Êzidî kadınlar, 74’üncü Ferman’dan sonra örgütlülüklerini büyütüyor. TAJÊ Sözcüsü Riham Heco, ‘Şengal’de kadınlar saldırıları boşa çıkartıyor, örgütleniyor ve direniyor’ dedi
DAİŞ’in 3 Ağustos 2014 tarihinde gerçekleştirdiği işgal saldırılarının ardından özgürleştirilen Şengal’e geri dönen binlerce Êzidî, topraklarında meclis ve komünler üzerinden kendilerini yeniden örgütledi. Geliştirdikleri öz savunma ile devam eden saldırılara karşı direnen Êzidî kadınlar ise, şimdi her alanda topluma öncülük ediyor.
2015 yılında düzenlenen konferansla kurulan Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) Sözcüsü Riham Heco, örgütlülükleri ve çalışmalarına dair Mezopotamya Ajansı’ndan Zeynep Durgut’a konuştu.
Kadınlar askeri ve ideolojik olarak örgütlendi
Ferman sürecinde kadınları örgütlemenin zor olduğunu belirten Heco, “3 Ağustos Êzidîler için kara bir gündür. Tüm dünyanın ‘demokrasi çağı’ olarak adlandırdığı bir dönemde DAİŞ insanlık dışı bir katliam gerçekleştirdi. Tüm dünya bu katliamdan sorumludur. Katliamı önleyebilirlerdi. Ancak bunu yapmadılar ve sessiz kaldılar. Ferman ve sonrasında en çok acı çeken, ezilen, yok edilen, pazarlarda satılan ve akıbeti hala bilinmeyen kadınlar oldu. DAİŞ nefretini ve kirliliğini Êzidî kadınlar üzerinden inşa etti. Ancak kadınlar ferman döneminde çektikleri acıları ve yaşadıkları zorlukları direnişe dönüştürdü. Kendilerini eğitip, örgütlediler. Bu kapsamda 2015 yılında Kadın Meclisi kuruldu. Meclis kurulduğunda Şengal kuşatılmıştı. 15 kadınla bir meclis kuruldu. Adım adım yürütülen çalışmalarla sorunlar çözülmeye başlandı. O dönemde yiyecek yoktu ve meclis her eve girerek, ihtiyaçları karşılamaya çalıştı. Kadınlar askeri ve ideolojik olarak örgütlendi. Meclis kurulduktan sonra Şengal’in her köy, kasaba ve ilçesinde kadın meclisleri kuruldu” diye belirtti.
Topluma öncülük ediyorlar
Meclisin kurulmasıyla birlikte kadınların Şengal’e dönüşünün arttığını söyleyen Heco, meclislerin gelişmesiyle kadın hareketi kurma gereği duyulduğunu ve aynı yıl (2015) TAJÊ’nin kurulduğunu aktardı. Heco, “Xanesor, Sinûnê, Dîgor, Dugulaye, Borik, Caravaye, Guhbele, Tilizêrê, Sibaşêx Xidirê, Serdeştê’de kadın meclislerine bağlı komiteler var. Bunlar diplomasi, kültür sanat, ekonomi ve basın komiteleridir. Êzidî kadınlar, ilk olarak bu komiteler vasıtasıyla örgütlendi. Bu örgütlenme kolay olmadı. Fermandan dolayı kadınlar zor bir süreçten geçiyordu. Binlerce yıl erkek egemen zihniyetine maruz kalan kadınlar, yaşadıkları acıların içinde örgütlenmeyi seçerek bunu başardı. Toplumun kendisi kadınlara engeldi ve kazanımlarına karşıydı. Ama Êzidî kadınlar hem aileyle hem de toplumla büyük bir mücadele verdi. O kadar eşsiz bir mücadeleydi ki bugüne kadar taşıdı. Bugün yok sayılan, iradesiz bırakılan o kadınlar demokratik toplumun oluşumuna öncülük ediyor” dedi.
TAJÊ artık bir ordu büyüklüğünde
Saldırıların kadınların örgütlü direnişiyle başarısız olduğunu söyleyen Heco, mücadelenin yarattığı değişime dair şunları belirtti: “TAJÊ’nin kurulmasıyla birlikte kadınlarda birçok değişiklik oldu. Bugün tüm dünya kadınları için mücadele veriyoruz. TAJÊ’den önce kadınların sözü, düşüncesi yoktu. TAJÊ siyasi ve toplumsal olarak büyük bir değişim yarattığı ve kadınları iradeye dönüştürdü. TAJÊ ile tanışan her kadın, öncesinde bir hayat yaşamadığını fark etti ve TAJÊ bugün artık bir ordu büyüklüğünde. Konseyler, komitelerle örgütleniyor. Şengal’e yönelik devam eden tüm komplo ve saldırıların birçoğu kadın direnişinden dolayı amacına ulaşmamıştır. Bunu boş bir propaganda olarak söylemiyoruz. Bu, Xanesor ve Sinûnê savaşında açıkça görülmüştür. Şengal’de kadınlar saldırıları boşa çıkartıyor, örgütleniyor ve direniyor. Êzidî kadınlar şimdi de Önder Apo’nun tecridini kırmak için direniyor.”
Kadınları Fermanda Koruma Komitesi
Özsavunma komitelerinin faaliyetlerinin geliştirileceğine dikkat çeken Heco, “DAİŞ’ten kurtarılan kadınların çoğu TAJÊ aracılığıyla ailelerine teslim edildi. Ailelerle temasa geçildi. Başkaları birçok aileyi dolandırmak istedi ancak TAJÊ kadınlarla ağ kurarak bunun önüne geçti. Hala DAİŞ’in elinde bulunan kadınların kurtarılması için çabamız var. Ortak bir komite oluşturmaya çalışıyoruz. Ancak Irak Hükümeti buna karşı sessiz. Bu çabamıza karşı ciddi bir komitenin oluşmasını ve bu alanda çalışma yürütmesini istemiyor ve yardımcı da olmuyor. Daha önce özsavunma için kadınlara silah eğitimi veriliyordu. Kadınlar eğitildi. Son olarak ‘Kadınları Fermanda Koruma’ adında bir komite oluşturduk. Bu komite, kadınların kendilerini koruyabilmeleri ve acil durumlarda kendilerini nasıl örgütleyip koruyabilecekleri temelinde kapsamlı bir çalışma yürütüyor. Zaman içinde bu tarz çalışmalarımız daha da genişletilecektir” diye belirtti.
HABER MERKEZİ