamız bile yasaklandı.İslam Devleti hilafeti altında yaşadığımız gerekçesiyle kadın ve erkeklerin şehir dışına çıkması da yasaklandı ve onların ‘gavur’ diye adlandırdığı şehirlere gidemedik. O sırada hukuk okuyordum ve bölümüm daha çok kadın hakları savunuculuğu üzerineydi. Onlara göre kafirlerin kanununu okuyordum. Okula devam edemeyince evde kalıp dikiş işleri öğrendim. Bir daha okuyabileceğime dair inancımı kaybettim. Tek hayalim, zulümden kurtulmak için bir erkekle evlenmekti” diye konuştu.
‘IŞİD’ten kurtuluş umudu’
IŞİD’in her gün yeni bir kanun çıkardığını, her yıl giyim rengini değiştirdiğini söyleyen Xewle ElÎsa El Hemmud, şöyle devam etti: “Ev yaşamına dair kimi düzenlemeler yaptılar, evden ses çıkmasını dahi yasakladılar. Sokakta yürüyen kadına para cezası kesiliyordu. Çoraptan tutun eldivene, abanın rengine kadar kural belirliyorlardı. Giyim bizim için sorun değildi. Baba, erkek kardeş veya eşlerimiz üzerindeki baskı kadına yansıyordu. Erkekler, IŞİD’in kendilerine verdiği eğitimi kadınlar üzerinde uyguluyordu. Bu aile içinde ağır sorunlara yol açıyordu. Birçok erkek ve kadın birbirini terk ediyor, Şeriatİslamı adı altında kadını her şeyden mahrum bırakıyorlardı. Örf, gelenek adı altında kız çocuklarının 13 yaşında evlendirilmesi dayatılıyordu. 2017’de IŞİD’ten kurtuluş umudu doğdu.”
‘Bizi Kürt kadınlar kucakladı’
Özgürlüklerinin kadın eliyle geldiğini ve Kürt kadınlarının gücüyle kurtulduklarını dile getiren Xewle ElÎsa El Hemmud, “Bizi ilk kucaklayan Kürt kadınlar oldu. Ellerimizden tutup tutsaklıktan özgürlüğe götürdüler. Kadının dışarı çıkamadığı bir ortamdan, kadının korkusuzca ön cephelerde savaştığı bir ortama götürdüler. Kendilerini ezilen kadınlar uğruna feda ettiler. Arap kadınlar olarak bu yaklaşımdan oldukça etkilendik” dedi.İlk önce nasıl örgütleneceklerini bilmediklerini, sonra karma komün ve meclisler oluşturmaya başladıklarını ifade eden Xewle ElÎsa El Hemmud, şunları anlattı: “Kadının bir özsavunma gücünün olması Rakka kadınlarına büyük bir moral verdi. Korkuyu ortadan kaldırdı. Komün, meclis ve yönetimlerin oluşturulmasıyla başladık. Farkındalık yaratmak, bilinçlendirmek için eğitim akademileri açtık. Bu akademilerde eski ve yakın kadın tarihine, kadınların hangi seviyeye gelmek istediğine dair dersler ve seminerler verdik. Rakka özgürleşeli bir yıl oluyor ama kadına yönelik büyük bir emek verildi. Toplum bu emeği sahipleniyor ve kadına öncülük rolü biçiyor.”
‘Kadının gücüne inanılıyor’
Kadınların bireysel ve özgün sorunlarıyla ilgili de çalıştıklarını söyleyen Xewle ElÎsa El Hemmud, kadınlardan geçimsizlik nedeniyle boşanmaya dair başvurular olduğunu vurguluyor. Bunun nedeninin daha çok,IŞİD döneminde ekonominin çökmesi nedeniyle yoksullaşan halkın geçim sıkıntısı yüzünden aile içinde sorunlar yaşaması olduğunu belirtiyor. Kadın örgütü olarak Rakka’da uzlaşı evleri açtıklarını, bu evlerde kadın ve erkeklerle tartışarak sorunlarına çözüm geliştirmeye çalıştıklarını kaydeden Xewle ElÎsa El Hemmud, “Esir bir toplumda kadın eşini şikayet edemez, hakkında dava açamazdı. Bu nedenle kadın haklarının korunmasına dikkat ederek, konuya hassas yaklaşmaya, diyalog yoluyla çözmeye çalışıyoruz. Sorunlarıyla ilgili birçok erkeğin kadın evlerine başvurması da dikkat çekici. Bu erkeğin, kadının gücüne inandığı anlamına geliyor” dedi.
‘Çocuk evlendirilmesi yasak’
IŞİD döneminde birçok çocuğun evlendirildiğini vurgulayan Xewle ElÎsa El Hemmud, “Çocuk yaşta evlilikleri kanunla yasakladık” diyerek şöyle devam etti: “Eğitim yoluyla kadını bilinçlendirmeyi hedefledik. Kim tarafından olursa olsun baskıyla karşılaştıklarında bize başvurmalarını istedik, kendilerini sahipleneceğimizi söyledik. Amacımız, toplumun erken yaşta evliliklerin yanlış olduğu, riskler barındırdığı konusunda ikna olmasını sağlamak, kadının eğitimle kendi gerçeğini tanımasını, kendisini sadece evliliğe kilitlenmemesini, kendisine yaşam kapısını aralamasını sağlamak, kadını yaşamın öğretmeni haline getirmektir.” Kuma evliliklerinin önlenmesine dair kanunun Rakka’da henüz hayata geçirilemediğini fakat bununla ilgili bilinçlendirme çalışmaları sürdürdüklerini ifade eden Xewle ElÎsa El Hemmud, “Birçok erkek kadının hastalığı gibi birçok gerekçeyle bize gelip kuma evliliklerini meşrulaştırmak istiyor. Kuma evliliklerinin yasaklanmasına dair kanun karşısında direniş olmadı; zira erkeklere ‘Kızlarınızın veya kız kardeşlerinizin kuma olmasını kabul eder misiniz’ diye sorduğumuzda reddediyorlar. Ayrıca nüfus planlaması konusunu da halkın gündemine koymuş durumdayız” diye belirtti.
‘Kadın kendini keşfetti’
Kadınların özsavunmasıyla ilgili de konuşan ve “Kadın iradeli olmalı ki, erkek onun üzerindeki egemenliğini sürdüremesin” diyen Xewle ElÎsa El Hemmud, sözlerini şöyle sürdürdü; “Kendi yolunu bulan kadın gerici geleneklere karşı çıkabilir. Kendi ailesinden başlayıp bütün toplumun yolunu açabilir. Kadın içindeki gücü açığa çıkarabilirse özgür olabilir. Kimseden korkmadan kadın dayanışmasıyla yoluna devam edebilir. Kadın mücadelesi gün be gün zafere doğru gidiyor. Kadın önceleri kendini keşfetmemişti. Planı evlenip çocuk doğurmak, onları büyütmek ve ölmeyi beklemekti. Ancak bugün gücünü gördü, bu gücü toplumun hizmetine soktu. Bugün savaş cephelerinde öncü olduğunu görüyoruz. Sadece evini değil toplumu da erkekten daha iyi yönetiyor. Bölgemiz kadın çalışmaları yönüyle büyük zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Ayrıca IŞİD zulmünün kalıntıları etkisini hala gösteriyor. Ancak, kadının gücüne çok güveniyorum. Birlik ve dayanışmayla kadınları özgürlüğe yakınlaştıracağımıza inanıyorum.”
FRANKFURT