Yerine kayyumun atandığı Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Bekir Kaya’ya verilen cezayı değerlendiren HDP İl Eşbaşkanı Ümit Dede, iktidarın yargıyı sopa olarak kullandığını belirterek, ”cezaevindeki arkadaşlarımızın taviz vermez duruşu gücümüze güç katıyor” dedi.
Yerine kayyum atanan Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Bekir Kaya’yın Van 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında, “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama”, “Örgüt üyesi olmak”, “Suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunma” ve “Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçlamalarıyla 8 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Verilen kararı dava avukatı da olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Eşbaşkanı Ümit Dede Mezopotamya Ajansı’ndan Berzan Güneş ve Müjdat Can’a değerlendirdi
‘Demek ki suç değilmiş’
Kaya’nın 18 Kasım 2016 yılından bu yana hukuksuz bir şekilde tutuklu olduğunu vurgulayan Dede, bunun siyasi operasyon olduğunu hem Bekir Kaya’nın kendisinin hem de avukatlarının soruşturmanın başlatıldığı günden beri sürekli dile getirdiğini hatırlattı. Dede, “Bekir Kaya, bir mezarlık peyzajı yapım işi ihalesi dolayısıyla gözaltına alındı, mahkeme söz konusu ihalede, ihale komisyonu başkanı ve üyesi olan ve teknik şartnamenin hazırlanmasında emeği geçen teknik personel hakkında beraat kararı verdi. Bu şu demektir, Bekir Kaya’nın gözaltına alınmasına, tutuklanmasına ve yerine kayyum atanmasına gerekçe gösterilen ‘suç’ demek ki suç değilmiş. 2 yıllık tutukluluk süreci hukuk ile alakası olmayan bir süreçtir” diye konuştu.
Muhalifleri sindirme aracı: OHAL
AKP hükümetinin OHAL sürecini kendi siyasi menfaatleri için bir fırsata dönüştürdüğünü dile getiren Dede, şöyle devam etti: “Hükümet, anayasada belirtilen OHAL yetkilerini de aşarak, kendine muhalif olan tüm kesimleri susturma ve bertaraf etmek için bir fırsat olarak değerlendirdi. Bu kapsamda DBP’li belediyelerin 96’sına kayyumlar atandı. Şayet DBP belediye başkanları ve çalışanları bir suça bulaşmış iseler bunun hepsini tek bir hafta veya bir ay içerisinde gerçekleşme ihtimali yok. Gözaltına almaların ve OHAL’i fırsata çevirerek kayyumların atanması bizlere bu operasyonların siyasi olduğunu göstermektedir. Bu durum, hükümetin siyaseten elde edemediği, kazanamadığı belediyeleri kayyum atama yolu ile gasp etmesidir.”
‘Yargıyı sopa olarak kullanıyor’
Kaya’nın ifade ettiği şekilde mahkemenin adil bir karar vermeyeceğini önceden bildiklerini ifade eden Dede, “Verilen bu karar sadece Bekir Kaya’ya ilişkin bir karar değildir. Diğer belediye eşbaşkanlarımıza, önceki dönem eş genel başkanlığımızı yapan Sayın Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’a, milletvekillerimize ve binlerce üyemize dönük yapılan operasyonların toplamının belki de ifadesiydi. Bu arkadaşlarımızın tutuklanmasının hangi yöntem ile gerçekleştiğinin ifadesidir. OHAL koşullarında hükümetin yargı üzerindeki etkinliğini iyice arttırması ve yargıyı adeta muhaliflerini bertaraf etmek için bir sopa olarak kullanmasının ifadesidir. Bu durumu bu şekilde değerlendiriyoruz” diye belirtti.
Kaya’nın mahkeme salonundaki duruşunun toplumsal muhalefet açısından önemine dikkat çeken Dede, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elbette ki bu yargılamalar arkadaşlarımızın mağduriyetine sebep oluyor. Bizler bu tutuklamalarının neticesinde cezaevindeki arkadaşlarımızın taviz vermez bu duruş ve tutumlarını toplumsal muhalefetin güçlenmesine yol açacağını ve gücümüze güç katacağı yönünde değerlendiriyoruz. Türkiye’nin değişik dönemlerinde benzer durumlar yaşandı. 12 Eylül faşizmi ve 90’lı yıllarda gelişen tutuklamalar, işkence vakaları bunun bir örneğidir. Elbette bunun bedeli vardır. Bu bedel ödenirken arkadaşlarımızın sergilediği tutum ve duruş hem döneminde hem de sonrasında toplumsal muhalefetin daha da büyümesine, mücadelenin daha da gelişmesine hizmet ediyor.”