“Dargeçit JİTEM” dava dosyasına eklenen 1995 tarihli tutanakta geçen “50-51 koordinatları” ile o tarihte kaybedilen Nedim Akyön ile Davut Altınkaynak’ın kemiklerinin bulunduğu mağaranın koordinatlarının aynı olduğu ortaya çıktı. Av. Erdal Kuzu, “Cinayetlerin devlet ve devlete bağlı oluşumlar veya yasadışı oluşumlar tarafından işlendiğinin açık bir kanıtıdır” dedi.
Mardin’in Dargeçit ilçesinde 29 Ekim 1995 ve 8 Mart 1996 tarihleri arasında gözaltına alındıktan sonra 3’ü çocuk 8 kişi ile onların ailelerine bilgi verdiği iddia edilen Uzman Çavuş Bilal Batır’ın kaybedilmesine ilişkin aralarında karakol komutanlarının da bulunduğu 18 kişi hakkında, “taammüden öldürme” suçundan açılan dava yarın devam edecek. Kamuoyunda “Dargeçit JİTEM” olarak bilinen ve 30 Ekim 2014 tarihinde başlayan davanın duruşması Adıyaman 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Geçtiğimiz yıl Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledilen, ancak Yargıtay tarafından tekrardan Adıyaman’a taşınan dava dosyasına, 2 Kasım 1995 yılında astsubay başçavuşlar Mahmut Yılmaz, Haydar Topçam ve Ahmet Çiçek tarafından tutulan ve olayı aydınlatacak bir tutanak da eklendi.
Söz konusu tutanakta, “Silah deposu olduğu bildirilen Ulaş Köyü Doğusundaki (50-51) koordinatlarında bulunan sığınağa gitmek üzere saat 15.30’da yola çıkan bir zırhlı personel taşıyıcı üzerinde bulunan İlçe J. Komutanı Mehmet Tire komutasındaki konvoyun Dargeçit ilçesinin Kılavuz Köyü istikametine çıkmıştır. 250. metresinde zırhlı tugay aracı üzerindeki Bixi marka mekanik ve elektrikle çalışan makinalı tüfeği kendiliğinden ateş alması sonucu araç içerisinde bulunan J.K. Mehmet Tire, sol göz alt kapağından, J. Astsubay Başçavuş Ahmet Çiçek sağ ayak diz üstünden, Midyat İlçe Jandarma Komutanlığında görevli GKK. larından Hüseyin Altunışık alın kısmından yaralanmış olup…” ifadeleri yer aldı.
Koordinatlar uyuştu
Tutanağın dosyaya eklenmesinin ardından, avukatlar tutanakta bahsi geçen “50 – 51 koordinatları” ile 2015 yılında kemiklerine ulaşılan iki çoban Nedim Akyön ve Davut Altınkaynak’ın kemiklerinin bulunduğu alanın ayrı yerler olup olmamasının sorulmasını istedi. Söz konusu talebi yanıtlayan Mardin İl Jandarma Komutanlığı, 2 Kasım 1995’teki tutanakta geçen “50-51 koordinatları” ile Akyön ve Altınkaynak’a ait kemiklerin bulunduğu 2015 tarihli tutanaktaki Ulaş (Dîlan) köyündeki Pekurt Mağaralarının koordinatlarının aynı olduğunu bildirdi.
‘Cinayetin açık kanıtıdır’
Tutanaktaki koordinatlar ile Akyön ve Altınkaynak’ın kemiklerinin bulunduğu mağaranın koordinatlarının uyuşmasını değerlendiren dosyanın avukatı Erdal Kuzu, “1995 yılında ailelerin başvurusu üzerine söz konusu tarihte görevlilerin ifadesine başvurulmuştu. Bu görevlilerin bir tanesi çocukların bir zırhlı araca bindirilerek, 50 – 51 koordinatlarına götürüldüklerini de ifade etmişti” dedi. Ortaya çıkan belge ile birlikte kaçınılmaz bir şekilde suçun ikrar edildiğini vurgulayan Kuzu, “Dolayısıyla dosyadaki cinayetlerin devlet ve devlete bağlı oluşumlar veya yasadışı oluşumlar tarafından işlendiğinin açık bir kanıtıdır. Bu nedenle dosyada ciddi bir delil olarak kabul ediyoruz bunu” ifadelerini kullandı.
Dava hakkında
Mardin’in Dargeçit ilçesinde 29 Ekim 1995 ile 08 Mart 1996 tarihleri arasında Davut Altınkaynak (13), Seyhan Doğan (14), Nedim Akyön (16), Mehmet Emin Aslan (19), Abdurrahman Olcay (20), Abdurrahman Coşkun (21), Hikmet Kaya (24) ve Süleyman Seyhan (57) ile uzman çavuş Bilal Batır kaybedilmişti. Söz konusu kaybedilmelerle ilgili, dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren, Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire, Dargeçit Merkez Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz, Karakol Komutanı Yardımcısı Haydar Topçam ve Uzman Çavuş Kerim Şahin ile Faruk Çatak, Mahmut Ayaz, Naif Çelik, Ramazan Savcı, Kemal Kaya, Mehmet Acar, Faik Acar, Hüseyin Altunışık, Mehmet Emin Çelik, Sadık Çelik, Fethullah Çelik, Osman Demir, Bahattin Ergel hakkında, “taammüden öldürme” suçundan soruşturma başlatılmıştı.
30 Ekim 2014 tarihinde ise söz konusu soruşturmanın davaya dönüşmesi sonucu Midyat’ta yargılama başlamıştı. “Güvenlik” gerekçesiyle daha sonra Adıyaman’a nakledilen davanın 13 Mart 2017 tarihinde görülen 7’nci duruşmasında, dava Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledilmişti. Ankara’daki mahkemenin davayı kabul etmemesi üzerine Yargıtay dava duruşmalarının tekrardan Adıyaman’da görülmesine karar kılmıştı.
MA / Ahmet Kanbal